52🕯 "Siyah kuğu 1"

Start from the beginning
                                    

Elime aldığım dövme resmine bakarken bir yandan da okumaya başladım.

"Baştaki ters güneş sonu, en alttaki bir damla kan bağlılığı, kılıç her yere uzanan eli, yılan gücü, D harfi ise ölümü simgeliyor."

Murat da eğilip dövmeye baktığında "Lanetler, death mi? Zaten insan evladı olsalar böyle saçma sapan şeylere bulaşmazlar," diye sitem etti.

"Yusuf komiserim. Bunlara bulaşmasan n'olur ha?"

Osman Çelik yalvarırcasına bir ses tonu ile bana bakarken kapı çaldı iki kere ve içeri Selma girdi. Elinde birkaç dosya da vardı ve hızla babasına yürüyüp verdiğinde başımı önümdeki dosyaya eğdim. Selma'yı Devran'a istediğimizden beri bakışları üstümdeydi. Muhtemelen bana söyleyeceği bir çift lafı vardı ama köşe bucak ondan kaçtığım için ancak böyle uzaktan bakabiliyordu.

"He kızım, ne getirdin?"

Mafya dosyayı açıp içindekileri çıkarttı. Üç tane kağıt çıktı içinden. Her birinde birer resim ve tanıtım metni.

"Doktor Adnan Keşan."

İkinci resmi aldı eline.

"Adli tıp uzmanı doktor Melik Kandemir."

En son resmi de alıp okudu.

"Ve uzman psikolog Fehmi Tanrıverdi. Ahanda hepsini bulduk. Örgütün pis bebeleri ha şu üçüymüş işte."

Dudaklarımın kenarında tarifi mümkün olmayan bir hisle tatlı bir tebessüm yayıldığında gururla bir nefes aldım.

"Geriye sadece bunları ihbar etmek kaldı. Kalk gidelim Yusuf. Eminim Yakut komiser bir çaresine bakacaktır."

Murat kalkıyordu ki elinden tutarak durdurdum.

"Yo, bu işe emniyeti karıştırmayacağız. Bunca olaya rağmen üstünü kapattıklarını nasıl unutursun? Anlaşılan o ki emniyetten çoğu kişi de bu işin içinde."

"O zaman ne yapacağız?" Murat yavaşça otururken Osman Çelik masaya doğru eğilerek "Kurban olayım sen girme Yusuf komiserim işin içine. Yok mu yardımcın falan o girsin, seni daha yeni buldum az bi geri dur da," diye araya girdi ancak onu duymamıştım. Aklımdaki fikri söylemek için dudaklarımı ıslattığımda "Madem onların bir örgütü var," dedim Selma dahil odadaki herkes bana dikkat kesildi.

"Biz de bir örgüt kuracağız."

Bu, Yusuf Gazel olarak kendimi aştığım ilk an değildi elbet. Birçok kez insanların şaşırdığı ancak bana normal gelen tuhaf davranışlarım olmuştu. Lakin bu öyle bir fikirdi ki, hem sonuna kadar katılmışlar hem de hafiften gelen bir ürperti ile titremişlerdi.

Kolay değildi. Bu iş anti polisiyeye dönmüştü. Adaletin sözünün geçmediği yerde adaletsizlik bir hukuk yolu sayılırdı.

Bakışlarım hayali noktamda görmesi gereken binlerce kareyi görürken odadaki kimseden çıt çıkmıyordu. En az benim kadar heyecanlı, en az benim kadar ürkek ve en az benim kadar endişeliydiler biliyorum.

🕯

Nöbet için merkeze geldiğimde kendime harika bir kahve yapıp koridorda yürürken aynı koltukların olduğu yerde aynı şekilde duran Devran'ı gördüm. Saat gece yarısını çoktan geçmişti ve günler önce benim gördüğüm S harfine bakıp duruyordu. Hatta öyle bir odaklanmıştı ki sanki harften fazlasını görüyor gibiydi. Ben de gözlerimi kısıp baktım ama harften başkasını göremedim.

Elimdeki bardağın bir tarafını ağzıma alıp dişlerimle sıkıştırdım ve sessiz adımlarla Devran'a doğru yürüyerek tam yanında kuvvetle ellerimi çırptım.

PROFESYONEL  [F•]Where stories live. Discover now