X. Bölüm

18 3 4
                                    

Tam da polise gitmenin zamanıydı. Evdeki tüm delilleri toplayıp karakolun yolunu tuttum. "Merhaba komiser Bey. Ben bir ihbarda bulunmak için geldim" dedikten sonra her şeyi anlatmaya başladım. Tabi bunları derken Aras da yanımdaydı. Delilleri bir bir gösterdim anlatmamla. "Ne diyorsun sen? Deli misin be adam? Alın şunu başımdan" Ne diyordu bu? Neden beni dinlemek bile istemiyordu? Ne oluyor ya? Aras da sadece dinlemekle yetindi. Aras neden bir şey demiyordu? Ortada dönen tuhaf bir şey vardı. "Aras oğlum sen neden konuşmuyorsun? Neden babana destek olmuyorsun?"......
Güzel bir güne başlamıştım. Güneşli kuş cıvıltılı bir gün. Sahi tüm dönen bu olaylar neydi ki? "Özgür Bey. Buyrun gidelim lütfen."Nereye olduğunu sorgulama gereği bile duymadan peşine vermiştim." Evet Özgür  Bey. Anlatın bakalım. Sonra ne oldu? " Bunlar da neydi? Neden bana Özgür diyorlardı bunlar? Anlatın derken ne anlatmamı bekliyorlardı?
" Özgür Bey, Özgür Bey sizi dinliyorum. " boş gözlerle bakmaya devam ediyordum. "Ne anlatmamı istiyorsunuz? Siz kimsiniz?" diyebildim sadece. Yine aynı ifadelerle bakışlarımı sürdürüyorum. "Yine mi ya? Özgür Bey buraya geldiğiniz ilk günden beri anlattığınız şeyleri devam ettirin lütfen. En son Aras'a dönmüştünüz. O size ne dedi? Dinliyorum" Ne demek tüm bunlar? Delirdiğimin göstergesi sanırım. Herkeste yok mudur sizce biraz şizofrenlik? Yoksa onlarınki sadece "kurma" boyutunda kalıp anlatmadıkları için şizofren sayılmıyorlar mıydı? Bunların cevabını bilmiyorum ama tek bildiğim şey var:Sanırım ben gittikçe delirmeye başlıyorum.....

Bir Şizofrenin HayatıOù les histoires vivent. Découvrez maintenant