43. Bölüm / Remzi Doğanlı

2.7K 155 48
                                    

Instagram: kimbuyazarciniz
Keyifli okumalar

Odadan çıkıp kapıyı ardımdan örttüm. Tam sağ koridora girecekken duvarın ardından gelen kişiyle sertçe çarpışmış, ikimizin de yere düşmesine sebep olmuştum. Kalçamın sertçe yere gelmesiyle hafifçe inledim, çarptığım kişiye daha bakmadan "Kusura bakmayın" diye mırıldandım. Yere gelen ellerimi de birbirine vuruyordum bu sırada.

Başımı kaldırdığım sırada çarpıştığım kişinin Su olduğunu fark etmemle koca bir siktir çekmiştim. Kız hortlak görmüş gibi ağzı açık bir şekilde bana bakarken, tam sakin olmasını söyleyecekken tüm hastaneyi ayağa kaldıracak şekilde "İmmdaaattt" diye kuvvetlice bağırmıştı.

Ben ağzımı dahi açamadan koridoru ayak sesleri doldurmuş, ve çok kısa sürede Ateş ve Ayaz gelmişti. Birlikte olacaklar ki, ikiside aynı hizada gelmişti.

Böyle bir görüntü beklemiyor gibi ikimize de şaşkın şaşkın baktılar. Ayaz ve Ateşi gören Su "Abi ben delirdim galiba" diye bağırdı.

"Su sakin kardeşim." Dedi Ateş.

Su gözlerini sıkıca kapattı, sonrasında tekrardan açtı. Bakışları tekrar bana döndüğünde inanamıyor bir halde bana doğru bakıyordu. "Gerçek misin yani sen?" Diye şaşkınca sordu. Başımı yavaş yavaş olumlu anlamda salladım.

Su'nun elleri ağzına gitti. Hem şaşkın hem donuk bakışlarla beni izliyordu.

Ayaz Su'nun yanına gidip elini uzattı. Ayazdan destek alan Su yerden kalktı.

Ateşte elini bana doğru uzattığında, ondan destek alarak ayaklandım. Kalçam oldukça acımıştı.

Elimle temizlenmesi için birkaç kez kalçama vurdum. Sonrasında ellerimi birbirine çarparak tozun gitmesini sağladım.

Su'ya döndüğümde ise hala bana oldukça şaşkın bir şekilde baktığını gördüm.

Küçük bir şekilde gülümseye çalıştım. "Bu nasıl gerçek olabilir?" Diye sordu.

Ayaz eliyle omzuna doğru vurarak, "Uzun hikaye Su." Dedi. "Şimdi konuşmayalım bunları." Su başını olumsuz anlamda salladı. "Abi ne sonrası ya? Biz bu kızı kendi ellerimizle mezara koymadık mı? Günlerce ben evden çıkmadım, atlatamadım ölümünü. Sende aynı şekilde, nasıl hala yanında tutabiliyorsun bu kadını?"

Lafları ağırdı, ama oldukça da haklıydı.
Acıyla dudağımı dişledim. Birinin gerçekleri yüzüme vurması kalbimi acıtmıştı.

"Su düzgün konuş?" Dedi Ayaz.

Öfkeyle devam etti Su "Abi haklı değil miyim? Bırak Allah aşkına ya, kendini bu kadar önemsiz mi görüyorsun sen? O günleri sana boşa yaşatmış bir kadınla hala yan yanasın."

Burada bulunan herkesin iç sesiydi aslında Su şuanda. Ona bu lafları yüzünden ne cevap verebilirdim, ne de kızabilirdim.

"Su yapma." Diye tekrardan uyardı Ayaz. Bakışları bana döndüğünde, ifadesiz yüzümle uzun süre bana odaklandı.

"Onumu koruyorsun şimdi abi?" Diye sordu.

"Kimseyi korumuyorum Su." Cümlesinin devamını getirmesine izin vermeden "Ayaz Su haklı" Dedim.

Kaşları çatık bir şekilde bana doğru baktı Ayaz. "Merak etme Su, sen buralardayken fazla ortalarda dolanmam." Dedim. Sonrasında arkamı dönüp ilerlemeye başladım.

Birisinin gerçekleri yüzüme vurması kabuk bağlayan yaralarımın büyük bir hasarla tekrar kanamalarına sebep olmuştu.

Kaldığım odaya doğru giderken Ereni görmemle durup "Sigaran varmı?" Diye sordum. Onunla konuşmamı beklemiyormuş gibi bir süre şaşkınca bana baktı, sonrasında "Isabella hanım, sizin için iyi olmayabilir." Dedi.

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin