you are she³

295 23 0
                                    

Remus Lupin'in Ağzından

  Sınıfa bir şeyi çaktırmamam gerekiyor diye düşünüp kendimi hızla toparladım.

- Siz ve bozuk ağzınız bugün cezaya kalmayı mı tercih edersiniz yoksa binanızdan 20 puan mı kırmalıyım?

O anki heyecanım kalbimin atış hızının artışını gözler önüne sererken Snape gibi görünmeye çalışıyordum. Soğuk ve duygusuz...

- Ben (duraksayarak devam etti,korkmuş olmalıydı.) cezaya kalmayı tercih ederim. Özür dilerim profesör.

  Başımla onaylayıp dersi anlatmaya koyuldum. Dersin bitmesini ve ona her şeyi anlatmayı istiyordum sadece.

  Sonunda ders bitip sınıf arkadaşları bizi yalnız bıraktığında iyice telaşlanmıştı,ilk defa cezaya kalıyor diye düşünmeden edemedim.

- Profesör?

Ona baktığımda derin bir nefes aldı.

- Davranışım için özür dilerim, tüm içtenliğimle söylüyorum ki bilerek olmadı. Aylak kim bilmiyorum bile.

- Aylak kim bilmiyor musun?

- Hayır profesör.

  Arkamı dönüp elimi kanamış gibi göstermesini sağlayacak büyüyü fısıldadım. Ona doğru döndüm.
Eskisi gibi önce bir telaş kapladı yüzünü. Sonrasında olayı anladı.

- Yine o büyüyü yaptın değil mi?

Sonrasında durdu ve ne dediğini anlamaya çalıştı. Yanına gidip sarıldım ona, kim olduğunu bile bilmiyordu. Genç yaşta ailesini kaybedip herkesin gözündeki "seçilmiş kişi"yükünü taşıyan Harry'den bir farkı yoktu gözümde.

- Profesör,ben çok özür dilerim. Bana ne oluyor bilmiyorum.

- Sana her şeyi anlatacağım Y/N,sadece sakin ol olur mu?

Yüzündeki sanki böyle anlar için sürekli saklıyormuş gibi tekrar tekrar gün yüzüne çıkardığı tedirgin ifade benim de gerilmeme sebep oluyordu.

- P-profesör,adım Daisy.

  Her şeyi anlattığımda durup anlamaya çalıştı.

- Peki şimdiki hayatım profesör? Hepsi yalan mıydı?

- Tabii ki de hayır Daisy. Sadece ruhun bedeninden önce de yaşıyordu.

Elleriyle saçlarını geriye itti. Elimi omzuna koydum.

- Ruhlarımızın bizden önce yaşadığına inanan bir topluluk da var biliyorsun. Bu teoriyi doğru kabul edersek sen sadece hatırlıyorsun o kadar.

- Ne yapmam gerektiğini bilemiyorum. (Gözlerime bakarak devam etti.) Ben sizin anlattığınız Y/N miyim? Yoksa bunca yıl kendi anılarını yaşayan ve bildiğim Daisy mi?

- Her ikisi de sensin Daisy. Ama ben de sana bir şey sormak istiyorum. Beni görünce ne hissettin? Ya da beni tanıdın mı?

- Sizi görünce mi? Şey,tanıdığımı hissediyordum ama o kadar.

  O benim bildiğim Y/N gibi konuşuyor olabilirdi ama o kendi bildiği Daisy'ydi. Ne bekliyordum ki? Benden yaşça çok küçüktü,eskisi gibi olamayacaktı.

Gözümü kör eden duyguları bir kenara bırakmam bu kadar uzun yıllarımı mı almıştı yani?

Daisy'e bakıp gülümsedim.

- Merak etme bir iksir hazırlayıp hallederim.

- Ne beklediğinizi anlıyorum profesör, üzgünüm.

Imagine with Harry Potter ❄️Where stories live. Discover now