24

1.6K 168 89
                                    

BU KADAR BEKLETTİĞİM İÇİN ÖZÜR DİLERİM

bok yoluna giden akademik hayatımı düzeltmeye çalışıyordum🥲

medyaya manyak cassandra'yı koydum çok görmek istemişsiniz (1 kişi)

umarım beğenirsiniz, düşüncelerini paylaşın lütfenn, İYİ OKUMALARR❤️

Draco gözlerini yanında uyuyan adamdan ayıramıyordu. Harry'nin uykusuzluk probleminin bu kadar ciddi olduğunu fark edemediği için kendisine kızgındı. Son birkaç gündür de onun uykularını denetlemeyi görev edinmişti.

Harry'nin kaşları çatılınca Draco telaşlandı. Beyaz yastığın her yerine dağılmış simsiyah tutamları parmaklarına doladı. Harry saçlarıyla oynanınca sakinleşiyordu, bu basit yöntem sarışın adamın oldukça işine yarıyordu. Birkaç dakikalık huzursuzluğun ardından Harry sakinleşti, kasılan gövdesi gevşedi, Draco da derin bir nefes verip kendini yastığına bıraktı.

Kabusları hakkında konuşmayı çok istese de Harry buna sıcak bakmıyordu. Konuyu ne zaman açmaya çalışsa geçiştiriyor, başka şeylerden bahsediyordu. Yine de yılmadan denemeye devam etmişti Draco, en azından on gün öncesine kadar. Harry yine bir kabusundan kan ter içinde uyandığında karşısında Draco'yu bulmuştu. Onu sakinleştirmeye çalışan sarışın adamın ellerini ittirmiş ve "Bana dokunma!" diye bağırmıştı. Yeşil gözlerindeki nefret öyle gerçekti ki birkaç saniye sonra yok olup yerini pişmanlığa bırakması bile Draco için yeterli olmamıştı. O rüyalarda iyi bir rolünün olmaması, bir rüyadan ibaret olsa bile Harry'i üzüyor olmak canını yakıyordu. O günden sonra konusunu açmamaya karar vermişti.

Konuşmaktan vazgeçmesi merakının yok olması için yeterli bir sebep değildi yine de. Bir gece, Harry uykusunda sessizce gözyaşı dökmeye başlayınca, Draco asasınını alıp zihnine girmemek için zor durmuştu. Harry iyi bir zihnefendar değildi, büyük ihtimalle acı verici bir kabusun ortasında Draco'nun beyninin içinde süzüldüğünü fark etmezdi bile. Ciddi ciddi olasılıkları tartarken kafasını hızla iki yana sallayıp kendine gelmiş,  bunu  yapmayı düşündüğü için de uzun saatler boyunca kendinden utanmıştı. Şaşırmıştı da aynı zamanda. 8 yıldır asasına dokunmaya bile tenezzül etmezken ilk defa bir büyü yapmayı bu kadar çok istemişti.

"Gecelerini zehir eden adamı uyanınca karşında görmek sinir bozucu değil mi?" diye sormuştu bir keresinde kendini tutamayarak. Harry inatçı bir şekilde kafasını iki yana sallamış ve "Hayır," diyerek itiraz etmişti. "Uyandığımda seni görmek, gözlerinin bana sevgiyle bakması... Her şeyin sadece kötü bir rüyadan ibaret olduğunun kanıtı bana. Gözlerimi açınca seni bulmayı seviyorum çünkü her şeyin bittiğini söylüyor bana gözlerin. Zihnimin karanlıklarında boğulmaktan kurtarıyorsun beni."

Gözlerini tavandan ayırıp Harry'e çevirdi. Hala onun yanında olduğuna inanamıyordu. Genç adam damdan düşercesine önce hayatına sonra kalbine girmeyi başarmıştı ve Draco bütün bu olanları şaşkınlıkla izlemekten başka bir şey yapamıyordu.

Kuzgun saçlının dudakları belli belirsiz kıpırdanmaya başladı. Draco bundan da nefret ediyordu. Harry uykusunda bazen dakikalarca mırıldanıyordu ama o kadar hafifti ki dudaklarının hareketleri Draco'nun onu anlayabilmesi imkansız oluyordu. Sarışın adam duyabilmeyi en çok da bu zamanlar istiyordu. 

Gün ağarmaya başlarken -Harry'nin sorunsuzca uyuduğuna emin olduktan sonra- kapanmak isteyen gözlerine daha fazla direnemedi. Günlerdir yarım yamalak uyuması artık işini de etkilemeye başlamıştı, en azından bugün evden çıkmadan 2-3 saat uyuyabilmeyi umuyordu. Kolunu Harry'nin karnının üstünden uzatarak beline sarıldı böylece sesini duyamasa bile vücudunun hareketlerinden ters giden bir şeyler olursa anlardı. 

silence | drarryWhere stories live. Discover now