𝟬𝟰|𝗰𝗲𝘇𝗮

967 99 26
                                    

Lyra'nın cezası bu geceydi ve, çok gergindi. Sirius'a ne diyeceğini bilmiyordu. Sebebi ise bu garip durumda nasıl hissettiğini bile anlayamamasıydı. Lyra bazı durumlarda söylememesi gereken şeyleri söyleyen bir insandı. Mesela üzücü bir konuşmanın ortasında kahkaha atabilir ya da berbat bir şaka yapabilirdi çünkü ne demesi gerektiğini bilmiyordu.

Yani, onun sadece gergin olduğunu söylemek yetersiz kalır.

Ama sıkıcı derse odaklanmayı seçti.

Lyra ve Evelyn İksir dersinde çene çalıyordu ve Profesör Slughorn sabrının sonuna gelmişti. Ve sonra kızlar yine bir kahkaha kopardı. Profesör Slughorn kızlara yeterince katlanmıştı.

''Potter ve Crabbe, yer değiştirin!'' diye kükredi ''Hemen!''

Evelyn'in gözleri Sirius'la oturacağını anlayınca büyüdü. ''Hayır, Profesör! Lütfen, söz veriyorum sessiz olacağız!''

''Çok geç, Crabbe'' Profesör tekrar etti ''Değiştirin, Hadi!''

Evelyn eşyalarını toplarken sıkıntıyla nefes verdi.

''Görüşürüz Evy'' dedi Lyra ,Profesör onları izlerken, mutsuz rolü yaparak. Profesörün onun da yerini değiştirmesini istememişti.

''Görüşsek iyi edersin'' dedi sahte bir göz damlasını siler gibi yaparak ''Seni özleyeceğim, Lyra'cığım''

Sınıfın büyük çoğunluğu 2 kızın şakalaşmasını izliyordu. Gryffindorlar ise 'kurnaz Slytherinleri' izlemekten sıkılmış gibilerdi ama Slytherinler çok eğlenerek izlemişti. ''Hadi dedim!'' 

Evelyn, Sirius'un yanına, James ise Lyranın yanına pek umursamadan geçmişti.

''Merhaba, yeni sıra arkadaşım'' dedi James sırıtarak

Lyra gözlerini devirdi ''Bana öyle deme.''

''Neden ama Black? Yoksa beni sinir bozucu mu buluyorsun?'' dedi eğlenerek.

Lyra hafifçe kafa sallayarak.''Evet, evet seni sinir bozucu buluyorum.''dedi. James alınmış gibi yaparak '' Benden pek hoşlanmadığını biliyordum ama en azından arkadaşızdır diye düşünmüştüm Black''

''Hayatında ilk defa doğru bir şey söyledin Potter, Seni sevmiyorum.'' diye yanıtladı.

''Eh, Sirius seviyor'' diye tersledi

''Belki biraz fazla seviyor'' Lyra sessizce mırıldandı.

James gözlerini devirerek ekledi ''Sirius ve diğer herkes, teşekkürler.''

Kısa bir sessizlikten sonra ''Onunla konuşmalısın, biliyorsun değil mi?'' 

''Hı hı'' Lyra gözünü parşömenden ayırmadan mırıldandı.

''Seni gerçekten çok özlüyor ve seni bıraktığı için kendinden nefret etti. Görmen lazımdı, resmen bitik haldeydi. Her tarafı morarmış bir şekil-''

Lyra durdurdu ''Ne demek her tarafı morarmış?

''Bilmiyorum, ne olduğunu söylemedi. Sadece her şeyin çok fazla olduğunu ve kaçtığını söyledi. Her tarafında morluklar vardı. Bence şeydi...'' Zaten neyden bahsettiğini bildiği için devam etmedi.

Dersin sonuna kadar söyleyebildiği tek şey ''Ah''olmuştu. James onu konuşturmak için bir kaç soru sormuştu ama cevap alamadı. Yanlış bir şey söylemiş gibi hissetti.

Ama yapmamıştı, sadece Lyra Sirius'un doğru şeyi yaptığını anlamıştı. Gerçekten gitmeliydi. Ebeveynleri açıkça, Lyra'ya söylenmeyen bir çizgiyi aştı. Ama artık onunla konuşması gerektiğini biliyordu. Evet, onu bırakmış olabilirdi ama Grimmuald Meydanından uzakta daha iyi ve mutlu olduğu belliydi. Ve Lyra için önemli olan buydu. Onun mutluluğu ve sağlığı...

*

Lyra Sirius'a ne yapacağını bilmiyordu, en ufak bir fikri yoktu. Ama ona nasıl hissettiğini söyleyeceğini biliyordu. Gergindi. Lyra irius'u affetmişti ve bu kendini daha iyi hissetmesini sağlıyordu.

''Geç kaldınız Bayan Black'' dedi profesör.

Ah Kahretsin 

''Evet, üzgünüm profesör. Ödev yaparken dalmışım.'' diye yalan söyledi.

''Sorun değil Bayan Black. Bende tam kardeşinize bugün yazacağınız cümleleri söylüyordum.''

Ve profesör ikizlere birer parça parşömen verip onlar yapmalarını söylediği şeyi yaparken masasına oturdu.

Çok uzun sürmüştü, Lyra'nın içi içine sığmıyordu. Artık Sirius'a onu affettiğini söyleyip özür dilemek istiyordu ama Profesör hala çıkmamıştı. Profesörün çıkmasını beklerken dizleri titriyordu.

Sirius, dizlerinin titrediğini fark etmişti ''İyi misin?''

''Evet'' dedi dizlerini durdururken.

Ve sonunda profesör ayaklanmıştı ''Cezanızın sonunda geri geleceğim, lütfen devam edin. Eğer etmezseniz başka bir ceza alırsınız.''

Ve profesör çıkar çıkmaz Lyra Sirius'a sarıldı. Hiç düşünmedi bile.

İlk başta şokla ne yapacağını bilemese bile sonradan yavaşça kollarını kardeşine sardı.

''Bu ne içindi?'' diye sordu sakince.

''Özür dilerim'' diye fısıldadı ''Çok özür dilerim''

''Ne için?'' dedi onu yavaşça kendinden uzaklaştırarak. Böylece yüzünü düzgünce görebilmişti.

Lyra, göz yaşları birer birer yüzünden düşerken burnunu çekti. Ağlamasını durdurmak için çok uğraşıyordu. Ağlamaktan nefret ederdi ama hiç bir işe yaramıyordu. ''Evden gittiğinde seni suçladığım için''

''Hayır, ben özür dilerim. Evden gittiğim için''

''Hayır. üzülmemelisin. Gitmen gerekiyordu ve bu sorun değil. Seni bunun için suçlamamalıydım. Beni bırakman umrumda değil, orası güvenli değildi. Tabii sen gidince daha kötü oldu ama biz iyiyiz. Ve sen-'' Sirius Lyra'nın lafını kesti. ''Kötü?''

''Daha kötü mü oldu?'' diye sordu sessizce

''Evet'' diye cevapladı ''ama biz iyiyiz. Buradayım, değil mi?''

Sirius, yine kollarını ikizine sardı.

''Beni anladığın için teşekkürler''

''Her zaman''

*

Satır arası yorumlarınızı bekliyoruum^^

✰'a basmayı unutmayıın <3

𝐄𝐏𝐈𝐏𝐇𝐀𝐍𝐘 | James Potter- Türkçe ÇeviriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin