25

95 13 0
                                    

Kapı çalındığında genç kadın kapıyı açıp içeri giren yoongi'ye baş selamı verip kapıdan çekilerek içeri girmesini beklemişti.

Yongi içeri geçerken genç kadına seslenerek salona doğru yürümüştü.

"Herkes salona gelsin."

Yoongi salona girdiğinde hoseok zaten oradaydı. Hoseok "dışarı çıkmayacağını söylemiştin." Desede yoongi cevap vermeden koltuğa oturmuştu. Yaşlı kadın ve ona göre daha genç olan hizmetli salona girip hoseok'un hanına durduğunda yoongi bacak bacak üste atıp işaret parmağıyla genç kadını işaret edip konuşmuştu.

"Bayan oh. Kovuldunuz. Yarın gitmiş olun."

Genç kadın şaşırarak odadaki herkesin yüzüne bakarak anlamaya çalışırken , dudaklarını aralayarak "Bay min bir kusurum mu oldu niçin beni kovuyorsunuz? Lütfen beni kovmayın iş bulamam ben bir daha ben sizin sahenizde yıllardır burdayım lügfen yapmayın." Demiş ama yoongi kadını görmezden gelerek bu kez yaşlı kadını gösterip konuşmuştu.

"Size artık maaş vermeyeceğim. Hoseok'la ortak kullanacaksınız."

Yoongi'nin parmağı bu kez hoseok'a geldiğinde , herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Yoongi konuştuğunda ise ayağa kalkmıştı.

"Hoseok senin maaşın 10.000 won olarak düşürüyorum."

Yoongi'nin karşısındaki üçlü şaşkın şaşkın birbirlerine bakarken , hoseok öne atılarak konuşmaya başlamıştı.

"Oh'u niçin kovuyorsun. O da dursun."

Genç kadın sesini çıkarmadan hâlâ olanları anlamaya çalışırken , yoongi hoseok'un gözlerinin içine bakarak konuşmuştu.

"Öyle olması gerekiyor. İşime karışma."

Yoongi salondan bahçeye açılan kapıdan çıkarken , hoseok genç kadının ağlamasını görerek ona sarılıp teselli vermeye çalışmıştı. Yaşlı kadın ise her şeyden habersiz o da genç kadını sakinleştiriyordu.

Hoseok geri çekilip genç kadına bakarken ağlamamasını söyleyip konuşmuştu.

"Arkadaşımın oteli var ona senden bahsederim sana bir iş bulacaktır orada , üzülme lütfen. Şimdi gitmeliyim."

Genç kadın başını aşağı yukarı sallarken , yaşlı kadın kızın sırtını sıvazlayarak salondan çıkarmıştı. Hoseok salondan bahçeye açılan kapının önünde durup ara ara ışıkların aydınlattığı bahçedeki yoongi'ye bakıp bahçeye doğru yürümüştü.

Yoongi havuzun üstüne vuran ay ışığına bakarken hoseok yanına durup onun gibi ellerini cebine edip havuza bakarak konuşmuştu.

"Neden böylesin? Seni anlayamıyorum. Sert görünmeye çalışırken yorulmuyor musun?"

"Sert görünmüyorum. Zaten öyleyim. Ben böyleyim."

Hoseok başını ona çevirip yüzünü incelediğinde tekrar önüne dönerek tereddütle konuşmuştu.

"Beni öptüğün gün... O gün ki sen gerçek kişiliğindi. O gülümsemelerin , konuşma tarzın , bakışların... Saklandığın maskenin ardındaki sendi. Ve ben gerçek seni o gün çırılçıplak gördüm. Güçlü görünmeye çalışıyorsun ama yaraların var."

Paralyazed • SopeWhere stories live. Discover now