19.Bölüm

2.8K 159 271
                                    

Selamm! Geç geldim ama güzel geldim :)

Okumaya geçmeden önce "PANOYA BİRKAÇ BÖLÜM ÖNCE  BIRAKTIĞIM HAMİLE ALINTISI GELECEKTE OLANDI YANİ  O BÖLÜME DAHA VAR."

Hikâyelerim ile ilgili bilgi almak için Instagram gmzcllk, Twitter Gmzcllk1 hesaplarını takip edebilirsiniz.

Vote ve yorum yapmayı unutmayın lütfen <3 Yazım hataları var ise affola.

Toygar ışıklı, Babam (başa sarıp sarıp dinleyin mükemmel ötesi bir fon müziği)

Güzel okumalar güzellerimmm. :*

19.Bölüm

Yeni bir başlangıç, geçmiş günlerin acısını unutturabilir miydi? Unutturmazdı.

Yeni konağın, yeni yuvasının küçük odasında, yatağın üzerinde cenin pozisyonunda uzanan Roya'ya hiçbir güç unutturamazdı geçirdiği sancılı günleri.

Göz kapaklarındaki yorgunluk gözlerine ağır geliyordu. Her kirpiklerinin tenine buluşma yerinde büyük bir yangın başlıyordu. Delicesine ağlamış biri olarak ağlamanın da çözüm olmadığını iyi biliyordu.

Ağlamak çözüm olmuyordu. Hiçbir şey geçmiyor olan dökülen göz yaşlarına oluyordu.

Göz yaşlarının intiharı yanaklarında mesken olup tenini harlamaktan bir halta yaramıyordu.

Derin bir nefes alarak hafifçe kıpırdandı. Geçsin istiyordu. Geçsin ve bitsin. Daha fazla yatakta kalmaya tahammül edemeyerek yattığı yerden doğruldu. İçinde hiç aşağıya inmek istemeyen yanıyla bir kavgaya tutuştu. "İnmen lazım, Roya. İn ki senin herşeye rağmen ayakta durmayı becerdiğini görsünler." Sessiz mırıltısıyla, dudaklarında solan gülleri canlandıracak bir gülümseme peyda oldu.

Herşeye inat gülümsedi.

Acıyla bezenmiş olsa da güldü.

Elleriyle önüne düşen saçlarını geriye tarayarak bileğindeki siyah, ince tokayla gelişi güzel bağladı güzel saçlarını. Yataktan kalkarken yine her günkü gibi ilgili davranan ağabeylerinin bu sefer ne yapacağını merak eden tarafı derin bir of çekti. Ne konuşsı, ne de onlarla yakın olası geliyordu.

Odasında solunda bulunan pencerenin önüne geçti. Dışarı baktığında güneşin ısıtan ve huzur veren ışıklarıyla iç çekti. Abisi ve yengesinin gelmesinin üstünden iki gün geçmişti. Geçen iki gün onun için oldukça zorlu geçiyordu. Rizgâr'ın kendisini affettirme çabaları bir yana, halasının onlara kaba davranışı dursun bir de üstüne Heja'nın Rizgâr'ı affetmeyişi de vardı. Roya kocasını affederse, kendisi de Rizgâr'ı afedecekmiş... Yapardı. Deliydi Heja ve bu huyunu şüphesiz çok seviyordu Roya.

Belki de kendisinin deli tarafının olduğundan seviyordu, Roya.

Gözleri karşı avluya doğru kaydı. Sabahın erken saatleri değildi ve şuan orada oturup pencerisine, kendisine bakan Cihangir Ağa'nın işte olması gerekmiyor muydu? Pazar değildi. Bu adam neden öylece bakıyordu kendisine?

Kaşlarını çatarak baktı.

İkisinin gözlerinin birbiriyle çakışması sonucu çıkan kıvılcımları kendileri bile fark etmiyorlardı.

ROYAWhere stories live. Discover now