40.bölüm: Bela

24 4 0
                                    

40
              40.bölüm  #Bela

Melek dona kalmış arkasına bakamıyordu ki Emre hızla yanına yaklaşıp telefonu aldı.

Emre: Yonca!

Yonca Ve Meriç gelen sesle birbirlerine baktılar şok içinde. Yonca dedesine bir şey oldu korkusu yaşıyordu. Ama Emreye bir şey söyliyemezdi zaten Meriç anında elinden telefonu alıp kapattı sonra  telefonu ağaca fırlattı. Ayağa kalkıp telefonu aldı ve taşla vurup paramparça etti.

Yonca da yavaşça ayağa kalktı. Ve Meriçin kolunu tuttu.

Yonca: Meriç bak dedem hastaneye kaldırmışlar onun durumunu öğrenmem lazım!

Meriç: Onu öğreniriz hemen. Kuzenin gerçekten yanlız olsaydı daha kolay öğrenirdin! Bu son şansındı!

Yonca: Ya ne yapmamı bekliyorsun? Nerden bilebilirdim Emre'nin orda olduğunu. Ayrıca onlardan nasıl bir tepki bekliyorsun? Meleği benimle konuşurken görüp geçse miydi?

Meriç: O kadar adam var senin peşine düşücek ama bu adam korumalığı aşıyor! Ve ben bu adamı sevmiyorum!

Yonca: O da sana bayılıyor zaten! Ayrıca evet o korumalığını aşıyor çünkü buna ben izin veriyorum!

Arada kısa bir sessizlik olduğunda Yonca alay edercesine güldü.

Yonca: Sen o yüzden ilk kendin konuşmak istedin. Emreyi arasaydım suratına mı kapatıcaktın?

Meriç: Aynen öyle! Yanlış olmuş adam olmayanlarla işim olmaz diyecektim!

Yonca: Ruh hastası mısın lan sen!

Meriç: Aynen hastayım var mı diyeceğin!

Yonca: Var!

Yonca, Meriç'e yaklaşıp yüzüne baktı uzun uzun sonra gözlerinin tam içine kenetlendi. Meriç o sırada ne kadar kızgın da olsa yine elinde olmadan Yonca'nın yüzünü inceliyordu.

Yonca: Sakın!... Sakın beni ne için kaçırdığını unutma. Ve sakın bana amacın dışında yaklaşma. Amacın dışında bir sorgulama ya da bir ima yapmaya çalışma. Benim hayatımın hakimi de savcısı da benim! Sorgulamak senin haddine değil! Meriç kozcuoğlu!

Meriç: Bak Yonca yılmaz! sende şunu aklına iyice kazı ben istemediğim müddetçe kimse! Hiç kimse! Seni benden almaya kalkamaz! Sana verdiğim süre vardı ya ha işte ben o süre zarfında senden dosyalardan uzak durdum. Ama seni kaçırmak için yaptığım planlar kusursuz. Tek bir kusur bile yok. Sence seni benden alabilirler mi? Buna güçleri yeter mi?

Yonca: Senden nefret ediyorum Meriç kozcuoğlu!

Yonca geldikleri yönden geri gitti. Meriçle kavga etmek istememişti aslında. Ama hayatı sadece onu ilgilendirirdi. Hayatında ki insanları yanında hangi sıfatla tutmak istediği de sadece onun kararıydı. Emre sadece onun koruması değil yakın arkadaşıydı. Emrenin duygularının da farkındaydı. Ama kendi yüreğini de dinleyebiliyodu Yonca. Onun Yüreği Emreyi de aşkı da istemiyordu. Şu sıra aşktan pek bi uzaktı kanatsız kalbi. Meriç arkasından baka kalmıştı. "Bende sana bayılmıyorum." diyememişti.

Meriç: keşke benim de hissettiğim bu şeylerin bir adı olsaydı savaşçı kız.

Meriç geldikleri yönden geri gittiğinde herkes bahçe de sofra da oturuyordu. Bir tek Yonca'nın sol tarafı boş kalınca Meriç de oraya oturdu. Herkes sessizce yemeğini yiyordu. Deniz Yonca'nın sağ tarafında oturmuş yemeğini yerken aklına takılan soruyu soruverdi.

Deniz: Amca sen Yonca ablayı nerden tanıyorsun? Neden daha önce bizim eve gelmedi ki?

Masadaki herkes suspus Denize bakıyordu. Yonca Meriçe döndüğünde onunda ne diyeceğini bilemez halde ona baktığını gördü. Ardından Denize döndü. O da bir şey söyleyemeyince Elif söze girdi.

İntikam İle aşkın Ortasında Where stories live. Discover now