Hepta.

477 71 16
                                    

Sarışın saate baktı ve ceketini alarak odadan çıktı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sarışın saate baktı ve ceketini alarak odadan çıktı. Bu hafta yurtta değil evde olduğundan rahatlıkla girip çıkacaktı. Saat dokuza çeyrek vardı. Büfenin yolunu tuttu, her cumartesi yaptığı gibi.

Hafta içinde birkaç kere daha gitmişti büfeye ama Ceyana'yı görememişti. Eh başta kafasına taktığı için kendisine kızsa da bir süre sonra normalleşmişti.

Yaklaşık yarım saatin ardından büfeye geldiğinde gözleri istemsizce ilk olarak Ceyana'yı aradı. Kasanın etrafında kimse yoktu, Katsuki hızlı adımlarla diğer kızıma ilerledi.

Ceyana çömelmiş ve biraları diziyordu, üst raflar bittiğinden en alttaki rafa dolduruyordu şişeleri. Kafası dağınık olduğundan Katsuki'nin geldiğini fark etmemişti bile. Sarışın genç kızı görünce farkında olmadan yavaşladı ve birkaç saniye baktı ona. Eğer birkaç gün daha onu görmese Naara denen herif tarafından alıkonulduğunu düşünecekti. 'Her neyse, yaşadığına göre beni hiçbir şey ilgilendirmez' içinden kendi kendine konuştu ve içki rafına yaklaştı.

Ceyana Katsuki'nin adımlarını duyunca irkilerek arkasını döndü. Kim olduğuna bakmak için kafasını kaldırdı. Kafasını kaldırdığında şapkası yüzünü kapatamamış, kızın yüzündeki tüm yaraları ve izleri ortaya çıkarmıştı.

Sarışın gördüğü manzarayla şaşkına dönerken gözlerini kırpştırdı. Çünkü kızın yüzünğn her yerinde yara, iz ve bandajlar vardı. Rezalet bir haldeydi. Ya bir kaza geçirmiş ya da iyi bir dayak yemişti.

"Ne oldu sana böyle?"

Katsuki farketmeden şaşkınlıkla konuştuğunda Ceyana son şişeyi de rafa yerleştirdi ve ayağa kalktı. Şapkasıyla yüzünü biraz daha sakladı ve kasaya ilerledi konuşurken.

"Küçük bir kaza yaşadım sadece."

Katsuki Ceyana'bın koluna uzandı tutmak için ama yapmadı. Bundan pek hoşlanacağını sanmıyordu. Sesli bir soluk bıraktı ama hiçbir şey demedi. İki şişe bira aldı ve kasaya ilerledi. Ceyana biraları okuturken konuştu.

"Anlatmak istemeyebilirsin ama eğer içmek istersen orada oturuyor olacağım."

Katsuki parayı uzatmış ve gözlerini kaçırarak konuşmuştu. Bu kıza karşı öyle çok samimi hissettiğinden falan değildi. Sadece onunla içmesini seviyordu. Teselli cümleleri kuruyor ama sormuyordu, Katsuki bunu seviyordu. Ve bu hissim acıma olmadığından da emindi. Eh bir haftadır neden ortalarda olmadığı belliydi.

"Sigaralar sendense olur."

Ceyana kafasını kaldırmadan, göz teması kurmadan konuştu net sesiyle. Bok gibiydi, rezalet kötü hisediyordu. Bu sadece yaraları ve canı acıdığı için değildi. Manevi olarak çökmüştü. Neden ysşadığını ve bu ızdırabı çektiğini bile bilmiyordu. Ruhu kapkaranlık bir kafese hapsedilmiş hergün işkence görüyor gibiydi.

"Benden."

Katsuki sakince konuşmuştu, fişi alırken. Ceyana da aynı sarışın gibi onunla içen ama hiçbir sey sormayan bu çocukla içmeyi sevmişti. Eh Katsuki'nin aksine o nasılsın sorusuna her şeyi anlatıverecek kadar boktan hissediyordu.

Bu rezalet yerde tek bir dakika daha durmak istemiyordu genç kız ama ne ölecek cesareti vardı ne de ölümden sonra rahatlayacak kadar sevabı.

Katsuki son kez kıza bir bakış atmış ve büfeden çıkmıştı. Büfenin kapısının yan tarafına sırtını yaslamış ve sigara kutusundan iki dal çıkarmıştı. İçkileri de kenara bırakmıştı. Beş dakika sonra Ceyana geldiğinde dalın birini ona uzattı ve önce Ceyana'bın sigarasını yaktı.

"Kötü bir kazaymış, geçmiş olsun."

Katsuki kendisinden böyle içten cümleler çıktığı için şaşırmadan edemedi. Ceyana ise hafifçe gülümsemiş ve yere çöküvermişti.

"İnsanlar acımasız Sarı. Sende öyle birisi olma bence."

Ceyana Katsuki'nin saçlarına atıfta bulunarak konuştu. Sigaradan derin bir duman çekti içine. Tek suçu parasının olmamasıydı, üstelik başkalarının da sıçtığı bokları temizliyordu.

"Hele hele masum insanlara ölümü düşündürecek kadar kötü birisi olma sakın."

Katsuki çatık kaşlarıyla yerde oturan kıza baktı. Ne olduğunu soracak cesareti yoktu oğlanın bu yüzden sessizce sigarasını içti oda. Ama Katsuki içine bir şey oturduğunu hissetti. Üzüntü ya da hüzün değildi, ifade edilmesi zor bir histi. Boğazında oluşan bir yumru gibiydi.

"Sorma ne olduğunu, boşver. Teşekkür ederim."

Kız ayaklandı ve Katsuki'ye döndü konuşmadan önce. İzmariti yere atıp ayağıyla ezdi. Sarışın kızın rezalet yüzünü görünce daha kötü hissetti. Gerçekten bir kaza yüzünden olmadığı belliydi ama sormadı.

Önemli değil dercesine kafasını salladı sağa sola. Kız gülümsedi ve şapkasını daha da yüzüne indirerek büfeye yöneldi.

"İyi geceler Sarı."

"Sana da, sana da iyi geceler."

Yorum atarsanız sevinirim <3

Bir Şişe Tarihi Geçmiş Bira ❦︎ Katsuki Bakugou | Kısa Hikaye Where stories live. Discover now