"Ne zamandır bekliyorsunuz?"

"Resepsiyondaki arkadaşlarla akraba olacak kadar uzun zamandır!" Dedi Selim huysuzca.

Sevimlice sırıttı genç kız ve abartılı bir hevesle cevapladı. "Ne güzel işte. Yeni ülke, yeni arkadaşlar... Harika bir başlangıç. Bence sen hep burada kal."

Selim ters ters baktı. "Ha ha."

Sude araya girdi. "Sadece yarım saat oldu, uyuya kaldın sanırım."

"Öyle oldu. Keşke gelip uyandırsaydın." Dedi Melisa hayıflanarak.

Sude anlayışla belli belirsiz gülümsedi. "Çok yorgundun zaten sorun değil."

Tebessüm etti genç kız, bu sözler üzerine ve"Sağ ol. Hadi gidelim yoksa Selim beni dövebilir. Çok kötü bakıyor." Dedi.

Selim'in ters bakışlarına karşılık, kızlar bütün yüzlerini kaplayan sinir bozucu sırıtmayla otelin restoranına yönelmişlerdi. Aç midelerini doyurduktan sonra tekrar odalarına dağılınca, Melisa banyoya girip kısa bir duş aldı. Pijamalarını giyip yarın ne yapacaklarına, nereden başlayacaklarına dair derin düşüncelerle yatağına yattı.

Öte yandan Sude'de derin düşüncelere dalmıştı, sırt üstü yattığı konforlu yatağından tavanı izlerken. Görev için dikkatini toplamakta zorlanıyordu ve bu durumdan hiç hoşnut değildi. Geldikleri ada muhteşemdi, otel muhteşemdi, yemekler muhteşemdi. Ancak dikkatini dağıtan bunlar değildi. Dikkatini dağıtan etkenlerin bunlar olmaması da sinirini bozuyordu. İçinde kıpırdanan bazı şeyler vardı ki, kesinlikle bastırılması gerekiyordu Sude'ye göre. O yüzden düşünmeye son vermesi lazımdı, huysuzca sağ tarafına döndü. Rahat bir uyku pozisyonu aldı ve kendini uykuya bıraktı.

***

"Selim, dikkat et." Diye seslendi Melisa, önündeki çıkıntıyı işaret ediyordu. İki gündür New Providence adasında Neal sayesinde iletişim kurdukları, yer altı dünyasıyla fazlasıyla samimi ve inanılmaz derece de garip görünümlü, isminin Freddy olduğunu öğrendikleri adamla, en kuytulardaki rıhtımları dolaşıyor, kimyasal kalıntılar arıyorlardı. Sonuç ise, kocaman bir hiçti. Melisa sabırsızca söylenmeye başladı. "Daha ne kadar bu yıkık dökük yerleri arşınlayacağız. Aradığımız şeyin burada olmadığının yeterince farkın vardık bence."

Selim lafa girdi, Melisa'ya bakarak. "Bu kadar çabuk bulsaydık şüphe verici olurdu zaten."

"Adamların dikkatini çekmeden elimdeki ip uçlarını kullanmaya çalışıyorum. Öyle şıp diye istediğiniz bilgileri bulmak imkansız. Ayrıca o koca çenenizi kapatırsanız iyi olur. Sinirimi bozuyorsunuz." Dedi Freddy sert bir sesle. Çatlak adam, ne olacak!

Melisa umursamadan cevapladı. "Klasik yer altı adamı atarı. Bu numaralara karnım tok benim. Şimdi, bana kesin bir cevap ver. Aradığımız şey burada var mı yok mu? Bakmamız gereken daha pek çok ada varken burada bu kadar oyalanıp vakit kaybedemeyiz."

Freddy aynı sertlik ve öfke ile konuştu.

"Neal'ın hatırı olmasa ukala sözlerini sana tek tek yuttururdum. Ama neyse ki ben sabırsız bir adam değilim. Aradığınız maddeye gelirsek burada izine rastlayamadım."

Selim kıza baktı. "Sanırım buradan elimiz boş gideceğiz." Dedi umutsuzca.

Hevesle konuştu genç kız. "İstikamet Andros Adası... Hadi bakalım."

***

Andros ve Büyük Bahama Adalarında yaptıkları derin araştırmaların sonucu da hüsran olunca, aralarında ki gerginlik elle tutulur biçimde kendini göstermeye başlamıştı ekibin. Her ne kadar birbirlerine belli etmemeye çalışsalar da hepsinin morali bozuktu. Cat Adasının nefes kesici güzelliği bile asık suratlarını güldürememişti.

AKSİYON MÜHENDİSİ (Tamamlandı)Where stories live. Discover now