İki Seçenek...

Start bij het begin
                                    

Biz böyle sohbet ederken köye girdik, eve doğru yürüyorduk birlikte. O sırada yanımızda bir anda Mitsuki belirdi.
Boruto: Bu kadar hızlıysan neden savaşta yavaş kalıyorsun?
Mitsuki: Aynı soruyu ben de kendime soruyorum.
Mitsuki ve ben güldük, Kawaki ise bize anlamsızca bakıyordu.
Kawaki: Mitsuki yavaş olman neden komik olsun ki? Bu seni anca zayıflatır biliyorsun.
Boruto: Yanlış anlama, Mitsuki birebirde güçlüdür. Ama bizim takımda kimse onun gibi bir jutsuya sahip değil. Rakibi kontrol etmekte, oyalamakta aşırı büyük bir rol oynar. Boro'da da bizi kurtaran onun panzehiriydi. Veya Touna'yı havada öyle dengesizce bize bırakması gibi. Böyle şeylerde iş bitirici olmuyor, ama bizim olmamızı aşırı kolaylaştırıyor.

Mitsuki araya girdi
Mitsuki: Öyle mi? Hiç fark etmemişim. Gidip milleti biraz da ben döverim öyleyse.

Bu sefer birlikte güldük. O sırada da eve gelmiştik. Kapıyı açıp eve girdim. Kawaki ve Mitsuki ise yürümeye devam etmişti. Kapıyı açtığımda bir heyecanla koşan adımların sesini duydum. Sesin sahibi Himawari, üstüme atlayıp sarıldı. Ben de yere düşmemek adına birkaç tur döndüm. O sırada ben de Hima'ya sarılmıştım. Momoshiki'de bizi izliyordu.
Gözlerini çevirip gülümsedi. Kollarını da birleştirmişti. Ben de kıkırdayarak tatlı kız kardeşime baktım. Sonra da onu yere indirip başını sevdim.

Boruto: Benim tatlış kız kardeşim nasılmış bakalım?

Himawari: İyiyim! Günün nasıldı? Kim seni bu kadar hırpaladı?

Gülerek cevap verdim

Boruto: Bir tane bunshinim.

Ben Hima'nın o gülüşüne bakarken Momoshiki, Himawari'nin arkasından bana bakıyordu.
Momoshiki: Onun gülümsemesinin sen göremesen bile devam etmesini isterdin değil mi?
Momoshiki etrafımızda birkaç adım attı.
Momoshiki: O zaman güçlenmek zorundasın. Gözlerini kapadı Hissedebiliyorum. Yeniden ateşlenmiş bir Otsutsuki var. Eğer geldiğinde onu durduramayacak kadar güçlenemezsen ne olacağını söylememe gerek yok diye düşünüyorum.

O sırada kapı çaldı. Ben de Hima'yı bırakıp kapıyı açtım. Zaten yeni girmiş olduğumdan ben de kapının önündeydim. Açtığımda karşımda Sasuke-san duruyordu. Yüzündeyse ciddi bir bakış vardı.

Sasuke: Mangekyou Sharingan'ın ne olduğunu biliyordun.

Sasuke-san bunu sorduğunda gözlerimi kaçırmak zorunda hissettim. Sarada ona ne yaptığımı anlatmış olmalı.

Sasuke: Nasıl?

Korkmuş bir şekilde cevapladım.
Boruto: Ben küçükken babamın hep kullandığı Kage Bunshin no Jutsu parşomenini ondan alıp ondan daha fazla Kage Bunshin çıkararak ilgisini çekmek istemiştim. Ama onun yerine çaldığım parşomen bir bilgi parşomeniydi...

Sasuke: O parşomen de Sharingan parşomeniydi. Ne kadarını biliyorsun?

Boruto: Sadece arkadaşının ölümünü görmenle açıldığını ve kullananın körleşmeye başladığını...

Sasuke: Hm?

Boruto: Bir de onun körlüğünü yenmenin bir yolu olduğunu gördüm... ama cidden bu kadar! Yemin ederim. Sonrasında zaten yakalandım ve parşomeni benden geri aldılar.

Boruto: Son DenemeWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu