taehyung: geldi kendinden büyük ünlü egosu
jungkook: alakası yok egoyla
seokjin: ben de jungkooktan farksız düşünmüyorum aslında
taehyung: arkadaşlar
ben jungkookun kafasına dayanmış bir silah görememiştim fotoğraflarda🥺namjoon: taehyung haklı
asıl hatalı olan kişi jungkook
gün içinde elli tane öpüşme teklifi aldığına eminim
ve hiçbirini kabul etmiyortaehyung: çok eminsin😁😁üzmesinler seni
jungkook: TAEHYUNG
seokjin: KAPAYIN KONUYU
BENİ SİNİRLENDİRMEDEN
biri elinde çocukla gelicek diye ödüm kopuyor zatenjungkook: abart biraz daha
senden gizli ailem vardır belkiseokjin: ben bundan sonra yapıcağın her salaklığa inanırım
taehyung: HADİ İLK AÇIKLAMA NE ZAMAN
BİR ŞEY SÖYLEYİNseokjin: bugün yayınlanır
medya tepkisine göre ortada görünme sürelerine karar veririzjungkook: off
namjoon: oflama da alış artık
çocuk kötü birine benzemiyor
iyi anlaşırsınız belkijungkook: iyilik meleği bile olsa umurumda değil
taehyung: acil tanışalım ya
umarım jungkooku yeterince sinir edicek kapasitededirjungkook: sen kendin sinir olma da😁
taehyung: işte o zaman kartlar yeniden dağıtılır
namjoon: tanımadığınız biri hakkında konuşmak yerine şirkete mi gelseniz artık
ben bu toplantıyı tek başıma mı gerçekleştiricemtaehyung: namjoon bizsiz birkaç saate bile dayanamadığın için mi o kadar sanatçın varken sürekli bizle toplantı yapmak istiyorsun🥺🥺🥺🥺🥺
seokjin: en başa bela açıp sorun çıkartanlar siz olduğunuz için olabilir mi sence Bİ DÜŞÜN
jungkook: sorun ve ben?
ALAKAMIZ YOKseokjin: sen bence bi süre konuşma🤩
taehyung: her şeyi geçtim
en son sana verdikleri karavan sürekli pis diye diziden çekiliyordun az kalsınjungkook: temiz olmak suç mu.
taehyung: sen temiz değilsin
TAKINTILISINnamjoon: umarım şu an yoldasınızdır
jungkook: ON DAKİKA
taehyung: önce giden kazanır
bir şişe şarabınajungkook: kabul
YOU ARE READING
don't delete the kisses
Fanfiction(jikook) Jimin uzaklaşan adım sesleriyle birlikte tamamen rahatlayıp geri çekileceği sırada bir anda yüzlerine patlayan flaşlarla ikisi de neye uğradığını şaşırmış ve şaşkın şaşkın duvarın arkasındaki magazincilere bakmışlardı. Fark edildiklerini...