~4. Bölüm~

2.2K 171 26
                                    




Bölüm şarkısı: Taladro~Yarım kalanlar...





İçimde yaprak kımıldamıyor,
Ellerimi başımın altına koyuyorum,
Denizi duyuyorum,
Uyuyorum...





...

Cihat arabayı son hız sürmeye devam ederken "biraz yavaşlar mısın?" Diye dikkatini çekmeye çalıştım. Bir elini direksiyondan çekip dizinin üzerine koydu.

"Kusura bakma, dalmışım."

Onu başımla onaylarken aklımda ki soruları sormak ve sormamak arasında gelip gidiyordum.

Yusuf'la nereden tanışıyordu...

Bakışlarımı ondan çekip kafeye gidene kadar dışarıyı izledim. Dakikalar sonra araç durdu ve Cihat arabadan inerek benim tarafıma gelmeye başladı. Onun gelmesini beklemeden hızla kapıyı açıp arabadan indim.

"Bu taraftan." Dedi eliyle kafe'nin girişini gösterirken. Önden ilerlemeye başladım. Kendisi de arkamdan geliyordu zaten.
Bakışlarım kafe'nin içerisinde gezinirken Nazlı ile göz göze geldim ve o yöne doğru ilerlemeye başladık.

"Onu nerden tanıdığını çok merak ediyorum." Dedim yanımda yürüyen adama.

"O sandığın gibi masum değil." Dedi beni daha fazla merakta bırakarak. Ardından masaya ulaşmış ceketini çıkartıp oturduğu kısma asmıştı.

"Hoşgeldiniz. Teşekkür ederim Cihat abi, Vedayı getirdiğin için."

Çantamı masaya bırakıp bakışlarımı Nazlıya çevirdim.

"Ne demek güzelim."

Cihat ve Nazlı konuşurken Cenk koluma dokunup " İyi misin?" Diye sordu.

Az önce olanlardan dolayı moralim biraz bozuktu ama bunu dışarıya yansıtmamam gerekiyordu.

"İyiyim merak etme." Dedim gülümseyerek.

Ardından masadakiler koyu bir sohbete daldı. Çaylar kahveler içildi. Fakat benim aklım hâlâ Cihat'ın dediklerindeydi. Dirseğimi sandalyenin köşesine koyup elimi yüzüme yasladım. Bakışlarım ansızın Cihat'a kaydı ve onunda bana baktığını gördüm.

Elini masanın altından kaldırıp baş parmağını bana doğru kaldırdı. Sanırım bu ' iyi misin' demekti.

Ona tebessüm edip parmağımı aynı onun gibi kaldırıp 'iyiyim' diyerek dudaklarımı oynattım.

"Şşşt hayırdır ne parmak hareketleri onlar. Bakıyorum da Veda ile tanışınca bizi unuttun Cihat bey."

Cenk'in sitem dolu sesine karşın Cihat kendini toparlayıp "Boş konuşma." Diyerek elini masada ki telefonuna ve sigara paketine attı.

"Gidelim artık."

Açıkçası gitmek istediğim için hemen ayaklandım ve kabanımı giyerek çantamı taktım.

"Veda aşkımla biz yürüyerek gitmek istiyoruz." Dedi Nazlı benim tarafıma gelip koluma girerek.

"Bende sevgilimi evine bırakırım." Dedi Cenk Özgenin elini tutarken.

Ardından kafe'nin çıkışına doğru ilerleyip Cihat'ın arabasının yanında durduk.

Cenk ve Özge gittikleri için Cihat'a veda edip öyle gitmek istemiştik.

"Ben bıraksam sizi." Dedi Cihat gözlerime bakarken.

O sırada Nazlı " Aslında yürümek istemiştik. Ama Veda ne derse o." Diyerek bana atmıştı topu.

Duman KarasıDove le storie prendono vita. Scoprilo ora