"En sevdiğim oyun." dedi o anda hiç konuşmamış olan Hyunjin. "Fnaf yani. Beraber oynayalım bir ara."

"O tek kişilik bir oyun Hyunjin."

Seungmin'in kendisini bozmasıyla Hyunjin homurdanarak sadece Jeongin'in duyabileceği şekilde mırıldandı. "Biliyoruz herhalde."

"Her neyse." diyerek yeniden dikkatleri üzerine topladı Seungmin. "Benim Chan'a bir çay sözüm vardı ama sonra dedim ki, neden hep beraber toplanmıyoruz? Değil mi?"

"Hmhm." Chan sadece gergince gülümsüyor, bu bir oda dolusu burnu havada insanın ona pek ilişmemesini diliyordu.

"Güzel düşünmüşsün Seungmin de," diyerek ayaklandı Taehyung. "Arkadaşımız biraz gergin birine benziyor. Haber verseydin keşke ona da."

Seungmin gülerek eliyle geçiştirir gibi bir hareket yaptı. "Yok canım. Chan o kadar da asosyal biri değil. Neticede Felix ve Jeongin'le tanışıyor bak."

Yüzüne bir gülümseme yerleştiren Chan, Seungmin'e döndüğünde kısık ve çocuksu bir sesle mırıldandı. "Çok incesin. Nazik şey seni."

"Ne demek." dedi aynı yapay tatlılıkla Seungmin. Sonrasında sesini herkesin duyabileceği şekilde yükseltti. "Bu değerli arkadaşımın da tek istediği böyle bir ortamda bulunmak."

Böyle bir ortam? Pekala Seungmin kesinlikle küstahlıktan ve ego patlamasından geçilmiyordu.

Jeongin kaşlarını çatarak Seungmin'e baktığı sırada durumu fark eden Hyunjin, yaşça küçük olanın koluna girmiş ve dikkatini dağıtmak istemişti. "Jeongin, Beomgyu'lar burada demiştin. Tanıştırsana hadi bizi."

"Beomgyu burada değil ki."

"Neyse işte arkadaşların vardı sanki senin. Tanışacaktım."

"Ben buradakilerden bir sizi tanıyorum ki."

"Neyse işte Jeongin!"

En sonunda Hyunjin zorla çocuğu kolundan tutup sürükledüğinde geride sinirleri gerilmiş iki rakip bırakmıştı. Chan içinde dolup taşan negatif duyguları görmezden gelmeye çalışarak bir bahane bulup gitmesi gerektiğini düşünüyordu fakat bir yandan da Seungmin'in korkup kaçtığını düşünmesini istemiyordu. Acilen bu evden çıkmasını gerektiren bir şey olmalıydı.

"Gerginlikten terliyorsun." diye dişlerinin arasından konuştu Seungmin, bir yandan arkadaşlarına bakıp gülümserken.

Chan'ın da pek ondan aşağı kalır yanı yoktu ama o duygularını gizlemekte pek usta değildi. Her an bir şeyler olacak hissi midesini bulandırmaya yetmişti. "Hayır senin evin sıcak."

"Doğalgaz faturası benim için hiçbir şey biliyor musun?"

"Gördüğüm en pislik insansın."

Seungmin yüzündeki aptal ve yapmacık gülüşü silmeden Chan'a döndü. "Çok yanlış kişiye bulaştın."

"Ben kimseye bulaşmadım."

"Hayatını mahvedeceğime emin olabilirsin."

"Tanrı aşkına! Benden ne istiyorsun?" Chan sonunda dayanamayıp yüzündeki yapay gülüşü sildikten sonra Seungmin'e döndü. Kumral çocuk karşısında dikilmiş, sinirleri tepeye çıkarak şekilde sırıtıyordu.

"Dedemlerin adada villasının olmasını sorun etmeni kıskançlıktan kudurmuşsun diye yorumladım."

"Delirdin mi sen?"

"Bana bak Christopher Bang," dedi ve bir elini kaldırıp Chan'ın omzuna koydu. "Şu zamana kadar kariyerimi ve başarılarımı kıskanan, yaptığım işi alaya alan ve beni kıskanan çok insan oldu ve bilmeni isterim, onların hepsi şu anda bu odada."

Chan odadakilere göz gezdirince bir kez daha bu tayfanın birbirini bulduğunu anladı.

"Benimle başa çıkamazsın." dedi Seungmin. "Eğer beni karşına alırsan buna çok pişman olursun çünkü herhangi bir yayıncılık hayatın kalmaz. Yayınlarına kimse gelmez. Kimse postlarına yorum atmaz. Yaptığın tek şey de elinden kayıp gitmiş olur. Bilmeni istedim sadece."

Bu düşünce yapısı Chan'a o kadar saçma gelmişti ki, Seungmin'i omuzlarından tutup sarsmak ve kendine getirmek, 'hayat sosyal medyadan ibaret değil' diye bağırmak istiyordu. Fakat yapmadı. Bunun yerine sessizce üzülmeyi tercih etmişti. Seungmin'in aklı başında biri olduğunu zannediyordu. "Gitmem gerek." dedi sadece. Onu kendi aptallığıyla baş başa bırakmayı düşünmüştü.

Seungmin gülerek kaşlarını kaldırdı. Ardından salona döndü ve herkesin duyabileceği şekilde seslendi. "Hey millet! Chan'ın şu anda size söylemek istediği bir şey var. Yayınında bana dediği şeyle ilgili."

Pekala, az önce Chan onun için üzülmüştü değil mi? Hayır, artık değil. Resmen kendisini küçük düşürmek için fırsat arıyordu ama buna izin vermeyecekti tabi ki. Sinirle kaşlarını çattı ve fısıltıyla konuştu. "Yılanın tekisin."

"Öyleyimdir." dedi Seungmin, tek kaşını kaldırıp göz devirirken. Ardından yüzündeki sırıtışla arkadaşlarına baktı. "Chan? Seni bekliyor herkes bak."

İçinden siktiri çekmeyi düşünse de yapmadı ve derin bir nefes verdi. Rezil olmadan, rencide edilmiş hissetmeden bu evden çıkması gerekiyordu. Jeongin neredeydi acaba? Onu görüp kurtulabilirdi belki.

Fakat aniden aklına gelen şeyle aydınlanmış gibi hissetti ve aklına gelenlerle şüpheli bir bakışla Seungmin'e döndü. "Yayında diyemediğim şeyden bahsetmek istedin sanırım?"

Seungmin kaşlarını kaldırıp yüzüne yine o salak sırıtmayı yerleştirirken konuştu. "Ne demek istiyorsun?"

"E konuğumsun ya? Cumartesi günü?" Seungmin şokla irileşen gözleriyle yanındaki çocuğa bakarken, Chan oldukça halinden memnun bir şekilde sırıtıyordu. Salondakilere döndü ve hepsine hitaben konuştu. "Arkadaşlar, Seungmin bana geçen dedi ki bir twicth yayınına konuk olmak istiyormuş. Ben de buyur gel dedim. Cumartesi günü hepinizi yayına bekliyoruz."

"Hahahaha şaka."

"Ah tabi. O sürpriz olsun istemişti."

"Ahahaha bok gibi bir şaka."

Sonrasında Chan yanındaki çocuğun kulağına eğilmiş ve sadece onun duyabileceği şekilde fısıldamıştı. "Cumartesi gününe hazır olsan iyi olur. Zira twitch youtube gibi 20 dakikalık video editleyip atmaya benzemez. Gerekirse 24 saat canlı yayın yaparsın."

Geldiğinden beri gergin olan vücudunu görmezden gelmiş ve suratına adeta bir piç gülüşü yerleştirmişti. Son sözlerini de söyledikten sonra kapıya yöneldi. Çıkmadan önce Seungmin'e seslendi. "Ha unutmadan, istersen kendi yastık yorganını getir. Yayınlarım 5 saat. Uyuyakalırsan benimkilerden vermem."

*

IMSAT AŞIEI SAÇMALADIM SONDA ama neyse asla taviz vermiyiciğim bu ficte herkes piç

Neyse

Şimdi aklımdan iki düşünce geçti biri chanı üzüp kırık bi kalple evden çıkarmak öteki de seungminin egosunu sikip atmaktı ben de ikimciyi seçtim-

Başta chanı böyle mülayim sakin bişi yapim demiştim ama vazgeçtim ya.. o da seungmin kadar inatçı hırslı pislik olursa tadından yenmez bu fic ben size diyim cjejfksk

Twitcher & Youtuber / chanmin ✔️Où les histoires vivent. Découvrez maintenant