34 [beni de aranıza alıcaksınız]

3.4K 323 56
                                    

"hyunjin!" diyerek hemen karşısındaki abisini es geçip, sağ tarafında kalan uzun boylu çocuğun kucağına atladı minseo.

"şuna bak şuna, hyunjin'i görünce abisini nasıl görmezden geliyor." minseo abisi ile tıpa tıp benzeyen gülümsemesiyle hyunjin'e daha sıkı sarıldı. "kıskanmaz mısın lütfen."

"cadoloz seni." diyerek parmaklarıyla küçük kızın burnunu götürdü abisi.

"seungmin nerede? onu da çok özledim!"

"dersi olduğu için gelemedi maalesef, bugünlük bizimle idare edeceksin." minseo dudaklarını büzerek hyunjin'in kulağına yaklaşıp fısıltıyla konuştu, "hyunjin bence abimi bırakıp kaçalım, gezerken çok kafa yoruyor."

"duyuyorum seni küçük hanım." minseo banane dermişcesine omuzunu silkti. "sıkıcısın işte, ikide bir hyunjin'i öpüp duruyorsun bir de, yanında küçücük kız var az utanman olsun ya."

"küçücük kız dediği de seneye liseye başlıyor." minseo abisine dilini çıkartıp kollarını hyunjin'e daha da sıkı sardı.

"uğraşma benim prensimle." diyerek kızın yanağına öpücük kondurdu, hyunjin. minho ikisinin bu tatlı görüntüsüne gülüp ilk kardeşinin saçlarına sonrasında da sevgilisinin yanağına öpücük kondurdu. "uğraşmıyorum senin prensesinle."

***

üçlü sıklıkla geldikleri kafede oturmuş, siparişlerini beklerken hyunjin cebinden gelen zil sesiyle hemen elini pantolonuna attı. ekranda gördüğü isimle kocaman gülümseyip hemen kulağına çıkartmıştı telefonu. "efendim güzelim?"

hyunjin'in, seungmin'e sesleniş şekliyle minseo'nun kaşları havaya kalkarken bakışlarını abisine çıkarttı. üçünün ne kadar çok yakın olduğunu bilesede birbirlerine hiç bu şekilde hitap ettiklerini görmemişti, o yüzden azıcıkta olsa garipsemişti.

"evet, biz de geleli çok olmadı. tamamdır. bekliyoruz. o da seni çok özlemiş. görüşürüz." hyunjin telefonu kulağından çekip bu sefer masanın üzerine koydu. gözlerini hararetli hararetli konuşmaya başlamış abi kardeşe çıkarttı. ne kadar birbirleriyle uğraşırlarsa uğraşsınlar, birbirlerine verdikleri değer gözle görülürdü.

"o gün sen onlara kızınca, baya söylenselerde kabul ettiler. sonuç olarak gitmiyorum!" minseo sevinçli bir şekilde abisine sarıldı. minho evden ayrıldığında gözleri şişene kadar ağlamıştı. abisini aylarca göremeyeceği düşüncesi bile gözlerinin dolmasına yetiyordu.

kafasını hyunjin'e döndürdü kız. "seungmin mi geliyor?"

"abi de demedim mi ben sana? büyüğün onlar senin." minseo dudaklarını büzdüğünde, hyunjin gülerek minho'ya söylendi. "bırak nasıl istiyorsa seslensin, bizim ilişkimiz seni hiç ilgilendirmez."

minseo abisine dönüp, "aynen öyle seni hiç alakadar etmez." dediğinde minho ellerini kızın yanaklarına koyup sertçe sıktı. "beni ilgilendirmez he, yanaklarını kopartayım da gör sen gününü şimdi." abisi yanaklarını sıkarken çığlık çığlığa bağırdığında onlara dönen birkaç kafayı görmezden gelmişlerdi.

"bu adamın bu aralar yanaklara bir derdi var ama anlayamadım." diyerek hyunjin'in arkasında beliren seungmin'le sesin geldiği tarafa dönmüştü üçlü. minseo, seungmin'in sesini haykırarak yerinden fırlayıp ayakta duran çocuğun kucağına atladı. "çok özledim seni!" diyerek seungmin'in yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

"ben de seni çok özledim prensesim." minseo yalancı bir şekilde kaşlarını çatıp iki elini beline koydu. "beni hiç ziyaret etmiyorsun ama!"

"okuldan zaman kalmıyor, kızma bana." diyerek dudaklarını büzdü seungmin.

"bana dondurma ısmarlarsan affederim ki!" seungmin minseo'nun söylediğine gülüp başına küçücük bir öpücük kondurdu. "ısmarlayayım bakalım prensesime."

"kocaman kız oldun hala kucağından inmiyorsun milletin." minho hala seungmin'in kucağındaki minseo'ya karşı konuşunca, minseo daha sıkı sarıldı seungmin'e. "kıskanma!"

***

hyungseungho kaldırılsın

chan:

yarın pikniğe gidicez itiraz kabul etmiyorum

bye

minho:

bizi tahmini ne zaman rahat bırakıcaksınız

chan:

uff her gece sikişmekten oranız buranız ağrıya ağrıya geziyorusnuz

hala rahat bırakın bizi diyo

sus sus sus

hyunjin:

istersek günün 24 saati sevişiriz seni ilgilendirmiyo

jisung:

uf ben de nolur

minho:

şu çocuk niye hala yaşıyor

jisung:

peşinizi bırakmam

elbet bir gün beni de aranıza alıcaksınız görürsün

minho:

bu gelirse gelmiyorum

chan:

YA BAK YAPISTIRICAM SIMDI SURATINIZA

HERKES GELIYO

HEPINIZI TEK TEK EVINIZDEN ALICAM

SUSUN SIMDI

seungmin:

yaşlılık seni baya agresifleştirdi

sakin ol biraz hyung

jeongin:

LWDNWIOQDNJSOQKSNDKSKS

chan:

komik değildi siktirin gidin şimdi

***

bölümleri bu sefer final diyerek yazmaya başlayıp final yapamıyorum lanxowlsndosls

'ming

sorry, i love you | hyunseunghoWhere stories live. Discover now