Zakkum

Sadece Bir İdda

-          Özür dilerim Rüzgar. Şimdi lütfen üstümden çekilir misin?

-          Tabiki de..

Ayağa kalkıp elini uzattı ve onun yaptığını yapmayacağımdan emin olmak için tek kaşını kaldırarak bana baktı. Elini tutup ayağa kalktım. Gerçekten üşümüştüm.

-          Ben cidden çok üşüdüm sanırım otele geri döneceğim.

-          Kaçıyorsun yani.

-          Hayır sadece gerçekten çok üşüdüm.

-          Tamam. Seninle gelirim.

Bir anda Rüzgarın arkasına atılan bir kar topuyla dikkatimiz dağıldı. Arkasından gelen bir kız sesiyle oraya dönüp baktım. Ceren..

-          Rüzgar!! Hazal! Hadi gelin bize katılın.

Rüzgar bana dönerek sordu.

-          Ne dersin?

-          Sen git ben sıcak bir duştan başka bir şey istemiyorum.

-          Akşam yemeğinde görüşürüz.

-          Tamam.

-          Ah ve hazal?

-          Efendim.

-          Bu kızın adı ne ki?

Gülerek kıza bir kez daha baktım.

-           Ceren. Senden hoşlandığını duydum..

Ah bunu niye söylemiştim ki! Hazal çok salaksın! Rüzgar arkasını dönüp Ceren'e baktı. Ceren ona seksi bir gülücük yolladı ve el salladı. Rüzgar konusunda gerçekten hiçbir şansım yoktu..  bana yaklaşıp fısıldayarak konuştu.

-          Sence de biraz güzel ama bunun farkında kızlarından değil mi?

Gülümseyerek o gün İstiklaldeki konuşmalarımız aklıma geldi. Evet Ceren öyleydi. Ama rüzgar zoru seven biriydi. O gün bize röportaj sorusunu soran adam aklıma geldi ve Rüzgarın cevabı.. gülümseyerek omuz silktim.

-          Belki. Sonra görüşürüz.

-          Gelmemi istemediğinden emin misin?

-          Evet. Ve lütfen odanın yedek kartını da alma.

-          Emrin olur.

Gülerek cerenlerin yanına giderken bende adımlarımı hızlandırıp sıcak duşuma doğru koştum. Odaya girdiğimde kendimi duşa attım ve kelimenin tam anlamıyla kendimi haşladım. Ama o kadar üşümüştüm ki son sıcaklıkta yıkanmak bile titrememi geçirememişti.

Tabi daha demin bulunduğumuz durum da bedenimin titremesine ve aklımın karışıp durmasına yol açıyordu. Kıçım donmamış olsaydı ondan özür dilemezdim. Sırf inatçı olduğum için de değil. Doğrusunu söylemek gerekirse çok daha rahatsız değildim..

Duştan sonra çıkıp önce annemi aradım. Daha sonra da arayıp biraz melisa'yla konuştum. Kesinlikle gelemediğine çok üzülüyordu. Arkadan gelen ufak çocuk seslerinden bile ne kadar sıkılmış olabileceğini tahmin ediyordum.

Akşamki partiyi söylemeyecektim ama zaten çoktan duymuş. Sanırım Deniz daha Davraz gezisi için formlar dağıtılırken bu partiyi planlıyormuş.