✒ | New beginning

51 7 18
                                    

Uykusuz geçen bir gece ikisi için de o kadar zorlayıcı gelmemişti o an.

Ne birisi için tamamen uyumak isteği vardı ne de herhangi bir şeyler içip atıştırma istekleri.

Gömüldükleri tek şey sessizlik ve sokağın serin kaldırımlarından geçen tek tük insanlardı.

Bu sessizlik daha da boğucu bir hale bürünmeden, ikisi de biliyordu ki bir konu başlatmalılardı özellikle de dükkânı sabahın yedisine eski halince yetiştirme çabaları ortasında.

İlk defa kendine tamamen küskün bir şekilde görmüştü uzun boyluyu, grili. Farkındaydı ki o bu halde konu asla açmayacaktı.

"Birileri bana senin hakkında ya ciddi bir şekilde yalan söylüyor ya da..."

Devamını getirmedi Osamu.
Halen ona güvenebilme ihtimalinin olduğunu hissetmeye ihtiyacı vardı bir şekilde.

"Bu kanıya nereden vardığını sormalı mıyım?"

"Bana birisi mesaj attı senin hakkında. Peşime düşmüşsün. Inarizaki'deki okuldan atılan çete üyeleri için çalışıyormuşsun ve bir bilgi hırsızıymışsın."

"...Haklı."

Gecenin karanlığında bir karartı gibi görünen bedene birkaç saniyeliğine de olsa sessiz bir şokla bakakaldı Osamu. Sonra devam ettirdiği cümlesi içine su serpmişti ama.

"Haklı ama tek nokta bir bilgi hırsızı olmam, evet."

Bedenini dikleştirip ona döndürdü tamamen Rintaro. Yüzünde şefkatli ama yine de durgun bir ifade oluşmuştu normal ifadesi dışında.

"Kimseye uzun vâdede özel bir çalışma prensibi izlemem ben Osamu. Tek amacım yıllar sonra aldığım bir teklifi reddetmeyip kovulduğum evimin kirasını ödemekti."

Sonlara doğru bir sessizlik hakim olunca ses tonu yerle yeksân olmuşcasına ekledi sinsi ancak o anda bütün gardını indirmiş olan tilki.

"Sen zamanında Torilere karşı çıkmışsın ve haraç kesip darp etmelerine engel olmuşsun. Takmışlar sana. ... Yalan söylemeyeceğim, onlar okuldan atılmadan önce haklarında paylaştıkları bütün kirli çamaşırları sana yıkmak için bana görev verdiler. Bense gram acımadım."

"..."

Bir süre önüne dönüp ne diyeceğini pek bilemez bir şekilde yerdeki kırık camları süpürmeye devam etti gök grisi genç. Ne diyebilirdi ki...? Sanırsa ilk defa içinde bir yerler sızlamıştı anlamlandıramadığınca.

"Gram da acımazdım Osamu. Sık iş almadım. Ama alsam da acımadım. İnsanlara karşı sen kadar karşıttım. Tehe... Yazılarını okuyana kadar."

"Yazılarım mı?"

"Göz işareti. Hatırladın mı?"

"Tamamen aklımdan çıkmış..." Önce karşısındaki kahve saçlıya anlarmışcasına bakıp geri işine odaklandı grili olan. Ama fark etmişti ki bir buçuk haftadır şiirleştiği kişi şu an tam da yanındaydı.

Bu kendini dalgınlığından silkindirdi.

"Bir dakika. O sen misin??"

Güldü Rintaro. İnkar edemezdi ki karşısındaki çocuğun ilk defa bu kadar ilgi ile kendisine tepki vermesi hazine sandığına koyacağı yeni bir mücevherdi.

"Fark etmen uzun sürdü. Ama seni suçlayamam, ben iyi oynadım.~"

Ve gülümsemesine bir hayat yerleştirdi ardından. Hayatsız bütün gülüşlere buluşacak kadar parlaktı işine nazaran. Ve kendisine karşı zıt olan.

Ürkmüşcesine bir çalılığa kaçmak istedi Kül Tilkisi o gülüş karşısında. Tek bir farkla, ürkmemişti asla. Kalbinin çarpmasındandı yoksa.

"Yazılarım olmasa bunu yapacaktın yani..."

"Evet. Ama yapmadım, değil mi?"

"Evet ama-"

"Bak, Osamu."

Bedeni karşısına dikilip omuzlarından güven verircesine tutan iki el, bedenen irkilmesine sebep olmuştu ama çabucak da alışıverdi Osamu.

"Bir mahremiyet hırsızıyım. Zamanında da başkalarına haddi hesabı olmayan suçlamalar atıp bunun maddi karşılığını aldım. Bir gün de başım bundan dolayı yanabilir. Sıyrılmaya çalışıyorum. Kimse için çalışmıyorum.

Yeni bir başlangıç yapalım."

"Ne yani, adımızı ve soyadımızı söyleyip yeni tanışmış gibi mi yapacağız?"

"Gerekirse öyle yapacağız."

Serçe parmağını havaya kaldırıp gözlerinde sokak lambalarının yansımalarını gördüğü çocuğun görüşü önünde belirtti Rintaro.

Sanki başından geçenler hiç yaşanmamışcasına eski sırıtışını takınmıştı.

"Rintaro Suna. Tanıştığıma memnun oldum.~"

Bir süre bekleyip önündeki çocuğu süzerek zihnine kazımayı kendisine hak bildi Kül Tilkisi.

Ne bir takipçi olmayı seçip resmini çeker ve odasının duvarına asardı ne de bu manzarayı kaçırırdı.

İrisleriyle resimler ve zihninin en güzel köşesine asardı. Böylece kendisi dışında kimsenin bilgisi olmazdı, değil mi?

O da serçe parmağını kaldırıp kahve saçlının uzun serçe parmağına doladı.

"Pekala, Osamu Miya ben. Ben de memnun oldum.~"

"Artık yeni bir başlangıç ve yalansız bir giriş yapacağız."

Tekrar etmesi istendiği gibi kendisi de mırıldandı grili.

"Artık yeni bir başlangıç,
yalansız bir giriş yapacağız."

"Etrafına baktın mı Osamu,
gördün mü insanları?"

"Gördüm.
Bana bunu öğreten sensin."

𝐇𝐢𝐝𝐝𝐞𝐧 𝐈𝐧 𝐍𝐮𝐦𝐛𝐞𝐫𝐬 | 𝐒𝐮𝐧𝐚𝐨𝐬𝐚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin