4

253 15 2
                                    

Her şey senle - Furkan Kızılay

***

Kuzey bizi sarılırken gördükten sonra Alp onu alıp salona geçti ve bana da bir süre gelmemem gerektiğini söyledi. Kapıyı da kapatmışlardı.

Şu an mutfakta oturmuş konuşmalarının bitmesini bekliyordum. Kapı açıldığında mutfaktan çıktım. Kuzey koltukta başını geriye vermiş, gözleri kapalı şekilde oturuyordu. Alp ise salondan çıkıp yanıma geldi.

"Selim benim çok acil bir işim çıktı. Kuzey bu gece burada kalsa olur mu?"

Kuzey'le tek kalma fikri korkutucuydu. Alp onunla aramdaki meseleleri bildiği halde bunu istiyorsa acil işinin önemli olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden kabul ettim.

Alp ayakkabısını giyerken Kuzey de salondan çıktı. O kadar kan kaybından sonra nasıl ayaklanmıştı anlayamadım.

"Kuzey poşetin içinde ağrı kesici var az sonra onu iç, yoksa omzundan dolayı uyuyamazsın."

Kuzey bana kısa bir bakış atıp kardeşine döndü. Sanki gözleri bende fazla oyalanmak istemiyor gibiydi.

"İçerim." derken kapıya daha çok yaklaşmıştı. Nefesini hissedecek kadar arkamda olması avuçlarımın terlemesine neden olduğu için şortumu sıktım. Ondan bu kadar korktuğumu bildiğim halde evimde tek kalmasına izin verecek kadar da aptaldım.

Birbirimizle vedalaştıktan sonra kapıyı kapattım ama arkamı dönmedim. Çünkü Kuzey hala dibimdeydi ve döndüğüm an yüzyüze gelecektik. Bir süre rahatsız bir şekilde çekilmesini bekledim fakat çekilmeyince daha fazla dayanamayarak ona doğru döndüm.

Gözlerim gözlerini buldu. Bana bakarken kaşları hep çatık olurdu fakat şu an hiçbir duygu belirtisi yoktu bu yüzden ne düşündüğünü anlayamadım. Gözlerimi hemen çektim ve radarından çıkmak için ondan arta kalan boşluğa doğru adım attım. Arkamda kalmıştı, gözleri sırtımı deliyor gibiydi. Neden titriyordum?

Arkamdan adım sesleri geldiğinde olduğum yerde durdum. Gerildiğim için hareket edemiyordum. O da durdu. Yine çok yakındık. Bu yakınlık beni kalpten götürecekti. Umarım kalbimin sesini duymuyordur.

Kolumdan tutup bedenimi kendine doğru çevirdi. Korkumu hissettiği için yüzünde alaycı bir gülümseme vardı.
Bu gülümseme gözlerine ulaşmıyordu.

"Benden korkuyor musun?" bildiğin soruları sorma diye bağırmak istesem de gözlerimi kapatıp açmam cevap için yeterliydi.

"Korkma." dedi. Söylemesi kolaydı diye düşündüm. Hala kolumu tutuyordu fakat tutuşu çok hafifti. Çeksem çekerdim ama yapmadım.

"Bana yardım edip evini açtığın için bugünlük izinlisin." derken kolumu okşayıp bıraktı.

Salona giderken bıraktığı yerde kaldım. Derin bir nefes alıp elimi refleksle kolumu tuttuğu yere getirdim. Bu gece benim için zorlu geçecekti.

***

Üç bölümdür aynı gündeler bayılcam yazarken.

Ağustos Güzeli / bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin