this side of paradise³

71 0 0
                                    

- Ne istiyorsun Potter?

Duruşunu dikleştirdin.

- Özür dilerim. Benim de babam hakkında hoş olmayan iddialarda bulunanlar oluyor, ben de rahatsız oluyorum. Seviyor da olsam sevmiyor da olsam bu şekilde dillendirmem hataydı.

Çabalıyordu ve bu değerli hissetmene sebep oluyordu.

- Önemli değil, sana kızgın değilim.

- Asıl korktuğum bu, bana karşı hiçbir şey hissetmeyecek şekilde kendini kapatman.

- Sana kızgın olmamı mı istiyorsun yani ?

Gözlüğünü düzeltti ve ensesini kaşımaya başladı.
Saçmaladığını düşünüyordun açıkçası.

- Tabii kızgın olmanı istemem ama dostun olma fırsatını kaybetmek de istemem.

- Neden dostum olmak istiyorsun Potter? Gerçekten anlam veremiyorum. En yakın arkadaşların dahi beni acımasızca eleştirirken neden?

- Haksızlığa uğradığını düşünüyorum, yalnız kalmanı istemiyorum bu yüzden.

- Yani bana acıyorsun.

- Hayır acıdığım için değil, ben sana tepki alırsam çoğu kişi alacak gibi geliyor.

- Yani vicdan yapıyorsun.

- Tanrı aşkına Y/N sadece dikkatimi çekiyorsun!

Duraksadın. Dikkatini mi çekiyordun? Sanırım bu iyi bir şeydi. Zihnin bu düşünceyi onayladı.

- Özür dilerim sesimi yükseltmemeliydim ( Birkaç saniye bekledi ). Belki akşam yemeğinde bize katılırsın. Herkese göründüğün gibi olmadığını kanıtlayacağına inanıyorum, bu da başlangıç olur ne dersin ?

- Neden iyi olduğumu kanıtlamak zorundayım ki?

- İnsanların kabullenmesi için bazen gözlerine sokmamız gerekebilir.

Sessizliği bir soruyla bozdu.

-Peki gelecek misin?

- Gelirim.

- Herkese ne kadar iyi biri olduğunu kanıtlayacaksın, sana güveniyorum.
----------------------------------------------------------------------------

- Hadi ama bu hayatımda duyduğum en aptal ikinci cümle. Birincisi zaten Draco ile ilgili planındı.

- Blaise!

- Ne?!

- Hiç yardımcı olmuyorsun!

- Yardım mı?

( Kalkıp karşına geçti )

Y/N, buradaki hiçkimseye hiçbir şeyi kanıtlamak zorunda değilsin!

- Ama beni kabul etmiyorlar, dışlıyorlar, nefret ediyorlar görmüyor musun?

- Aptallar...

- Sence Harry ile...

(sözünü kesti )

- Harry'den de onun tayfasından da haz etmiyorum. İlla konuşmak istiyorsan konuş ama çok da samimi olma! Kanıtlamakmış...

Durup durup kendi kendine söyleniyordu.

- Tamam, kapatalım artık konuyu.

- Kapandı zaten, konuşacak bir şey yok. Bu aptal kanıtlama işini yapmayacaksın!

- Draco nerede kaldı acaba?

- Değiştir konuyu bakalım Y/N Hanım ,diye fısıldadı.

Sakinleşmesini umarak derin bir nefes aldın.

Imagine with Harry Potter ❄️Där berättelser lever. Upptäck nu