49. Bölüm / Evlilik Mevzusu

Start from the beginning
                                    

Ömerle biraz daha muhabbet ettikten sonra daha fazla yormak istemediğim için odadan çıkmıştım. Herkes koridorda bırakmış olduğum gibi dikiliyordu. Hatta bazı kişiler oturduğu yerde uyuya kalmıştı.

Ayazın yanına ilerleyip kulağına yaklaştım. Fısıldar bir tonda, "Herkes çok yorgun, evlerine yollasak iyi olur. Dinlenip gelirler."

Ayaz kısa sürede herkes için araba ayarlatıp herkesi evine yollamıştı. Fakat Su'nun inadını kıramamıştı. Zaten fazla da ısrar etmemişti. Sevdiği adamın yanında durmak en büyük hakkıydı.

Su'nun karnındaki bebekte bir buçuk aylık olmuştu bile. Zaman nasıl hızlı geçiyordu kavrayamıyordum. Yakındı halteyi olduğum bebeği kucağıma almam.

4 Şubat 2022

Ömer hastaneden çıkışını yapmıştı. Ayazın ısrarları ile birlikte birsüre bizim evimizde kalacaktı. Hem bu süreçte Su da yorulmayacaktı. Hamile başına kendi evlerinde onca işe koşturup bebeğe zarar gelmesini istemezdik.

Ortaklaşa verdiğimiz kararla bu akşam mangal partisi vermeye hazırlanmıştık. Oldukça kalabalık olacaktık. Bu zamana kadar Ayazlarla mangal yapmıştık evet ama bu kadar kişi değildik.

Şimdi ise, anne ile babam, Ateş, Sevda, Berke, Su, Ömer, Eren, Emre, Yağmur ve Nefes. (Yağmur ile Nefes Emrenin kız kardeşleriydi.)

Yağmur ve Nefesi oldukça uzun zaman sonra görmüştüm. Sarılıp hasret giderdik, tabi onlarda beni bir ölü sandıkları için hala şoktan çıkamamış bir şekilde tepkiler vermişlerdi.

Hava sanki bugünümüze özel önceki günlere göre açmıştı.

Berke ve Ayaz mangal başıyla uğraşırken, ben ve Sevda da sofrayı hallediyorduk.

Kafamı Ayaza doğru çevirdiğimde Berkeyi azarladığını gördüm. "Atıp durma lan ağzına şu etleri."

Berke ağzı dolu dolu bir şekilde homurdanarak konuştu. "Abi iki parça eti bana çok mu görüyorsun." Konuşurken ağzından fışkıran et parçaları Ayaza gelmişti.

Ayaz sinirle gözlerini açıp kapadı. "Ulan, ulan." Kendini yatıştırmaya çalışıyordu.

Elinde bulunan maşayı havaya kaldırdığı sırada araya Eren girdi. "Hop hop abicim." Dedi uyarır bir tonda. "Sen geç hadi masaya, ben buraları hallederim."

Her zaman Ayazın arkasını toplayan kişiydi Eren. Onları gülümseyerek izledim.

Emre yanıma geldi. "Yengeciğim" dedi munzur bir tonla. Ayazı gülümseyerek izlememe karşı böyle yapıyordu.

"He Emre" dedim bıkmışçasına. İki dakika sevgilimize gülümsesek hemen arkadan birileri dalga geçiyordu.

"Maşallah maşallah." Dedi mahalledeki dedikoducu ablalar gibi.

Yanımıza gelen Ayaz, "Kime maşallah Emre hayırdır." Dedi. Bu adama kıskançlık olmuyordu ya.

"Size maşallah abicim. Yengem gülücük saçarak seni izliyordu da." Dediklerine karşı gözlerim sonuna kadar açıldı. Kolumla böğrüne gelişi güzel vurdum.

"Ben mutfağa gidip eksik varmı diye bakacağım." Dedim ve hızla onların arasından sıyrıldım. At koştururcasına hızlı adımlarla mutfağa gittim.

Elimi tezgaha yaslayarak soluklandım. Az önce nedensizce çok gerilmiştim. Yada ben hep geriliyordum.

Biraz kendime geldikten sonra dolaptan çıkarmış olduğum içecekleri elime alıp bahçeye geri çıktım.

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Where stories live. Discover now