lonely flower in betrayal²

203 15 2
                                    

Olayların üstünden bir hafta geçmesine rağmen Harry'nin kâbusları dinmiyordu. İşler tuhaflaşıyordu.

Onunla yalnız kalmak istemiyordun ama kader oyun oynarcasına sizi yalnız bırakarak lanetliyordu.

Hermione ve Harry'nin arası açılmaya başlamıştı. Hermione fazla zekiydi ve en çok reddedecek kişi olarak senin bile Harry'de bir sorun olduğunu anladığın takdirde onun anlamaması olanaksızdı.

Hermione gece biraz eğlence olur, Harry'nin de kafası dağılır diye düşünerek Ron'u da çağırmış ve odanızda minik bir buluşma ayarlamıştı ( Harry hâlâ sizinle kalıyordu.) .

Hermione sıkkınlıkla size döndü

- Hadi OQFA [ One Question Four Answer ( Bir Soru Dört Cevap ) ] oynayalım.

Ron sana kaçamak bir bakış attı.

- Bilemedim ki şimdi Hermione.

- Hadi ama Ron bu oyunu seviyoruz.

- Peki.

- Harry, Y/N siz de oynayacaksınız hadi. Bu oyun dört kişilik siz de biliyorsunuz.

Gerilmeye başlamıştın ama belli etmiyordun. Ufak karenizi oluşturdunuz.

- İlk ben soruyorum, diye atladı Hermione.

- Şaşırmadık, gülümseyerek söylemişti Ron.

Hermione umursamadı.

- Birinin sizin için yaptığı en büyük şey neydi ?

Ron, Hermione'ye baktı

- Annemi ceza almamam için ikna etmen olabilir. Annemin cezaları bazen fazla acımasız olabiliyor.

Yüzündeki korku dolu ifadeye gülerek karşılık vermiştiniz.

- Harry'nin beni uçuruma yuvarlanmadan yakalaması olabilir.

- Çifte kumrular sizi.

Ron'a gülmek dışında pek tepki vermiyordun.

- Evet Y/N senden alalım.

Hermione'ye baktın.

- Birden söyleyince de insanın aklına bir şey gelmiyor. (Biraz durdun.) Sanırım ölmemem için annesine fısıldayan ve şu an hayatta olmamı sağlayan kişiyi dillendirmeliyim. Hayatta kalmamı sağlamasından daha büyük bir şey gelmiyor aklıma.

Arkadaşların bilmiyordu,sen sonradan öğrenmiştin. Hogwarts'a gelişin herkes kadar kolay olmamıştı. Annen ve babanı çok küçükken kaybetmiştin.

Harry'nin anne ve babasının yakın arkadaşlarıydılar. Zaten onlar için kendilerini feda etmişlerdi.

Haliyle Hogwarts'a tek başına gelmeliydin. Anneannen eşliğinde geldiğin istasyonda trene binmeden birine çarpmanla başlamıştı her şey.

Çarptığın kişinin Harry olduğunu öğrenmen uzun vaktini almıştı. İkiniz de eşyalarınızı toplamıştınız ve o binmen için geri çekilmişti. İlk binen sendin, ancak bir sorun vardı. Bindiğin tren fazla hızlıydı ve raydan gitmiyordu. Adeta ormanın içine doğru süzülüyordu.

Bu zor yolculuk seni Ölüm yiyenlerin masasına kadar götürdü. Plan basitti. Harry'nin geç kalacağını hesaba katmışlardı ve Harry binmeden önce büyü ile trenin aynısını yapıp onu kendi binalarına, Voldemort'un avcunun içine bırakacaktı.

Sen planlarını bozmuştun ve şimdilerde bozduğun için fazlasıyla mutluydun. Ama sana çok kızgınlardı. Safkan oluşun seni kurtarmaya yetmeyecekken Draco'nun annesiyle konuşmasının ardından zindana götürüldün.

Imagine with Harry Potter ❄️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin