~5.bölüm~

2K 145 30
                                    

Bölüm şarkısı: Sıkıldım kafamda farklı farklı düşünce...




Bize " Elveda" demeden ilk gidişindi.
Bizleri öpmeden ilk kapıdan çıkışın,
Gelirken alayım; bir şey lazım mı ? Diye sormayı ilk unutuşun...





...

Bir insan yeni tanıdığı birine neden bu cümleyi kurardı ki? Amacı beni korumak mı bilmiyordum ama zaten kimden koruyacağı da soru işaretiydi.

Nazlıyla birlikte tekli koltuklarda oturmuş günün kritiğini yapıyorduk.

"Ama çok merak ediyorum." Dedi Nazlı elinde ki telefonu sağa sola çevirirken.

"Bende merak ediyorum ama Cihat'ı duydun. En iyisi bu işe karışmamak. Hem o pol-" aklıma gelen şey ile hemen sustum.
Nazlı, Cihat'ın polis olduğunu bilmiyordu.

"Hem o ne? Ne diyorsun Veda?"

Elimi yok bir şey dercesine sallayıp ayağa kalktım.

"Mezuniyetine son 2 ay. Cenk abimi de çağırdın değil mi? O gelirse Cihat abimi de çağırır kesinlikle. Ah onlar olduğu zaman çok eğlenceli geçer."

Nazlı sevinçli bir şekilde olduğu yerde çocuk gibi zıplamaya başladı.

"Rahat durur musun? Çağırdım Cenk'i de. Hiç gidesim yok biliyor musun. Ama bölüm hocam özellikle gelmemi söyledi. Of Nazlı çok yorgunum."
Kurduğum cümlelerin ardından kendimi balkona atıp sandalyeye oturdum.
Bakışlarım aşinası olduğu yere kaydı yine.
Yusuf oradaydı ve Savaşla birlikte sigara içiyordu.

"Çıkmış yine balkona Meymenetsiz. Biliyor musun ne öğrendim. Geçen gün Yusuf'un yanında gördüğümüz kız var ya, işte o şu ileriye taşınan kadının kızıymış." Dedi Nazlı eliyle bir binayı işaretlerken. Geçtiğimiz günlerde gösterdiği binaya yeni birileri taşınmıştı fakat Yusuf'un yanındaki kadının olacağı aklımdan geçmezdi.

"Yeni taşınmış olmasına rağmen Yusuf'la baya yakınlardı." Dedim göz ucuyla aynı yere bakmaya devam ederken.

"Haklısın. Tuhaf!"

Bir müddet aynı yerde oturmaya devam ettik. Yusuf'u her görüşümde içimde anlamlandıramadığım duygular oluşuyordu. Öncesinde onu görmek için camın önünde saatlerce bekleyen ben şimdi onu o balkonda görünce eskisi gibi hissetmeğimi fark ediyordum.
...

Aradan geçen bir kaç günün ardından Nazlı ile birlikte Bursa'ya , ailemi ziyarete gitmeye karar vermiştik.

"Geldik sanırım." Dedi Nazlı otobüsün yaklaştığı otogara bakarken.

İçimde oluşan heyecanı gizlemeyerek "Evet." Diye şakıdım.
Annemi ve babamı çok özlemiştim.

Duran otobüs ile birlikte usulca ayağa kalkıp vücudumu biraz gevşettim. Ardından yavaşça dışarıya çıktık.

"Eşyalarımızı alalım şuradan da taksiye bineriz." Dedim Nazlıya.

Başını tamam anlamında sallayıp bavullarımızı da aldıktan sonra taksiye bindik.

"Annen çok şaşıracak ve sevinecek seni gördüğüne."

Gülümseyerek " Evet bir de seni getirdiğimi görünce daha da çok sevinecek" dedim.

Dakikalar geçti. Akşam saat 21.00 civarında annemlerin oturduğu mahalleye geldik. Bakışlarım ansızın kapıdaki topluluğa çarptı.

Elimle taksi şöförünün omzuna dokunup "burada durur musunuz!" Diye hafif yüksek çıkan sesimle konuştum. Korkuyordum çünkü kapı da ambulansta vardı.

Duman KarasıWhere stories live. Discover now