BÖLÜM 27

3.4K 229 6
                                    

"Birkaç gün ablamda kalacağım,annemle olanlar sakladığımız şeyler...
Hepsi hakkında onunla oturup konuşmak istiyorum,ona yalan söylemek beni çok üzdü." dedim karşımda oturan Korhan'a hitaben.

Çınar'ı görmek için biraz daha oturmaya karar vermiştim ve o da şansıma uyuyordu.Şimdi Korhan ile birlikte mutfakta oturmuş kahve içiyorduk.

"Biliyorum güzelim en iyisini yaparsın.
Eğer bana ihtiyacın olursa ara hemen geleyim,bizde seni görmüş oluruz hem." diyip göz kırpınca güldüm.

"Tabi ki çağırırım Korhan bey,hem Çınar belki beni özler sormana bile gerek yok hemen getir." dedim imada bulunarak.

"Sadece Çınar'ı mı getireyim yani?
Ben ne olacağım hanımefendi? şimdiden dışlandığımı hissediyorum." derken 'cık cık' diye sesler çıkarıyordu.

"Şaka yapıyorum canım,sen olamzsan olmaz." derken ikimiz de gülüyorduk.
Bugün buraya geldiğim için çok iyi hissediyordum,sonunda beni mutlu edecek bir karar almış gibiydim.

Korhan biraz yerinde kıpırdanınca bir şey diyeceğini anladım.

"Sor lütfen Korhan,belli ki aklından bir şey geçiyor." dedim.

"Sen şimdi oraya gideceksin ya,Kürşatla karşı karşıya gelir misin?" dedi merakla.

Bu benim de aklımı kurcalayan bir düşünceydi ama artık bende önüme bakıp onu geride bırakacaktım.Ne olursa olsun Korhan'a gelmişken Kürşat'a karşı en ufak bir harekette bulunamazdım.
Korhan benim eski düşüncelerim yüzünden tereddüte düşmüş gibiydi ve haklıydı.Ona hemen güven veremezdim ama bunun için çabalayacaktım.

"Karşılaşırsak bile onun artık bir ailesi var,benim ise yeni bir hayatım.Ne zamandır düşündüğüm ama cesaret edemediğim şeyi senin desteğinle yapıyorum ben Korhan, artık her şey geride kalacak merak etme." dedim kocaman gülümseyerek.

Onun yüzündeki gülümsemeyi görünce daha iyi hissetmiştim.

"Ba-ba! diyen sesle ikimiz de daldığımız yerden çıkarak bakışlarımızı kapıya çevirdik.

Çınar gözlerini ovalayarak bize bakıyordu,bakıcısı yaklaşarak Korhan'a verdi ve geri çekilip konuşmaya başladı.

"Eğer bana ihtiyacınız yoksa ben çıkabilir miyim Korhan bey? " dedi.

"Tamam Tuğçe sen çıkabilirsin teşekkür ederiz." dedi ve oğlunun alnına bir öpücük kondurdu.

Tuğçe bana son kez gülümseyerek mutfaktan çıktı ve gözden kayboldu.

"Günaydın oğlum,bak burada kim var." dedi bana doğru çevirerek.

Çınar uyku sersemliğini biraz atmış bana  bakıyordu.

"Günaydın minik adam,seni epey özledim." dedim gülümseyerek.
O da gülerken Korhan bana uzattı.
İlk birkaç saniye baksam da Çınar'ın da atılmasıyla kucağıma aldım.

Tombul kolları hareket ederken güldüm ve yanağına bir öpücük kondurdum.
"Sen çok güzel bir çocuksun Çınar." dedim yüzünü yavaş yavaş okşarken.
O da bir şeyler mırıldanıp kafasını göğsüme koydu.

"Sana iyi anlaşacağınızı söylemiştim,baksana hemen kollarına atladı." diyen Korhanla gülümsedim.

"Birisi bana büyü yapmış olabilir mi? bu kadar çocuk sevmem normal değil çünkü." dedim kucağımda keyifle uzanan Çınar'ı gösterirken.

"Belki ben yapmışımdır? kucağımda oğlumla yalnız başıma kalmamak için ama artık çok geç." diyince ikimizde güldük.

Çınar bize bakıp aynı şekilde güldüğünde  anlamamasına rağmen böyle şeker olması içimden yanağını ısırma isteği geçiriyordu.

DİLRUBAWhere stories live. Discover now