sorry, i love you | hyunseungho

11 [içimden gelen]

hyunho + seungmin

minho:

seungmin

bir dahakine başka bir yerde kalacağında bize haber ver olur mu

çok merak ettik

başına bir şey geldi sandık

seungmin:

özür dilerim

minho:

hayır hayır özür dilemen için söylemiyorum sadece aklında bulunsun

seungmin:

tamam hyung

***

seungmin & hyunjin

hyunjin:

seungmin konuşalım mı?

seungmin:

ne hakkında

hyunjin:

bilmiyorum

sadece seninle sohbet etmeyi özledim

her konuya tamamım şu an

istersen köpekler hakkında bile konuşabiliriz

hiçbir söylediğine karşı çıkmayacağım söz

seungmin:

odama gel

(13:27, görüldü)

***

"seungmin."

"hmm?"

"birbirimize bir söz vermiştik hatırlıyor musun?"

"ne yaşarsak yaşayalım asla birbirimizden uzaklaşıp aramıza sınır çizmeyeceğiz."

hyunjin kafasını seungmin'in dizlerine koymuş öylece televizyona bakıyordu. seungmin'in elleri normal bir zamanda hyunjin'in saçlarında olması gerekirken şu an çekindiği için çok sevdiği saçları okşayamıyordu.

"saçlarımla oynar mısın? çok boş hissettiriyor."

seungmin titrek bir nefes verip sağ elini yumuşak saçlara daldırdı. birkaç saniye elini saçlarda gezdirdikten sonra gözünde hissettiği yaşlarla ellerini saçlardan çekip gözyaşlarını silmek için kullandı.

hyunjin saçlarından ayrılan ellerle ne olduğuna bakmak için gözlerini seungmin'e çevirdi. ağlayan çocuğu görmesiyle onunda yanakları ıslanırken ne demesi gerektiği hakkında en ufak bir fikri bile yoktu.

seungmin kendisini geriye doğru koltuğa doğru yaslayıp gözlerini kapatarak konuştu.

"seni çok seviyorum, bundan nefret ediyorum ama seni gerçekten çok seviyorum."

sessizlik.

"minho hyung'u da çok seviyorum. ikinizide çok seviyorum. düşünemeyeceğiniz kadar çok seviyorum."

ikisininde yanaklarından arkası kesilmeyen yaşlar akmaya devam ederken hyunjin, seungmin'in bacaklarında olan kafasını kaldırıp kendisini oturma pozisyonuna getirdi.

seungmin'in gözleri hala kapalıydı, hala ağlamaya devam ediyordu. hyunjin düşündü 'bu seferlik aklındakileri bir rafa kaldır ve içinden geleni yap.'

ani bir hareketle uzanıp yanağını seungmin'in yanağına sürttü. yanaklarını hiç ayrmadan aşağıya doğru inerken dudakları seungmin'in dudağına en yakın yere geldiğinde durdu ve tam kenarına küçük bir öpücük kondurdu.

seungmin titrek sesiyle konuştu. "üzülmemi istemediğin için böyle şeyler yapma, bana umut verme hyunjin."

"sadece içimden geleni yaptım."

***

kafam: eee emcüklemeli kiss nerde
ben: huncin minomu aldatsın mı piç
kafam: hayatı sikim

byeeeee

'ming