✩✩✩✩sleeping dogs lie, chapter 1 - 3

2K 70 76
                                    

İlk okuduğumda sonra ne olacağını bilmediğim için kelimelerin altını aramamıştım.

Çevirirken, sonra ne olacağını bildiğim için belki de, aslında duygusal da bayağı bir ağırlık taşıdığını fark ettim, sadece bu bölüm için değil bütün "sleeping dogs lie, chapter 1" için konuşuyorum

iyi okumalar, oy bırakmayı unutmayın, yorumların hepsine cevap veremesem de randomları bile okuyorum njkanrjkanvlrjnvr <3

*

Boynunu saran derinin ağırlığının aşırı bilincinde olarak gözlerini kırpıştırarak açtı. Tasmayı yerine taktıktan sonra Sakusa'nın elleri Atsumu'nun omuzlarında oyalandı; bakışları ağırdı, gözleri Atsumu'nun vücudunun uzunluğu boyunca kayıp bacaklarının arasına yerleşirken neredeyse boğucuydu. Elleri de takip ederek Atsumu'nun bileklerini sardı ve havluyu tutuşunu yavaş yavaş gevşetti.

"Mm." Havlu yere düştüğünde ve aleti özgürce zıpladığında Atsumu'nun yanakları alev alevdi. "Benim için bunu yapabileceğine emin misin, Atsumu? Bu kadar sertken kolay olmayacak."

Atsumu yutkundu, kibar aşağılama ikisi de izlerken aletinin titremesini sağladı.

"Yapab'lirim, Omi."

Umuyordu yapabileceğini.

Sakusa'nın sırıtışı küçük bir gülümsemeye dönüştü. "İyi. Yatak başlığına yüzün dönük olacak şekilde geç."

Etrafından uzanıp vurgu için Atsumu'nun kıçını hafifçe patpatladı, Atsumu'nun başını eğip yatağa tırmanmasını sağladı, dizlerinin üzerine oturup kızarmasının göğsüne doğru yayılma şeklini saklamaya çalıştı. Kürk astarlı kelepçeler, bir çift uzun zincirle yatak başlığına çoktan bağlanmıştı, beklentiyle kendi uyluklarını kavrayan Atsumu'nun parmak uçlarına kadar bir heyecan gönderiyordu. Yatağın diğer tarafının çöktüğünü, Sakusa'nın arkasından kaydığını, temiz, gıcır gıcır kıyafetlerinin çıplak tenine baskı yaptığını hissetti.

Sakusa bileklerini tutmak için arkasından önüne doğru uzanıp onu kucaklamanın sapık bir taklidiyle sardığında Atsumu titrek bir nefes aldı. Göğsü, gömleğinin pahalı kumaşının arkasından bile sıcacıktı; Atsumu, sanki bir içgüdüymüş gibi boğazını açık bırakmak için başını yana yatırdığını fark etti.

"Ah, sana bi bak," diye mırıldandı Sakusa, dudakları Atsumu'nun kulağına sürtünürken.

Atsumu ilk defa bilincini kaybetmeden hemen önce, ürpertici bir netlik anına sahip olduğunu hatırlıyordu. O özel noktaya nasıl geldiğini merak etmişti, Sakusa Kiyoomi'nin onu bir santim bile kıpırdayamayacak kadar sıkı bağlamasına izin vermişti, sonra ona bir kırbaçla vurmıştu ve ağlayana kadar onu parmaklamıştı.

Şimdiyse, Atsumu'nun düşünmeden başını yana eğmesi, Sakusa'nın onu orada öpmesini, öpücük izleri bırakmasını, Atsumu'nun vücuduyla istediği her şeyi yapmasını umması -bunun için dua etmesi-... Atsumu bundan daha itaatkar bir şey olduğunu düşünemiyordu.

Ah, Tanrı aşkına, Sakusa ona ne yapmıştı?

Sakusa çenesinin çizgisini öpmeye başladığında, dudaklarının her bir dokunuşu sıcak ve hesaplıyken, Atsumu'nun inlemeleri ve sırtını geriye bükmesi eşliğinde boğazının yumuşak teninden aşağı yol aldığında Atsumu'nun öz farkındalığı tükenip gitti. Sakusa dişlerini en son oynadıklarında yaraladığı noktaya koyduğunda derin bir ağrı başladı; Atsumu gözlerini sımsıkı kapatıp bir sızlanışı bastırdı, Sakusa zonklayana kadar küçük deri parçasını taciz ederken zor nefes alıyordu.

Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviriWhere stories live. Discover now