Bölüm 26

94 18 16
                                    

Öğle arasına girerken kendimi uykuya kaptırdığımı söylemek yanlış olmazdı. Tek gözüm uykusuzluktan kapanmış bir şekilde 'Alan Efendisi' yeteneği sayesinde birilerine çarpmadan ilerlemeye çalışıyordum.

Yemekhaneye vardığımda kendi yemeğimi alıp sınıftakilerin bulunduğu masaya oturdum. Yemeğe bakarken ''Ne olurdu sanki tüm şu yemekleri mideme ışınlayabilseydim.'' diye mırıldandım ve yavaşça yemeye başladım.

[Takımyıldızı Abisal Kara Alev Ejderhası hislerinize empati yapabildiğini belirtiyor.]

[Takımyıldızı Alevin Şeytanvari Yargıcı biraz dinlenmenizin iyi olacağını düşünüyor.]

[Takımyıldızı Altın Başlığın Esiri size acıyarak bakarken cennetin meyvelerini yiyor.]

[200 jeton hibe edildi.]

Cidden bana meyve yediğini belirtmek için mi bu şekilde mesaj gönderdi. Zengin olmanın iyi yanlarından biri olsa gerek.

Iida ''Hey Izuku iyi misin? Tüm gün çok yorgun görünüyordun.'' dedi, işte sorumlu bir sınıf başkanı.

Gülümseyerek ''İyiyim, sorduğun için teşekkürler.'' dedim.

Hagakure heyecanlı bir şekilde ''Hey Izuku sen uyuduğun için soramamıştık ama yarın alışveriş merkezine gitmeyi düşünüyoruz. Sen de gelmek ister misin?'' diye sordu.

''Olur zaten almayı planladığım bir kaç şey vardı.'' diyerek yemeğime geri döndüm.

Sınıftaki hemen hemen herkes yarınki gezimiz için heyecanla sohbete devam ederlerken bu gece ara vermeye karar verdim, biraz dinlenmek eminim ki bana faydalı olabilirdi. Kampta da bu kadar yorgun olmak pek iyi gözükmeyecekti muhtemelen.

O gece derin bir uyku çektim ve sabah Izumi'nin üzerimde kullandığı telekinezi özgünlüğü nedeniyle uzun zamandır hissetmediğim bir korkuyla -hayır tedirginlik demek daha doğru olur- uyandım. Okula başladığımızdan beri bu yeteneğin üzerimde kullanıldığını neredeyse unutmuştum ve aşırı korkutucu yani tedirgin edici gelmişti.

[Dördüncü Duvar hafifçe sarsılıyor.]

[Takımyıldızı Geçmişin Zorluklarının Üstesinden Gelen sizin için endişeli, travmanızı atlatmanız için sizi destekliyor.]

[300 jeton hibe edildi.]

Üzerimi değiştirirken ''Bunun bir travma olmadığına eminim, o yüzden endişelenme.'' dedim. Odada biri beni görse delirdiğimi düşünürdü muhtemelen. Yani kim kıyafetlerini değiştirirken yalnız bir odada gökyüzüne doğru bakarak konuşurdu ki?

[İyilik Grubu takımyıldızları sizin için endişeli.]

[Takımyıldızı Alevin Şeytanvari Yargıcı sizin için endişeleniyor.]

''Hey cidden bir sorun yok.'' diyerek odamdaki dekorasyon eşyası olarak kullandığım ihtiyazor çekirdeğinin yanında uyuyan Gilyo'nun başını okşayarak odamdan çıktım.

Sırtımdaki boş çantayı taşımamaya karar vererek onu boyut çantasına fırlattım. Aslında boyut çantamın içini merak ediyordum, hemen hemen her şeyim ordaydı: kahveler, atıştırmalıklar, bir miktar pizza; kılıçlarım, kırık kılıçlarım, bir kaç mızrak ve neredeyse hiç giymediğim bir zırh ve onlarca canavar cesedi da buna dahildi. Bir alt uzayın olması cidden çok işe yarıyor...

Oranın harap olmuş bir dünya gibi olduğunu düşünmekten kendimi alıkoyamadım.

Izumi evin girişinde benim merdivenlerden indiğimi görünce ''Hadi ama Zuku, gecikeceğiz.'' diye bağırdı ama her zamanki gibi onu görmezden gelmeye karar vererek ilerledim. Siyah ayakkabılarımı giyerken ''Hem geciktin hem de cevap vermiyorsun. Cidden sinir bozucusun.'' dediğinde sahte gülümsememle ona baktım.

Takımyıldızlarının Desteklediği: IzukuWhere stories live. Discover now