5-Bölüm "Film gecesi"

4.2K 224 1
                                    

Ben düşüncelerimle savaşırken Kutay ise kafasında plan yapıyordu. 10 dakika sonra zil çaldı. Kutay ayaklanıp sınıftan çıktı. Ben de Gizem ve Deniz'in yanına gittim. Gizem'e "Tuvalete gidelim mi?" dedim. Gizem başıyla onaylayıp yanıma geldi.

Birlikte tuvaletin yolunu tutarken hiç birşey konuşmadık. Tuvalete girdiğimiz de şansıma kimse yoktu. Hemen Gizem'e dönüp "Kutayla aynı sınıftayız. İkimizde bir anlaşma yaptık. Sıramıza ne sürtük gelicek ne de gay gelicek anlaşması." dedim. Gizem elini ağzına götürdü ve bi OHA! çekti. "Yani şöyle ki aynı sırada oturuyoruz. Sıraya ne kız gelicek ne de erkek anlaşması yaptık. O da kabul etti. Tabi zorlama ile." dedim.

Gizem bir daha OHA! çekti. "Kızım yoksa bu çocuk seni kıskanıyor mu?" dedi. "Hayır ya öyle bi odunun kıskanma ihtimali hiç yok." dedim. Gizem kahkahalara boğulurken ben ona tip tip bakıyordum. Bir süre sonra sustu. "Aklıma bir fikir geldi. Bu gece film gecesi yapalım mı?" dedi.

Bir süre düşündükten sonra bunun iyi bir fikir olduğunu düşündüm."Tamam ama Deniz sen ben ve Kutay olucak. Eğer birini daha çağırırsan seni gebertirim." dedim. "Tamam tamam söz." dedi. "Ben Kutay'a söylerim sen de Deniz'e söyle. Akşam bize gelin izleyelim." dedim. "Tamam anlaştık." dedi.

Tuvaletten çıkıp ikimizde sınıflarımıza yöneldik. Sınıfa geldiğimde Kutay sırada oturuyordu. Yanına gidip hemen söze girdim. "Bu akşam bizim evde film gecesi yapıyoruz. Deniz Gizem sen ben olucaz." dedim. Bir süre bana baktıktan sonra başını hafif bir şekilde salladı. Sanırım bu evet demek oluyordu.

"Akşam Denizle bize gelirsiniz." dedim heyecanla. Başını yine hafif bir şekilde salladı. Bunun dili yok muydu? Yani sabahtan onlarca şey sordum neredeyse hepsine başını sallayarak cevap verdi. Neyse... film gecesini kabul etti ya o yeter.

Hemen rahat pozisyonumu alıp oturdum. Zaten sonra hoca geldi. Ders matematik olduğu için tınlamıyordum. Kutayın bazen bana bakıyordu. Ben ise onun kafasında ki planları düşünüyordum.

Kendimi düşüncelerime hapsedip zilin çalmasını bekledim. Çünkü bu son ders buradan sonra eve gidicektik ve benim hazırlamam gereken bir film gecesi vardı. Zil çaldığında hemen çantamı toplayıp montumu giydim. Ne kadar nisan da olsak da ben üşüyordum.

Dışarı çıktığım da Deniz ve Gizem beni bekliyordu. Onlara doğru yürüyüp arka koltuğa kuruldum. Ardından arabaya Kutay bindi. Gizem ile gözlerimiz birleşti bir ara. Kimse konuşmuyordu. Sıkıldığım için konuya daldım. "Akşam bekliyorum. Her şeyi ben hazırlayacağım o yüzden değerimi bilin." dedim. Herkes kıkırdadı-Kutay hariç-.

Evin önüne geldiğimizde aşağı inip el salladım. Kutay bana bakıyordu. Deniz gaza yüklendi ve göz önünden kayboldu. Evin zilini çaldım. Arzu teyze kapıyı açtı. "Hoşgeldiniz Öykü hanım." dedi. İçeri girip "Hoşbulduk." dedim.

Odama çıkıp okul kıyafetlerimi çıkardım. Ardından banyoya girdim. Çıktığım da ellerimin buruş buruşdu. Belli ki 1 saatten fazla kalmışım.

Hemen kot pantolonumu ve bol Fuck yazan bir tişört giydim. Eminim ki Kutay bunu anlıcaktı. Telefonuma baktığım da saatin 19:12 olduğunu gördüm. Hemen aşağı inip kaselere patlamış mısır ve cips koydum. Zaten çok geçmeden zil çaldı.

"Kapıyı ben açarım Arzu teyze." diye bağırdım. Kapıyı açtığım da Kutay ve Egemen önde Gizem ve Deniz arkadaydı. Bir dakika... Egemenin burada ne işi vardı?

Hemen kapının önünden çekilip elimle içeriyi işaret ettim. Herkes tek tek içeri girdi. "Hoşgeldiniz." dedim. Hepsi başıyla onayladı. "Gizem gel biz senle kaseleri getirelim." dedim. Gizem koltuktan kalkıp "Tamam." dedi ve mutfağa doğru yürümeye başladı. Arkasından bende mutfağa girdim.

"Egemenin burada ne işi var Gizem?" dedim. "Bilmiyorum ki evin önüne geldiğimiz de burdaydı. Siz niye geldiniz diye sorunca söylemek zorunda kaldık. O da ben de katılabilir miyim dedi biz de kabul ettik. Ayrıca Kutay çok sinirlendi." dedi.

"Tamam. Ne yapalım idare edicez." dedim. Kaseleri elime alıp salona yöneldim. Deniz tekli koltukta, Kutay ve Egemen yan yana üçlü koltukta oturuyordu. Gizem de elinde ki kaseleri masaya bırakıp tekli koltuğa oturdu.

O tekli koltuğa oturduğu için ben de üçlü koltuğa oturdum. Kutay ortada oturduğu için Egemenin uzakta olmasına sevindim. Sonuçta ne yapıcağı belli olmaz.

"Ne izliyoruz? Korku? Macera?" dedim. Gizem "Korku." dedi. Deniz de ona katıldı. Egemen ve Kutay da başını sallamak ile yetindi.

"Tamam o zaman Dabbe izliyoruz." dedim. DVD'yi takıp lambaları kapattım. Kutayın yanına oturdum ve mısır kasesini elime aldım.

Filmin başlarında hiç birşey yoktu. O yüzden rahatça izledim. Korkulu bir bölüm geldiğinde olduğum yerde sıçradım ve Kutayın koluna başımı sakladım. Kutayın kıkırdadığını duydum. Ya da hayaldi.

Ben hala kafamı Kutayın koluna saklarken Kutay diğer kolunu belime koyup beni daha sıkı sardı. Ben de Kutay'a iyice sokuldum. Çünkü bir şey kadını sürüklüyordu.

"Euzübillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim." diye okumaya başladım. Kutay kıkırdadı. Bu kez gerçekten kıkırdamıştı.

Kafamı az da olsa kaldırdığım da ne Egemen ne Deniz ne de Gizem vardı. Hepsi gitmişti. Kutay'a dönüp "Herkes nerde?" dedim. Kutay sadece omuz silkti. Lambası yakmak için ayağa kalktım.

Lambaya sadece 5 adım vardı. Ama bi anda bütün elektrikler gitti. Benim korku fobim var olamaz...

"Kutay..." diye bağırdım. Kalbim hızla çarpıyordu. Başım dönmeye başladı. Hemen bana yakın olan duvara dizlerimi kırıp yere çömeldim. Ellerimi kafamın arasına alıp başımı dizlerime yasladım.

"Öykü... Nerdesin? Ses ver." diye bağırdı Kutay. Ama onu nerdeyse duyamıyordum. Ayağıma biri çarptı ve yanıma diz çöktü. Yanımda ki Kutaydı. "Hayır... hayır..." diye tekrarladım. Sesim hiç çıkmıyordu nerdeyse.

Kutay benim başımı kaldırmaya çalıştı. Bir süre sonra başardı da. "Öykü kendine gel. Bak iyisin ben burdayım. Korkma." dedi. Sesi yalvarırcasına çıkıyordu.

Kafamı yine dizime gömdüm. "Hayır. Öykü böyle yapma. Ne yapıcam ben şimdi." diye mırıldandı. Ben yine sayıklamaya başlamıştım. "Hayır... hayır..." Kutay başımı kaldırıp beni öptü.

Şaşırmış bir halde mal gibi duruyordum. Öpmesi sakindi-o nasıl oluyorsa-. Ama arzulayıcıydı. Kendime geliyordum. Az da olsa... Kutay kendime geldiğimi anladığın da derin bir nefes aldı. Ben gözlerimi kocaman açmış Kutaya bakıyordum.

Umursamaz bir tavırla ayağa kalkmaya çalıştı ama hemen Kutaya sımsıkı sarıldım.

Uykum geldiğini anladığım da yüzümü Kutayın göğsüne yasladım. Derin bir uykuya yardımcı olan kuzular değildi Kutayın kendi kokusuydu. Aklıma tek soru takılmıştı.

İlk öpücüğümü şimdi ben Kutaya mı vermiştim?

----

Okuyucularımız gittikçe artsın istiyorum. O yüzden önerirseniz sevinirim. Farkındayım sürekli voteleyin diyorum ama gerçekten voteler çok az o yüzden bölüm geç gelebilir.

Multimedia: Deniz

SON UMUT.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin