Bölüm 32

212 26 167
                                    

Yalnız bırakıldığım odada geçirdiğim ikinci günün sonunda yaklaşık 90.000 jeton harcayarak güç ve çeviklik istatistiklerimi de 100 seviye sınırına çekmiştim. Gerçi senaryo hala devam ettiği için ekstra 180.000 kadar jeton daha ödemek zorunda kalmıştım.

Canım jetonlarım nasıl bir anda bu kadar azaldılar, iyiki Gizemli Entrikacı daha öncesindeki talebimi yerine getirememiş. O fazlalık olarak gördüğüm jetonları versem şu an büyük ihtimal 0'a düşerdim.

Ama şu anda bunlardan daha acil bir mesele var, kahramanlar ve kötüler arasında ufak bi çarpışma başladı ama ben bulunduğum odadan çıkamıyorum. Daha doğrusu çıkacak bir yer göremiyorum, duvarı parçalayıp parçalamamak arasında ikilemdeyim şu an...

Çatışmanın gerçekleştiğini bilme sebebim ise dışardaki çekirgelerin bunu bana anlatıyor olmalarıydı. Keşke hiç sorgulamadan buraya girmeseydim. Dışarı çıkıp çıkmamayı düşünürken uzun zamandır duymamışım gibi hissettiren bir ses ile ayaklandım.

Gilyo ''Kralım... yardım...'' demişti.

[Yetenek Cehennem Ateşi aktive oldu.]

[Stigma Kara Alevler aktive oldu.]

Koyu kırmızı, kanı anımsatan alevler ile birlikte mordan siyaha çalan alevler elimin çevresinde dönmeye başlarlarken sesin geldiği yöne doğru yumruğumu savurdum.

Yüksek yoğunluklu kötücül alevlerin değmesiyle duvar küle dönmeye başlarken artık dışarıdaki manzarayı daha net görebiliyordum.

Afo ile All Might tozu dumana katacak şekilde kapışıyorlardı; çevrelerindeki binalar yıkılmış, bulundukları zemindeki beton ise yüksek basınçtan toz haline gelmişti. Aralarında yüksek yoğunluklu bir savaş dönerken çevrede ne başka bir kahraman ne de bir kötü bulunuyordu.

Bana seslenen Gilyo'yu aramak için etrafımı incelerken gördüğüm manzara ile şok olmuştum. Bu ikilinin savaş alanından daha uzaktaki bir bölgede yüzlerce çekirge, titanoptera, yeraltı faresi ve daha sayamayacağım türlerden canavarlardan bir ceset yığını oluşuyordu.

Gözlerim telaşla Gilyo'yu ararken onu gördüğümde içimde bir şeylerin koptuğunu hissetmiştim; kanatları parçalanmış, gözleri oyulmuş, bacaklarından biri koparılmış haldeydi ve acı içerisinde bana doğru bakıyordu.

''Kralım... kraliçe... kaçın.'' anlaşılan son gücünü bana bunu demek için saklamıştı, sonrasında da öldü. Kral niteliğimden ötürü bunu rahatlıkla hissedebiliyordum.

[Yetenek Kanasusamış Sv.2 -> Sv.3]

Kraliçe dediğinde önceden gördüğüm belli bir isim aklımda canlandı ve onunu adını andım.

''Kırıkyıldız, Veba Kraliçesi Querehsha.''

Önümde birleşen çeşitli böceklerle bir insan görüntüsü alırken ''Memnun oldum, halkımı çalmaya kalkan küçük cisimleşen.'' dediğinde yüzünde bir sırıtışın oluştuğunu görebiliyordum.

'' dediğinde yüzünde bir sırıtışın oluştuğunu görebiliyordum

Йой! Нажаль, це зображення не відповідає нашим правилам. Щоб продовжити публікацію, будь ласка, видаліть його або завантажте інше.
Takımyıldızlarının Desteklediği: IzukuWhere stories live. Discover now