Batı'nın uyanmaması için bende aynı şekilde fısıldayarak, ''Efendim?''diye sordum.

''Ağlıyor musun?''

Hızlı bir şekilde ''Hayır.''dedim.

''Yüzüme bak.''dediğinde yanağımı daha çok göğsüne yasladım.

''Yüzüme bak prenses.''derken kaçışım olmadığını biliyordum.

Başımı hafifçe geriye eğerek göz göze gelmemize neden olduğumda kaşları çatıldı ve yattığı yerde doğruldu.

Hiçbir şey demeden kucağındaki Batı'yı yatağına yatırdı ve yorganı omuzlarına kadar örttükten sonra alnına da şefkatli bir öpücük bırakmayı unutmadı.

Beni kolunun altına aldı ve beraber Batı'nın odasından çıkarak odamıza gittik.

Odamıza gelir gelmez kolunun altından çıktım ve dakikalar önce oturduğum yerime oturdum.Yamaç da gelip yanıma oturdu ve yüzüme değen saç tutamlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

''Neden ağladın birtanem?''diye sorarken bakışlarındaki şefkat , ses tonuna da yansımıştı ve ona sarılmaktan kendimi alıkoyamadım.

Kolları arasına girdiğimde kasılan bedenim gevşedi ve derin bir nefes alıp verdim.

''Onların öldüğünü kabullendim ama alışamıyorum Yamaç. Ben yine evde hiçbir iş yapmadığım için annemin beni azarlamasını istiyorum.Beraber kahve içerken ettiğimiz sohbetlere geri dönmek istiyorum.Babamın küçük kızı olmak istiyorum ama artık sadece isteyebilirim.Yaşayamam.''dedim ve titreyen ses tonuma daha fazla hakim olamayarak dudaklarımdan hıçkırıkların kaçmasına izin verdim.

Sıcak göz yaşlarım yanaklarımdan süzülürken Yamaç'ın bir elini saçlarımın üzerinde diğer elini de sırtımda hissettim.

''Babanın yerini tutamam biliyorum ama istediğin zaman benim küçük kızım olabilirsin.Batı'yı parka götürdüğümüzde seni da salıncakta sallarım.Kaydıraktan kaymak istersen düşme diye seni beklerim.Naz yaparak aldırmak istediğin her şeyi alırım.Severim seni.Annenin de yerini tutamam ama seni hep dinlerim.Ne hakkında sohbet etmek istiyorsan seninle sohbet ederim.Ev işi yapmadığın için azarlanmak istiyorsan seni azarlarım.''dediğinde söylediği şeylerin anlamı kalbimin onun için daha fazla atmasına neden oldu.Sonlara doğru söylediği şey ile istemsizce gülümsedim.

Boğuk ve kısık çıkan sesimle ''Bence sen beni azarlamaya kıyamazsın.''dedim.

Saçlarımın üzerine bir öpücük bıraktıktan sonra konuşmaya devam etti, ''Onların yerini asla tutamam ama kendini eksik hissetmemen için her şeyi yaparım.Tüm sevgim ve şefkatim sana ait.Biz evliyiz ve birbirimizi seviyoruz.Artık birbirinden ayrı ailelerimiz yok.Biz ikimiz bir aileyiz.Yeniden bir aileyiz.Ve aileler birbirini sever,birbirinin yanında olur,birbirlerini kimseye muhtaç etmez.Onları her zaman özleyeceğini biliyorum ama bu özlemi canını yakarak hissetme, benim yanıma gel.''dedi.

Kollarımı beline daha sıkı sardım. ''İyi ki seninle evlenmişim.İlk başta ne yapacağımı bilemiyor sürekli düşünüyordum.Aramızdaki yaş farkı yüzünden, Batı'ya annelik edip edemeyeceğim yüzünden hep düşünüyordum ama sana evet dediğim için kendimi hiç pişman hissetmediğini fark ettim. Sana hayır desem başkası ile evlendirilecektim.Ona da hayır desem ve evden kaçsam, kendi başımın çaresine bakabileceğime dair özgüvenim yoktu.Korkağın tekiydim.Risk almaya cesaretim yoktu.Evlendikten sonra farkında olmadan cesur ve özgüvenli olmayı bana sen öğrettin ve her gün bana daha fazlasını öğretiyorsun.Hiçbir zaman birini bu kadar sevebileceğime inanmamıştım ama gerçek bu.Seni çok seviyorum.''dedim ve akan burnumu bir kez daha çektim.

YENİDEN | TAMAMLANDI |Where stories live. Discover now