x34

4.5K 166 29
                                    

--NISA--

"Çok isterse yine veririm tabii. Kıyamadığımı söylemiştim sonuçta."

Sercan'ın söylediği şey ile kaşlarımı çatarken arkamdaki sevgilimin gerildiğini hissediyordum. Bu adamın yüzsüzlüğü gerçekten bu seviyede miydi?

Mert abi Ogeday'a bakıp güldü. "Sakin ol oğlum, şakalaşıyoruz şurada."

"Şakalaşmayın." Ogeday'ın ciddi ve gergin ses tonunu duyunca elimi belimdeki elinin üstüne koyup sıktım. Sakin olması gerekiyordu. Bilerek yapıyorlardı.

Aycan ve arkadaşları durdukları masada bize bakıp sırıttılar. "Niye ama, yemesini biliyorsu cheesecake'i?"

Kaşlarımı çattım. "Öyle bir konuya gideceğini bilsem yemezdim."

"Ha anlamadın yani?" Sercan'ın sesini duyunca o tarafa döndüm. Yüzünde alaycı bir ifade ve iğrenç bir gülüş vardı.

"Anlamadım. Nereden anlayayım ben?"

"Gönderdiğin notlar öyle demiyordu Nisa?"

"Ne notu ya? Ne notu göndermişim ben sana ya?" Sinirle sesimin yükselmesine engel olamadım. Ogeday kim bilir neler düşünüyordu, tahmin bile edemiyordum.

Sercan yüzündeki pis ifade ile güldü. "Nisa yapma ya, sevgilin yanında tamam da, bari bu kadar rol yapma."

"Ne notu sen söylesene bana." Ogeday kollarını belimden çekip Sercan'a doğru ilerledi.

"Ne demek ne notu? Twitter'da Instagram'da arkamdan sallamasını biliyorsun Ogeday, sevgilin anlatmadı mı sana adada olan her şeyi?"

"Ya ben sana ne notu vermişim?"

"Doğum günümde verdiğin notları unuttun mu Nisa?"

"Ya ne vermişim, iyi ki doğdun yazıp verdim! Mert abiye de verdim onu, Aycan'a da verdim. Herkese verdim."

"O notlarla aynı değildi Nisa bunu biliyorsun sen de yapma şimdi ya."

"Neyi aynı değildi Sercan?" Sesim iyice yükselmişti. Sevgilim yanımdayken beni bununla suçlayamazdı. Ne yapmaya çalıştığını biliyordum ama başaramayacaktı.

"Nisa o çizdiğin ay neydi?"

Dudaklarımdan kaçan kahkahayı engelleyemedim. "Sercan ben her şeye ay çizerim? Cemal'e yaptığım hediyede de vardı, Murat'a yazdığım anlat bakalım notlarında bile vardı!"

"'Hep orada' neydi Nisa, o da mı yalan? Anlat bakalımda hep gökyüzüne bakıp birbirimizi hatırlamayacak mıydık?"

"Ya nerenden sallıyorsun? Ben yazmadım öyle bir şey!"

"Hep orada yazmadın mı?"

Cevap veremedim. Yazmıştım. Ama öyle bir anlamda değildi işte. Benim için ay özeldi, ben hep yukarı gökyüzüne bakardım.

Ogeday'ın da gözlerini üzerimde hissediyordum, ve bu durum gerilmeme neden olmuştu.

Nefes verip mırıldandım. "Yazdım."

"Neyi yalanlamaya çalışıyorsun o zaman anlamadım ki ben! Sanki ben karşılıksız, platonik, bomboş bir aşk yaşamışım gibi davranıyorsunuz, sıktınız artık!"

"Çünkü öyleydi."

Sercan güldü. "Hala inkar ediyorsun."

"Sercan çünkü yoktu öyle bir şey! Çizdiğim ay, yazdığım şey bir şey değiştirmiyor ki ya ben onları her yere her şeye yazıyorum! Sana, bize özel bir şey falan değildi bu kafanda kurma!"

patience // ognisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin