42. Bölüm / Ayazdan Kaybediş

2.9K 168 38
                                    

Instagram: kimbuyazarciniz

Gelen yoğun istek sayesinde bir önce  ki bölüm yani 41. Bölümü Ayazın ağızından okuyun istiyorum bu bölümde.
Keyifli okumalar diliyorum :)

20 Ocak

Bir curcuna içerisinde hızla hastaneye gelmiş ve ortalığı daha çok ayağa kaldırmıştık. Biz daha koridoru dönmeden Su'nun bayılma olayı iyi mi olmuştu yoksa kötü mü olmuştu bilmiyordum. Badeyi görse daha kötü olabilirdi ama, sadece bunu biliyordum.

Su'nun sedyeye koyulmasında yardımcı olmaya çalışırken Sevdanın "Bade" diye şaşkın nidasını duymuştum. Başımı Badeye doğru çevirdiğim sırada bacaklarının arasından damlayan kanı görmemle kafamın ortasına kurşun yemiş bir hisse kapılmıştım.

Onunda bakışları benim baktığım yere kaydığında gözünde görmüş olduğum korkuyla daha da kötü olmuştum. Ve sonrasında Bade'nin yüksek bir sesle "Bebeğim" diye bağırmasıyla aklım yerine yeni yeni geliyor gibi olmuştu. Ben daha Badeyi tutmaya yönelemeden, bedeni soğuk mermerle buluşmuştu.

Hızla yanına gidip "Sedye getirin buraya hemen" diye bağırdım.

Benim dışımda kimse Bade'nin yanına gelmemişti. Şuan da buradaki herkes ilk başta gerçekten Bade'nin yaşıyor olduğunu sindiriyor olmaları gerekti.

Yarım dakika kadar geçen sürede hala gelmeyen sedye ile "Biriniz şuraya baksın artık. Emre bak buraya" diye bağırmıştım. Emre diye bağırmamla Emre sıçrayıp yeni uyanmış gibi başını sersemce hızlı bir şekilde sallamıştı.

Ayaklanıp birkaç sarsak adımla ilk düşecek gibi olsada hemen toparlayıp koşarak köşeden bir sedye alıp birkaç kişiyi çağırmıştı.

Bade sedyeye yatırılıp ilerletilirken içimden Allaha bildiğim tüm duaları okuyordum. Ne bebeğime ne de Badeye bir şey olmasından deli gibi korkuyordum.

Bade odaya alındığı sırada bende peşinden girecekken bir doktorun "Buradan sonrasına giremezsiniz Batu bey" demesiyle öfkeyle bağırıp "Ne demek giremem" demiştim.

Kolundan tutup çekecekken "Lütfen Batu bey" dedi. "Zorluk çıkarırsanız sadece işimizi zorlaştırmış olursunuz, hastanızın iyi olması için zaman kaybetmememiz lazım." Doğruyu  söylüyordu.

Başımla onaylayıp geri çekildim.

Duvara çöktüğüm sırada ellerimle yüzümü kapattım. "Allahım nolursun alma benden onları." Diye yalvardım saatlerce Allaha.

Çaresizdim. Herşeye gücü yeten Batu Ayaz Kandemir, şuanda hiç olmadığı kadar çaresiz ve bitkindi.

Ama bugünlerde bitecekti, gün sonu gelecek ve bugünü kendime ve sevdiklerime ceheneme çeviren herkesten intikamımı en güzel şekilde alacaktım.

Omzuna bir elin dokunması ile dalmış olduğum noktadan irkilirken, başımı sol tarafa doğru çevirdim. Gelen Ateşti

Benim dolu dolu gözlerimle karşılaşan Ateş, eliyle omzuma destek vermek istercesine vurup "Ah be kardeşim." Demişti.

"Neler oluyor, neler yaşadın sen böyle? Biz ne ara bu kadar uzak olduk birbirimizden, birbirimizin acılarını bilemeyecek kadar nasıl uzaklaştık?"

Doğru söylüyordu, eskiden her dakika yan yana olduğum kardeşlerimi aylarca görmüyor olmuş, bazende haftalarca konuşmuyor olmuştum. Onların hayatındaki dertleri ne ben biliyordum, ne de onlar benim hayat ilerleyişimi biliyordu.

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin