𝟭𝟰|𝗸𝗲𝘀𝗶𝗳𝗹𝗲𝗿

465 52 32
                                    

Gizlice dolaşmak ve dolaşmanın verdiği yürek hoplatan his eğlenceliydi. James ve Lyra bir haftadır boş sınıflarda ve süpürge dolaplarında buluşuyorlardı, genelde tutkulu dakikalar geçiyordu. Hiç kimse bilmiyordu ve söylemeyi de planlamıyorlardı. Ne de olsa sıradan bir kaç öpüşmeydi, değil mi?

Sır olmasında kararlılardı fakat Remus James'in birisiyle bir şeyler yaptığının farkındaydı. Sadece kim ve ne olduğunu bilmiyordu.

Yine de öğrenmek için çabalamıyordu, öğrenince ne yapacağına dair en ufak bir fikri yoktu.

Remus kütüphaneden ortak salona doğru ilerlerken bir ses duydu.

Normalde umurunda olmazdı ama içinde bir şüphe vardı, sesi takip etti.

Remus Lyra'nın köşeyi dönüp uzaklaştığını gördü.Bir kaç saniye sonra ise süpürge dolabından çıkan James'i. O ve James ders çalışacaktı ama Remus James'i bulamamıştı.

''Yok artık.''

James anında Remus'a döndü. Yüzü ise kırmızıya.

''Oh, ıhmm, selam Remus.'' Fazlasıyla garip bir şekilde el salladı.

Remus bir anlığına dondu. ''Selam çatalak''

''Ben şey alıyordum...'' Tekrar dolaba dönüp elinde tüy kalemle eski yerine geçti. ''Tüy kalem.''

ve hızla ekledi, ''Buldum, gidebiliriz''

''Ve o da buradaydı çünkü?''

''O kim?''

''Ihm, Lyra? Sirius'un ikizi?'' Jamesi zorladı.

''Ne?'' James şaşırmış gibi yaptı. ''Burada değildi ki. Kafayı mı yedin? Sadece bir kaç tüy kalem alıyordum. Hadi çalışmaya gidelim!''

James yürümeye başladı, Remus ise arkasından bakakaldı.

''Saçmalık.'' mırıldandı.

''He? O neydi?'' James Remus'a dönerek sordu.

''Ah, hiçbir şey.''

-

Bir süre sonra James pijamalarıyla odayı terk ediyordu. Sirius ve Peter cezadaydı, yani sanırım. Her yerde olabilirlerdi açıkçası.

''Çatalak?'' Dağınık saçlı çocuğa seslendi.

James yukarı baktı ve gülümsedi, ''Efendim?''

''Nereye gidiyorsun?''

''Ah, şey, ortak salonda çalışmaya gidiyorum.''

''Sen- ne?'' Remus  dudak büktü.

''Şeye, Karanlık sanatlara karşı savunma çalışacağım.'' Kendinden fazlasıyla emin bir şekilde yanıtladı.

''Ah, James'' Remus iç çekti.

''Sirius'un kardeşiyle seviştiğini biliyorum.''

''Sirius'un kardeşiyle sevişmiyorum!''

''Tamam pekala, Sirius'un kardeşiyle süpürge dolaplarında  beraber olduğunu biliyorum'' Remus göz devirdi.

''Olmuyorum.'' James karşı çıkmaya devam ediyordu ama kararlılığı kırılmıştı.

''Oluyorsun.'' Remus güldü, ''İnkar edemezsin''

James hemen söze atıldı, ''Lütfen Sirius'a söyleme''

''Yani sevişiyorsunuz?''

''Hayır! Lyra'yla sevişmiyorum!''

''Pekala, o zaman nesiniz?''

James omuz silkti.

''Bu aşırı açıklayıcı cevap için teşekkürler James.''

James iç çekti ve oturdu, '' Yani, bilmiyorum''

Remus yanına oturdu, ''Nasıl bilmiyorsun?''

James yine omuz silkti ''karışık''

''Nasıl?''

''Şey, öpüşüyoruz, çok fazla. Ve çok güzel ama bir yandan Sirius da var. Ama bazen sadece sohbet ediyoruz, saatlerce konuşuyoruz ve çok güzel anlıyor musun? Bazen de sadece sarılıyoruz ve o şekilde duruyoruz. Ama henüz ilişkiye girmedik.''

''Yani takılıyorsunuz ama sevişmeden?'''

''Evet, sanırım''

''Tamam ama Sirius öğrendiğinde ne yapacaksın'' Remus sordu, ''Hoşuna gitmeyecek, biliyorsun.''

''Merlin, biliyorum. Emin değilim. Çünkü Sirius'u aşırı seviyorum, yani baya. Ama Lyra'yı çok önemsiyorum.''

''Ama ona aşık mısın?''

''Bilmiyorum, Remus, bilmiyorum.Belki. Onu önemsiyorum, fazlasıyla. Bundan eminim. Ve bence ona aşık olmak çok kolay olurdu.  Buna izin verirse.. muhtemelen ona aşık olurum. Ama bence, o olursa ve ben de aynı şekilde.. yani birbirimize aşık olursak Sirius izin veriri, değil mi? Kafam karışık''

-

Bu bölümü de yayınladığıma göre bir asır sonra görüşürüz!!

Beğenmeyi ve Satır arası yorum yapmayı unutmayın <3

-duru

𝐄𝐏𝐈𝐏𝐇𝐀𝐍𝐘 | James Potter- Türkçe ÇeviriWhere stories live. Discover now