bent out of shape - 1

1.3K 60 63
                                    

*

Üzerine bir havlu yerleştirilmiş tanıdık metal sandalyeye doğru bir adım atarken Atsumu'nun yüzü yanıyordu. Oturdu, ellerini kullanamadan kıpırdayarak yerleşti, sonra beklenti içinde başını kaldırıp onu okunamaz gözlerle izleyen Sakusa'ya baktı.

Sakusa'nın bugün onun için dükkanda ne sakladığını merak ediyordu. Isıyla oynadıkları günkü kadar gizemliydi, ama gözlerini bağlamamıştı.

"Hadi seni kendinden geçirelim, Atsumu," diye mırıldandı Sakusa.

Sonra da Atsumu'nun kucağına oturmak için aşağı kaydı.

*

Atsumu'nun... hisleri vardı.

Aptal değildi- ne demek olduğunu biliyordu, Sakusa'nın gözlerinin kenarları maskenin arkasında bir gülümseme hatta belki hafif bir gülüş ile kırıştığında kalbinin nasıl atmaya başladığını biliyordu. Bununla birlikte, Atsumu, diğerlerinin söyleyebileceğinin aksine, bazı temel kendini koruma içgüdülerine de sahipti. Bu yıl sahip oldukları takımın ligi kazanmak için gerçek bir şansı vardı; kadro ve dinamiklerinin tam olarak şimdikiyle aynı kalması gerekiyordu. Sakusa'yı uzaklaştırmak ya da sahada birlikte sahip oldukları pürüzsüz, kusursuz akışı bozmak istemiyordu.

Açıkçası Atsumu, yatak odasında birlikte sahip oldukları pürüzsüz, kusursuz akıştan da vazgeçmek istemiyordu.

Bu yüzden, kalbi boğazında sıkışarak şafaktan sonraki birkaç saati geçirdikten sonra, Atsumu bariz bir seçim yaptı ve... Sakusa Kiyoomi için ne hissediyorsa onu düşünmemeye karar verdi.

Boğulana ya da kendi kendine kaybolana kadar hislerini derinlere sıkıştırmaya karar verdi. Artık orada olduğunu bildiğine göre, bu duygulardan herhangi birine kapılmanın anlamsız bir egzersiz olduğunu bilmek çok zor olmamalıydı.

Bunun hakkında düşünmemeye karar verdi, özellikle de o günün sonrasında Tokyo'da Adlers'e karşı oynayacakları maç sırasında- ki o maç Atsumu'nun Sakusa ile oynadığı oyun sonucu başarılı bir şekilde Tobio-kun'un alnında o küçük çizgiyi ortaya çıkarmasıyla sonuçlandı- içinden homurdandığı ve kıskançlık ve coşku kaynadığı anlamına gelen o çizgi. 

Osaka'ya dönünce de düşünmedi Atsumu. Antrenmanlarda da düşünmedi, ya da takımla birlikte geçen akşam yemeklerinde, ya da oyun sonrası aldıkları duşlarda.

Ve Sakusa onu siyah bir iple bağladığında, uyluğuna sihirli değneği bağlayarak titreşimlerin taşaklarının tam arkasına bastırmasını sağladığında, ve onun boşalmasını -gerçekten boşalmasını- sağladığında, Sakusa onu sikerken aşırı uyarılmadan ağladığı sırada da kesinlikle düşünmüyordu.

Hayır. Hem de hiç.

Cidden düşünmedi, aşırı başarılı bir şekilde, üç bütün hafta boyunca.

Ta ki sonunda düşünene kadar.

"Hadi, Bokuto, daha bütün bir set kaldı!"

Antrenman salonunun ağırlık odasındaydılar. Atsumu dolapta soğuma hareketleri için yoga matı arıyordu, bu sırada birkaç takım arkadaşı da ağırlık antrenmanının son setlerindeydiler.

"Şimdi gevşeme," dediğini duydu Sakusa'nın.

"Gevşemiyor, baksana! Titriyor!" Inunaki'nin sesi. "Ve dün boş günümüz vardı- onu mobilyaları taşıyarak falan mı geçirdin?"

Güçlü bir çınlama, ardından bir bağırış. Atsumu'nun oraya geri dönebilmesi için kahrolası matı acilen bulması gerekiyordu. Bokuto'ya cıvıldama şansını kaçırmak istemiyordu.

Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviriWhere stories live. Discover now