~8.Bölüm~

1.4K 97 11
                                    

Bölüm şarkısı: Şanışer - Cem Adrian "Düştüm"

Multi: Cihat Karaşah🔥




Ben zaten o ilk acıyla ölmediğim de , çok gücenmiştim hayata...

🔥

🔥

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.



...

"Çok güzel kokuyorsun."

Onun dile getirdiği bu üç kelime ve yakınlığı nedeniyle derin bir nefes alarak biraz geri çekildim. Kalbim Neden bu kadar hızlı atıyordu? Gerçekten güzel mi kokuyordum. Yoksa Yusuf'u inandırmak için mi öyle söyledi. Saçmalama Veda, Yusuf bu kadar kısık sesle söylenmiş bir cümleyi nasıl duyabilir?

İçimde ki konuşmaya son verip bedenimi biraz daha ondan uzaklaştırdım. Ne kadar uzağa gidersem o kadar iyiydi.

"Şey- ben en iyisi Nazlı'nın yanına gideyim." Dedim tebessüm edip. Cihat 'hay hay' dercesine kafasını sallayıp gülümsedikten sonra onu ardımda bırakıp hızla Nazlıya doğru ilerledim.
"Eve gidelim artık. Çok sıkıldım."
Bir yandan konuşuyor, bir yandan da çaktırmadan Yusuf'a bakıyordum. Bir an önce buradan gitmesi gerekiyordu.
"Gidelim tabi. Abimlere haber vereyim." Dedikten sonra Elini kaldırıp Cenk'in dikkatini çekmeye çalıştı. Elinde ki limonata suyu ile dolu bardağı kenarda bulunan küçük yuvarlak masaya bırakıp bize doğru gelen Cenk aynı zaman da az evvel yanından kalktığım Cihat'ın omzuna dokunup onun da kalkmasını sağlamıştı.

"Abi eve gidelim artık. Hem Veda da sıkıldı."

Doğrudan Cenke odaklanan bakışlarım yanımda duran adama asla değmiyordu.
Ondan çekiniyor muydum bilmiyorum fakat yakınlığı kalbime iyi gelmiyordu.
"Olur gidelim." Dedi Cenk. Ardından çıkışa doğru ilerlemeye başladık.
Henüz merdivenlerin başına gelmiştik ki koşar adım bize doğru gelen polis memuru ile adımlarımız yavaşladı.

"Başkomiserim acil gelmeniz gerekiyor." Dedi nefes nefese. Bu sırada bakışlarım ardımızda duran Cihat'a kaydı.

"Sorun ne?" Diye sordu üzerinde ki ceketin cebine elini atarak. Telefonunu hızla çıkarıp kulağına götürdü. Açıkçası çaldığını bile duymamıştım.
Hem telefonda ki kişiyi dinliyor hem de polis memuruna bakıyordu.

"Tamam amirim. Gereğini yapacağım." Dedikten sonra telefonu kapatıp Cenk'e "İki hafta önce sahilin orada ki depoya yerleştirdiğimiz köstebeklerden biri az önce tam da o depo da ölü bulunmuş." Dedikten sonra merdivenlerden inmeye başladı.

"Şaka yapıyorsun oğlum. Nasıl ya? Fark etmeleri imkansızdı, her şeyi en ince ayrıntısına kadar halletmiştik." Cenk, Cihat'ın arkasından merdivenleri inerken biz de onlara eşlik ediyorduk. Topuklu ayakkabılar canımı acıtmaya başladığı sırada " Burak, siz kızları eve bırakın." Dedi Cihat bakışlarını bize çevirip.

Duman KarasıWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu