42. Bölüm / Ayazdan Kaybediş

Start from the beginning
                                    

Sözcükleri ile yüzüm kaskatı kesildi. Hiç de uyanmama ihtimali de olmalıydı eminim.

Ortada bir bebek vardı ve daha dünyaya bile gelmeyen bebeğin babasız kalabilme ihtimaliydi beni en çok sarsan tarafı. Su'yu herşey için bu kadar ümitlendirmişken hayatı mahvolursa yardım olarak elimden hiçbir şey gelmeyecek miydi şimdi?

"Ömerin kaldığı odaya götürsene beni." Dedim. Başını sallayarak ilerlemeye başladı, bende peşinden takip ettim.

Bade'nin odasına yakın olan bir odada kalıyordu Ömer. Koridorda camı bulunan bir odaydı, yani içeriden Ömerin uyuyan bedenini görebiliyorduk.

Camdan doğru Ömere bakarken sağ köşeme Ateş sol köşeme de Berke geçmişti. Hepimizin aklında dolanan çeşit çeşit sorular vardı ve hiç birimizin bunlara cevap vermeye hali yok gibiydi.

En sonunda camdan ayrılan kişi derin bir nefes alarak ben olmuştum. Arkamı dönüp duvara doğru odaklandım, arkamı da cama yaslamıştım.

"Bade de bir şeyler var." Diyerek söze girdim. Konuşmamla ikiside benim döndüğüm şekilde dönmüşlerdi.

Ateş "Nasıl yani?" Diye sorararken, Berke de "Ben hala o duruma inanamıyorum" demişti.

İnanılır gibi değildi zaten. Kendi ellerimizle toprağa gömdüğümüzü sandığımız kişi hayattaydı.

"Bade kafası bozukken gelip bana birkaç birşeyden bahsetmişti. Yaptıkları için benden çok özür diledi, gerçekten içinin yandığını söyledi. Öyle bir haldeydi ki, ben ona hala kıyamıyorum." Son sözlerimle gözlerim dolmuştu. Bade diyince bile kalbimde oluşan haraketliliği durduramıyordum.

Berke elini omzuma destek vermek istercesine vurdu. "Çok acı çektirdi sana Batu doğru. Hatta hepimize öyle bir acı çektirdi ki tarifi yok. Fakat Bade durup dururken böyle birşey yapacak bir kadın değil. Zevk uğruna bizim canımızı acıtacağını düşünmüyorum, kendisi de eminim ki senin kadar olmasada acı çekmiştir."

Belkide benim kadar çekmişti acıyı?

Ellerimi saçlarıma götürdüm sinirle. Bu ne biçim bir hayattı amına koyim.

"Kız onu affedicem diye ödü kopuyor ya. Bana yaptıkları yüzünden kendi kendini o kadar kendinden nefret ettirmiş ki, eğer ben onu affedersem içindeki vicdanını hiç susturamayacağını söyledi bana ya." Dedim sitemle. Sesimin yükselmesine engel olamıyordum.

"Bade çok garip bir kız, içini biz çözemeyiz Batu, ancak sen çözebilirsin" Dedi Ateş.

Çözmeye çalışırken delirme yolundaydım ama.

Koridorun sonundan adım sesleri yaklaştı, yakınlaştıkça gelen kişinin Sevda olduğunu gördüm.

Ateşin sevgilisi olan Sevda.

Omuzları çökmüş bir şekilde yavaş yavaş yanımıza yaklaştı, sonunda Ateşin yanında durduğunda Ateş kolunu Sevdaya atarak sıkı sıkı kendine sardı.

"Güzelim yoruldun sende, eve gidip dinlenmek ister misin?" Olumsuz anlamda mırıldandı Sevda. "Gitmek istemiyorum." Dedi.

Sonrasında başını birazcık bana doğru çevirerek "Bade iyi mi?" Diye sordu.

"Biraz dinlenmesi gerekli, uyutuluyor." Dedim. Uzunca birde Sevdaya açıklama yapamazdım. Gerekli açıklamayı Ateş yapardı ona.

Bir Sonraki Gün 21 Ocak

Bahçeye çıkıp sigaramı içerken yanıma Eren gelmişti. Ona en acilinden bunu kimin yaptığını öğrenmesini istemiştim ve bulmuş olduğu bilgileri şuan bana aktarıyordu.

YENİDEN SEVEBİLİR MİSİN Where stories live. Discover now