66🔰 "Çiçero 2"

5.3K 722 826
                                    

Ne yağmur kabullendi beni ne bulutlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne yağmur kabullendi beni ne bulutlar. Gökyüzü ve yeryüzü arasında sıkışıp kaldım bir insan ömrü kadar.


+500 vote
+500 yorun

🔰

Çiçero davasından 1 hafta önce

Haris Çelik

Gökyüzünün nesi var bugün? Bulutlar trafik varmış gibi birbirine girmiş, sanki bir karmaşa var ve nereye gideceklerini bilemiyorlar. Güneş geri duruyor, havada ruhları üşüten bir grilik var. Tam da moral bozmalık bir hava.

Üzerime tam oturan takım elbise olduğumdan daha rahatsız hissettiyse de giymeye mecburdum. Ne zaman toplantı olsa takım elbise giyme zorunluluğu vardı. Gerçi, bu kuralın herkes için değil de sadece benim için olduğunu düşünsem de çok üstünde durmuyor bana ne derlerse onu yapıyordum. Tıpkı kendimi bildim bileli.

Geniş koridorun yerden tavana kadar olan penceresinin pervazına yaslanıp toplantının başlamasını beklerken vakit geçmek bilmiyordu. Bir an önce bitse de gitsem diye iç çekip başımı sağa çevirmiştim ki koridor başında biri göründü. Hemen tanıdım onu. Hani sevmediğiniz biri olur da onu unutmak için elinizden geleni yaparsınız ama sonra bir bakmışsınız ki seneler sonra karşınızda. Aynı berbat his, aynı iç burukluğu ve aynı moral bozukluğu karşılar sizi. Sanki bir saniye bile geçmemiş gibi tazedir o nahoş hisler.

Uzun zaman olmuştu görüşmeyeli ama beni görmesi ile gülümsemesi bir olduğuna göre o da beni tanımıştı. Ben de gülümsedim fakat doğrusu ikimiz de bunun yaşımızın verdiği bir tebessüm icbarı olduğunu biliyorduk. Olgunlaşmış ve bir tebessümün birden fazla anlamı olduğunu bilen illa ki sevgi anlamına gelmeyen bir şey olduğunu gayet iyi biliyorduk.

Yaslandığım yerden doğrulup bana doğru gelen kişiye baktım. En son gördüğümden sonra boyu daha çok uzamış, beni bulmuştu. Vücut çalışmış olmalı, bir hayli de olgun görünüyordu. Belki ben onun yanında biraz daha cılız kalabilirim. Hep olduğu gibi çok özgüvenli görünüyordu. Bana nispeten o, hayatın en iyilerini gören ve bunu en zirvede yaşayan biri. Çocukluğumuz birlikte geçse de asla bir tutulmadığımız gerçeğini hala da atamamış olmalıyım ki benim takım elbiseme nazaran onun spor kıyafetleri bir an için canımı sıktı. Tam da tahmin ettiğim gibi bazı kurallar sadece benim için geçerli. Bir kere daha gülümsedim ama bu hoş bir tebessüm değildi. Kendime duyduğum acınası hissin dışa vurulmuş haliydi. Bir gül verseler, elime alır almaz solduracakmışım gibi hissediyorum kendimi. O bana her zaman öyle hissettiriyordu. Sayesinde ikinci insan muamelesini iliklerime kadar işlemiş olmalıyım.

Ellerimi pantolonum ön ceplerine koyup bakışlarımı pencereye çevirdiğimde önüme kadar gelmişti. Bir kere daha ona baktığımda baştan ayağa süzdü beni.

"Haris?"

"Buyurun benim?"

Gülümsedik bir kere daha. Güya uzun yılların dostuymuşuz gibi espiri yaptım. Suratına bir yumruk atmamak için kendimi zor tutarken hem de.

PROFESYONEL  [F•]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin