1

836 59 66
                                    

[somebody to love - queen]

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

[somebody to love - queen]

"bir hafta sürecek bu gençlik festivaline herkes davetlidir!!

performans başvurusu için aşağıdaki numara, e-posta ve sosyal medya hesaplarından bize ulaşabilirsiniz..."

günler belirsiz. bir gün sıcakken diğer gün yağmurlu, hayat gibi. nasıl olacağı, hangi şekilde devam edeceği tahmin edilemez. davranışlar değişir, hayat değişmez. geçmiş aynı kalır, gelecek siz nasıl isterseniz öyle gelmez size.

geçmişte ne olduğunun bir önemi yok, geleceğin nasıl olacağı önemsiz. peki şimdi? tam şu an yaşadıklarım önemli mi? ağzımdan çıkanları kaç kere düşünüp söylemeliyim. iyiyi mi, kötüyü mü seçmeliyim. bir seçim yapmam gerekli mi?

"bu kadar uzun düşünecek bir soru sormadım seungmin. bak, o festivale katılmak istiyorum. bu kendimizi gösterebilmemiz için çok iyi bir fırsat. evin garajında saatlerce çalıp, insanların önünde çalmayınca ne anlamı kalıyor ki?" diyor changbin hyung. festivali şans olarak görüyor, insanların önünde çalıp eğlenmek istiyor.

ama fazlaca kararsızım, ne desem bilmiyorum. kabul etmek geçiyor içimden ama beni korkutan fazla şey var.

"diğerleriyle de konuşmalıyız. katılmak istediğimden emin değilim. çok fazla insan olacak." diyorum sesimi sabit tutmaya çalışarak. insanlar beni geriyor.

tabi ya, insanlar. onlar hakkında çok konuşmak istemiyorum, pek bir şey de bilmiyorum zaten. zalimler, kötüler, zararın ta kendisi insanlar. bunlar yeterli sanırım ama boşverin, insanlar da önemsiz.

"deme öyle, yeteneklerini saklamamalısın. yine garajdaymışız gibi düşünürsün ha?"

düşüncelerim hala kafamı karıştırıyor ama hevesini de kırmak istemiyorum. kelimeler öylesine çıkıyor ağzımdan, "sanırım bunu yapabilirim." diyorum.

"şarkı da söylersin o zaman."

"hyung bunu daha önce konuşmuştuk. gitar çalabilirim ama söylemek konusunda hala yetersiz hissediyorum. lütfen zorlama."

bu da diğer sorunlarımdan. yetersizlik. bu önemsiz değil, ama üstünde çok düşünmeye gerek yok.

"mükemmel söylüyorsun."

"hayır." diyorum, ona tek kelimelik cevap veriyorum ki ciddi olduğumu anlasın. şimdi sussa bile ileride konuyu bir çok kez tekrar açacağını biliyorum. ama lütfen şu anlık sussun.

"geliyorlar bak."

o tarafa bakıyorum, gelenler chan ve jisung. onlar harikalar, yaptıkları işler mükemmel. grubumuz için şarkı besteliyorlar. yetenekliler, benim aksime.

"hey changbin! nasılsın dostum? selam minik seungminnie!"

chan hyung selamlıyor ikimizi changbinle yumruk tokuştururken, benim saçlarımı karıştırıp yanımıza oturuyor. jisung onun aksine üstümüze atlayıp oturduğumuz çimlere sırt üstü düsmemizi sağlarken, sıkıca sarılıyor bize.

onları seviyorum. benim için önemliler. bende onlar için önemliyimdir ama bana sorsanız sanırım önemsenecek biri değilim.

hoş geldiniz, umarım beğenirsiniz. fikirleriniz benim için çok önemli lütfen belirtmeden geçmeyin, teşekkürler!! <3

somebody to love, hyunminWhere stories live. Discover now