39. Bölüm / Kanlı Bebek

3K 148 62
                                    

Instagram: kimbuyazarciniz
Keyifli okumalar diliyorum :)

Doktor sıvı bir jeli karnıma sürdü, sonrasında değişik şekilli bir aleti karnıma doğru sürterek haraket ettirmeye başladı, bir yandan da yan tarafta bulunan ekrana bakıyordu.

Biraz daha böyle kalırsam stresten bayılabilirdim. Ekrana ciddiyetle bakan doktorun yüzünü dikkatle izleyerek, yüzündeki ifadelerden birkaç saniye de olsa daha erken öğrenmeyi anlamaya çalıştım.

Yarım dakika kadar geçti, ama bu süre zarfı bana asırlar gibi gelmişti. Doktor sonunda bakışlarını ekrandan çekip, gözlerime doğru çevirdiğinde merakla ağzından çıkacak olan kelimeleri bekliyordum.

"Hayırlı olsun Isabella hanım, hamilesiniz" ağzından çıkan sözcüklerle kaşlarım hızla çatıldı. Hamileydim. Ben, hamileydim.

Ağzım istemsiz bir şekilde aralanırken gözlerimin dolmasına engel olamamıştım. Görüntüler buğulu hale gelmeye başlamıştı. Titreyen bir ses tonuyla "Tekrar bakın, yanlış anlamışsınızdır belki" dedim. Doktor başını olumsuz anlamda salladı "Kesin olarak hamilesiniz Isabella hanım." Elini destek vermek istercesine koluma doğru vurdu.

Ağzımdan hafif bir hıçkırık kaçtı, gözlerimi bir saniyeliğine Ayaza doğru çevirdiğimde oda bu durumu fazla beklememiş olacak ki, şaşkınca bana doğru bakıyordu.

Resmen içime doğmuştu, tek bir birliktelikte böyle bir durumun olması oldukça düşük gibi geliyordu ama şans ne zaman beni bulmuştu ki?

Evime gidip kafamı kendi başıma toparlamam lazımdı.

Ayaklandığım sırada başımın hafif bir dönmesi ile sedelenirken, Ayaz ışık hızıyla yanıma yanaşıp kolumu tutmuştu. Elim başıma gitti, midem çok kötü bulanıyordu. Büyük ihtimalle psikolojikmen oluyordu.

"Eve gitmek istiyorum" diye fısıldar bir tonda konuştum. Ayaz destek vererek beni ilerletmeye başladı.

Hastaneden çıktığımızda, bizi kapının önünde hazır bir şekilde bekleyen arabaya bindik. Kemerini taktıktan sonra Ayaz gazı köklemişti.

Evin önüne 10 dakika içinde gelmiştik. Bu süre zarfında kafamı susturup, bu halde daha da karmaşaya girmemesi için durdurmaya çalışmıştım. Kafamı toparlayıp düşünmezsem düşüncelerim çok karışacaktı.

Kafamı sağol anlamında salladım. Arabadan tam inecekken Ayaz konuşmaya başladı. "Bade" başımı ona ne var anlamında çevirdiğimde konuşmaya devam etti. "Yanında olmamı istersen gelebilirim, sen şimdi kendi kendini yiyip bitirirsin." Haklıydı. Ama tek başıma akıllıca düşünmek daha doğru olurdu

"Yalnız kalmak istiyorum." Dedim. Başını olumlu anlamda salladı "Aramak istersen telefonum her daim açık, hemen yanına gelebilirim. Kendini çok yıpratma olurmu, çözülemeyecek bir sorun değil" başımı sallayıp arabadan indim. Çözülemeyecek bir sorun olmadığını bende biliyordum fakat canımdan bir parçayı aldırmak istemiyordum.

Bir yandan da Ayaz gibi bir adamdan, neler yaşatmış olduğum adamdan, bu dünyaya bir çocuk getirmek çok saçma olurdu.

Eve girip kapıyı öfkeyle örttüm. Aptal Bade, sonrasını düşünmeden kararlar vermekten artık vazgeçmeliydim.

Ne banyo yapmaya ne de üzerimi değiştirmeye halim yokmuş gibi hissederken yatağa uzanıp yatmıştım. Saat öğlene geliyor olsada, hiç olmadığı kadar uykum vardı.

Saat 2'ye gelirken uyanmış, yatakta saatlerce döne döne düşünmüştüm. Mantıklı bir karar almam gerekiyordu, benden bir parça olan cana kıymak mı yoksa babası olacak kişiye neler yapmış olduğum adamdan bir çocuk dünyaya getirmek mi? Hele ki böyle bir anne babaya sahipken, hayatımız bu kadar haraketli ve tehlikeliyken ne olursa olsun bir çocuk dünyaya getirebilecek miydim?

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin