✩✩✩✩thunder in a bottle - 8

2.5K 77 37
                                    

Bu bölüm bana hep tokat gibi çarpar.

Özellikle Kiyoomi'nin "There you go. Is that what you needed?" FUCK IT bu kitap yüzünden "There you go" görünce Dazai gibi "ah" diyorum anında

Atsumu'nun sikik hali ve Kiyoomi'nin onu öyle kullanması benim baya hoşuma gidiyo bilmiyorum kgmemcmdmd.

kullandığım dil biraz kötü, hep kötüydü zaten de napalım

*

Atsumu daha önce hiç böyle bir şey hissetmemişti.

Sakusa'nın Atsumu'nun vücudunu yapabileceğinin mümkün olduğunu bile bilmediği şeylere ikna ettiği ilk sefer değildi, ancak bu kadar kapsamlı ve affetmez bir esaret takımının içinde, onu hâlâ zonklayan ve boşalmak için hâlâ çaresiz bırakan uzun, uzun orgazmlardan sonra Atsumu'nun kafası pamuk doldurulmuş gibi hissettiriyordu.

Dudağının üzerinde bir başparmağı geziyordu. Atsumu o parmağı emecek enerjiyi bile toplayamadı.

"Omiii..."

Beyninden geçen düşünceler tutunamayacak kadar zayıftı. Aptal hissediyordu, Sakusa'nın adı dışında bir şey söyleyemiyordu, beyni vücudunun kalanı kadar zayıftı. Sakusa'nın onu becermesi için fazlasıyla hazırdı, Sakusa onu bağladığından beri hazırdı, ama Atsumu bunu söyleyebileceği kelimeleri bulamıyordu.

Yanağını okşayan nazik parmakları hissettiğinde sızlandı, dokunuşa doğru itti.

"Şşşh, Atsumu." Sakusa'nın sesi, Atsumu'nun şaftı kaydığında kullandığı o nazik ton. Atsumu titredi. "Merak etme. Sana ihtiyacın olanı vereceğim."

İhtiyaç. İhtiyaç.

Sakusa haklıydı: Atsumu'nun buna ihtiyacı vardı. Düşüncesi içini kıvrandırıyordu. İnledi, Sakusa elini çektiğinde başı öne düştü.

Sonunda Tanrı bilir ne zamandır Atsumu'yu delirten, prostatının üzerindeki titremeler durdu. Nefesi kesildi-hissine alışmıştı. Kalçalarını oynattı, herhangi bir dokunuşa bile muhtaçtı, tıkaç içinde olmasına rağmen garip bir şekilde boş hissediyordu.

Sakusa'nın arkasından kıkırdadığını hissetti. Atsumu'nun yüzü yanıyordu, aleti zonkladı; ama kalçalarını oynatmayı kesemiyordu.

"Şu haline bir bak," diye mırıldandı Sakusa.

Boğazındaki bir el, tasmanın hemen üzerini okşadı ve Atsumu'ya sahiplenilmiş hissettirdi, o sırada da hemen üzerini sıkıp nefesini tehdit etti. Atsumu kesik bir nefes almaktan başka bir şey yapamadan önce o el gitmişti bile, vücudunun yan tarafından dolaştı, kalçasının üzerini yatıştırıcı hareketlerle okşayıp bir yanağını sıktı. Atsumu tekrar kesik bir nefes alırken tıkacın etrafını istemsizce sıktı. Sakusa ona tekrar şaplak mı atacaktı? Kalçası hâlâ sızlıyordu. Atsumu daha fazlasını istiyordu.

Bu histe boğulmak istiyordu.

Sakusa tıkacın dibini kavradığında Atsumu inledi, tek bir kaygan hareketle dışarı çektiğinde daha yüksek sesle inledi. Sik beni, sik beni, sik beni -

"Şşh," diye sessizleştirdi Sakusa onu, eğleniyor gibiydi sesi.

Sessiz kalamıyordu. Atsumu dudağını ısırdı, vücudunu saran terden dolayı titrerken bir folyo kaplamanın kırışma sesini duydu. Aleti zavallı bir şekilde titredi, penis yüzüğü takılı olduğu yerde hâlâ ses çıkarıyordu, testislerinin tam arkasına kadar titretiyordu.

Atsumu sırtını büktü, tek yapabildiği buydu. Beyni yüzüyordu- eğer sikilmezse ölecekti- boşalmaya ihtiyacı bile yoktu, sadece Sakusa'nın içinde olmasına ihtiyacı vardı-

Terminal Curiosity | SakuAtsu | +18 ✔çeviriWhere stories live. Discover now