"Bana veda ettiğinde bütün gece boyunca gözyaşları içinde seninle olan anılarımı düşündüm ve o an anladım ki özgürlük seni özlemekten başka bir şey değildi."

══════════════════

Daha fazla açlığa dayanamayacağımı anladığımda telefonumdan yemek siparişi vermiştim. Ağzımda garip bir tat, midemde ise bir kusma isteği vardı. Bu durumu göz ardı etmeye çalışırken dün sinirle atıp parçaladığım içki şişesinin parçaları ile karşılaşmıştım. Etrafa saçılan cam parçalarından biri çıplak ayağıma batmıştı.

Canımın yandığını hissettiğimde yere doğru çöktüm ve ayağıma baktım. Kanıyor ve acım git gide çoğalıyordu. Dayanabilmek için alt dudağımı ısırdım ve cam parçası batan sol ayağımın üstüne çok fazla basmamaya çalışarak pansuman aletlerini almaya gitmiştim.

Canımın acısı şiddetlendikçe merdivenlerden yukarı çıkmakta zorlanıyordum. Şu an yanımda Olivia'nın olmasını istiyordum. Yine ve yeniden ona muhtaçtım. Onun sevgisine, ilgisine, dokunuşuna ve yardımına muhtaçtım. Kapının çalma sesini duymak ve o kapının içerisinden Olivia'nın gelip benim bu zayıf bedenime yardım etmesine muhtaçtım.

Son basamağı da atıp koridora geçtiğim sırada bu düşüncelerimin de etkisiyle dikkatim dağılmış ve dengemi kaybetmiştim. Koridorun ahşap zeminine yüzüstü düşmüştüm. Düşüşüm ile ayağımın acısı daha da şiddetlenmiş ve ağzımdan acı dolu inleme kaçmıştı. Hissettiğim acı ile beraber ağlamam da şiddetlenmişti. Ağlıyordum. Hissettiğim bu fiziksel acıya mı ağlıyordum yoksa ruhumun çektiği acıya mı ağlıyordum bilmiyorum ama sesli bir şekilde ağlıyordum. Sanki isteği olmamış küçük ve şımarık bir çocuk gibi ahşap zemine doğru yumruklar atıp bir yandan da ağlıyordum.

Her ne kadar istemesem de nefret de etsem yalnızdım. Ne yaparsam yapayim bunu hiçbir şekilde değiştiremeyecektim.

══════════════════

Flashback

Kapının çalma sesi ile Olivia kapıya doğru yönelip kapının deliğinden kimin geldiğine bakmıştı. Elindeki çiçekler ile Eren'in geldiğini görünce sinirle gülümsedi ve kapıyı açmadan Eren'e bağırdı. "Restoranda söylediklerim gayet açık ve net değil miydi?"

Eren onun bu sorusuna alaycı bir tavır ile karşılık vermişti. "Seni bir daha aramaya cüret bile etmememi söylemiştin, bir daha evine gelmemeyi cüret bile etmememi değil." Eren'in bu söylediği Olivia'yı gülümsetmek yerine daha da fazla öfkelenmesine sebep olmuştu.

"Seninle konuşmak istemiyorum, git." diyerek kapının deliğinden onu izlemeye başlamıştı. Eren kapının deliğinden onun gözünü gördüğünde gülümsemiş ve o da Olivia gibi kapının deliğine doğru yaklaşıp bakmaya başlamıştı.

Olivia, Eren'in yaklaşması ile geriye doğru çekilip kapıyı açmıştı. Bu hareketi ile Eren dengesini kaybetmiş ve yüzüstü bir şekilde yere doğru düşmüştü. Olivia her ne kadar sinirli olsa da onun bu halini görünce gülmeden edememişti. Eren ayağa kalkıp üstünü silkelemiş ve kendiyle beraber yere düşen çiçekleri yerden alıp Olivia'ya uzatmıştı.

Olivia onun uzattığı çiçekleri almadan dış kapıyı kapattı ve oturma odasına doğru ilerledi. Eren de çiçekleri yemek masasının üzerine koydu ve Olivia'nın yanına doğru ilerlemişti.

Olivia kollarını göğsünde birleştirip ciddi yüz ifadesini bozmadı ve dik bakışlar ile Eren'e doğru bakarak konuştu. "Beni aldatmak ile suçladın Eren, bunun farkındasın değil mi?" dediğinde Eren onun ellerini tutmaya çalıştı ama Olivia buna izin vermemişti. "Bu çok ciddi bir suçlama ve beni suçlaman için yeterince iyi bir sebep bile yoktu! Beni herkesin içinde rezil ettin!" dedi Olivia sesini yükselterek. Bu durum onu gerçekten çok üzmüş ve sinirlendirmişti bu yüzden gözlerinin dolmasını engelleyemedi. Gözlerindeki yaşların dökülmemesi için Eren ile kurduğu göz temasını kesti ve bakışlarını yere doğru yönlendirdi.

Eren parmağı ile çenesini yukarı doğru kaldırmış ve tekrardan kendisine doğru bakmasını sağlamıştı. "Özür dilerim. Biliyorum özür dilemem yaptığım hiçbir şeyi değiştiremez ama ben gerçekten üzgünüm." demişti ve Olivia'nın yüzünü avuçlarının içine aldı. "Ne yaptığımın farkında bile değildim ama söz veriyorum bu bir daha yaşanmayacak." dedi ve Olivia'nın dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.

Olivia, Eren'in bu hareketlerine sessiz kalınca Eren parmağı ile onun yanağını okşamaya başlayıp tekrardan konuşmuştu. "Seni seviyorum Olivia, sadece seni başka insanlarla paylaşabilmeye henüz alışkın değilim. Gerçekten çok özür dilerim." diyerek dudaklarını tekrardan Olivia'nın dudakları ile birleştirmişti. Olivia onu tam olarak affetmemiş olsa da dudaklarının üstündeki baskıya karşı koymakta zorlanmış ve kendini o anın büyüsüne kaptırıp onun öpücüğüne karşılık vermeye başlamıştı.

══════════════════

Biraz zorlansam da kendimi yerden kaldırmayı başarıp ayağımdaki cam parçalarını almış ardından bir sargı bezi ile sarmıştım. Kendimi çaresiz hissettiğim bir sürü an vardı ama hayatımda belki de ilk defa ne kadar çaresiz ve yalnız biri olduğumu bu an anlamıştım. Olivia'yı gerçekten çok özlüyordum. En dipteyken beni o dipten kurtaran kişi Olivia'ydı, hayatıma uzun süre sonra aldığım ilk insan Olivia'ydı, kalbimi açtığım ilk insan yine Olivia'ydı. Ona bu kadar bağlanmışken onu özlememem mümkün değildi.

Onu geri istiyordum. Bilmiyorum belki de bu isteğim yanlıştı, belki de ayrıldığımız gün tüm söylediklerinde haklıydı, belki de birbirimize gerçekten çok fazla zarar veriyorduk ama bunları düşünmek istemiyordum. Aramızda koparamadığımız bir bağ vardı. Ne yaparsak yapalım o bağı bir anda koparamıyorduk. Ona aşıktım, o da bana. Bu yüzden benim için birbirimize ne kadar zarar verdiğimizin bir önemi yoktu.

Telefonumdan onun numarasına tıkladım ve telefon birkaç çalma sesinin ardından açılmıştı. "Alo?"

══════════════════

bu arada tek toxic eren değil bizim kız da cok toxic gostericem diger bolumlerde😞👎

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

bu arada tek toxic eren değil bizim kız da cok toxic gostericem diger bolumlerde😞👎


nasılsınız iyi misiniz umarım iyisinizdir

sinav haftam geliyor allahim cabuk dunyayi yok et nolur

neyse gidiom ben muhtemelen sabah okursunuz günaydın o yüzden, gece okuyorsanız iyi geceler seviyorum sizi hadi görüşürüz

back to black | eren yeager •tamamlandıWhere stories live. Discover now