39🩸 "Ölülerimi geri ver"

14.9K 1.5K 325
                                    

'Mezarlıkların kuru otlarla kaplanmasının nedeni tüm yaşamı çeken ölüler mi? Yoksa mezarda biten çiçekler de mi ölümü seçiyor?  Ölülerimi geri ver, bir yağmur vakti tam onları sulamam gereken zamanda kurutma hayallerimi'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




'Mezarlıkların kuru otlarla kaplanmasının nedeni tüm yaşamı çeken ölüler mi? Yoksa mezarda biten çiçekler de mi ölümü seçiyor? Ölülerimi geri ver, bir yağmur vakti tam onları sulamam gereken zamanda kurutma hayallerimi'




🔳🔳🔳🔳

Yıldızı parlatmayı ve fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın lütfen 🌟

Mükemmel editler, kesitler ve çizimler için sosyal medyada bizi takip edin 👇🏻

instagram ❤️
hakugu
wat_profesyonel
korkakfedai_2

🔳🔳🔳🔳🔳




Saat dörde gelirken bir saatlik izin alıp ofisteki işimi hallettim ve giyinme odasında geçerek üniformamı çıkarıp siyah kot pantolon ve siyah ceketimi giydim. Asker botlarıma dokunmadan saçlarımı serbest bırakıp siyah bir bere taktım. Giyinme odasından çıkıp koridorda yürürken akşamki partide ne giyeceğimi düşünüyordum. Polis olalı uzun süre olmuştu ve ben en son mezuniyette bir partiye katılmıştım. Şimdi üzerime giyecek kıyafetim yoktu. En iyisi çıkıp bir şeyler almaktı. Emniyetten çıkıp otobüs durağına yürümek yerine daha yakın olan taksi durağına doğru yürüdüm.

"Zafere."

Mağazaların bol olduğu caddenin ismini verdiğimde yerimde huzursuzca oturuyordum. Haris neden gelmiyordu ki partiye? Gerçi gelmeyeceğim dememişti ama neden izin almıştı? Sahi Haris tam olarak nerede oturuyordu? Birkaç gün mü? Yüzüm asılmıştı. Akşam o da olsun isterdim. Aslında bir yönden istemezdim ama geri kalan diğer tüm yönlerden isterdim. Sıkıntı ile bir nefes verip taksinin camından dışarı baktım. Yağmur bulutları hızlı hızlı yerlerini alırken, ılık bir bahar yağmurunun ayak sesleri işitiliyordu. Yağmuru hiç sevmiyordum. Ne zaman yağsa aklıma babam geliyordu. Aklıma gelen bir anıya daldığımda gözlerim buğulandı.

"Baba bak, yavru bir köpek."

Evimize yakın bir yerde duran yavru köpek soğuktan titriyordu. Öyle küçüktü ki babam da bu soğuğa dayanamayacağını anlamış olmalıydı.

"Hacer, bu güzellik için bir ev yapmak ister misin kızım?"

"Evet, yapalım baba yapalım."

"Benimle gel o zaman."

Babamın güven verici elini tutarak birlikte gittiğimiz yer mahalledeki marangozdu. Yavru köpek için bir kulübe yaptırıp her ayrıntısı ile kendi ilgilenmişti. O kadar güzel olmuştu ki, ben bile o küçük halimle içine girmek istiyordum.

"Bence harika oldu. Sence?"

"Bence de!"

Baba kız kollarımızı önümüzde bağlamış karşımızdaki evine girmiş uyumak üzere olan yavru köpeğe bakarken "Kızım sen kaç yaşındasın?" diye sormuştu babam.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin