✒ | Love tracker

66 9 15
                                    

Elleri arasına aldığı kitabı önce evirdi sonra çevirdi ve en sonunda bilgisayarı önüne koyup ekranı ile bakıştı.

Ekranındaki açık pdf dosyalarından başka bir insandan gelme kelimelerin işlendiği o konuşma sayfasını açtığında aslen ilklerde bunun bir unutmacadan ibaret olduğunu sandığı aklına hücum etmişti.

Lâkin keşke işler bununla sınırlı kalsaydı.

Belki bilgisayarındaki verilere ulaşması hacklendiğini ve hesaplarını bu oyunu bitirdikten sonra teker teker silip bu işten de kurtulacağı anlamına gelebilirdi fakat gerçek hayatta dokunabileceği kadar yakın olan nesnelere dahi erişimi varsa o kişinin, ya ciddi bir oyunun içindeydi ya da...

Ya da...

"Ya da neee..."

"Ya da... Ha- Sonunda uyanmışsın aptal."

"Mmhhh uyanmadımm sen uyandırdınn... Uykum var sessiz düşün ya..."

"...!"

"AHQH-! RANZADAN DÜŞÜRSEYDİN BİR DE!"

"Uyanmazsan onu da yapacağım mankafa, kaldır kıçını...! ... Herife bak ya? Destek olsun ve akıl versin diye yanına geliyorum ben de-"

"Ayıp oluyor ama... Abine bu şekilde konuşamazsın."

"Masa kenarımın abisi."

"..."

Kendisi ile aynı görünüşsel genetiği ama farklı zeka tipini taşıdığını düşündüğü ikizinin elleri arasından hem kitabı alıp hem de arada bir ekranı okumasıyla bir süre onu izledi.

Ne yalan olsun, yüzündeki anlamış ifade ile bir şaşkınlığa girdiğini bile söyleyebilirdi.

Ama dediği şeye kadar elbet...

"Ahanda! Takip ediliyorsun işte bu kadar basit."

"Hadi ya! Vay canına, ben de neden bu yazılar her yerde diyordum(!)~"

"Düşünende kabahat diyeceğim..." İç çekişi kardeşinin devam edişini bastırıcı bir etken değildi.

"O anlamda bir takip değil lan-"

"Takibin de mi çeşidi oluyor...?"

"Tabii ki! Mesela intikam takibi var, gizli ölçme takibi var, bilgi edinme takibi var, merak takibi var. Ah bir de-!"

Yüzüne hınzır bir sırıtış yerleşti.

"Aşk Takibi var bir de.~"

"Aşk Takibi?"

"Aşk Takibi...~!"

"Aşk Takibi."

"...Aşk Takibi."

"..."

"..."

"Bir manyama oğlum ya."

"Manyamıyorum ya! Ne bu öyle şiirsel konuşmalar felan? Basbaya birisi sana aşık işte!"

Gözlerini devirdi Kül Tilkisi. Yanındaki Alev Tilkisi birkaç kelime daha ederse Tanrı'ya yemin ederdi ki kafasını masaya geçirecekti.

"Birisi aşık olunca mı şiirsel konuşuyor tek mankafa??"

"Eh- evet! Yani öyledir. Sanırım... Basbaya aşk mektubu gibi işte- Zamanında Akagi'ye sevgili ayarlayalım diye çok uğraşmadık gibi konuşuyorsun 'Samu."

"Evet öyle konuşuyorum çünkü ben değil sen ayarladın o kızı 'Sumu."

"Ama sen de fikir verdin!"

"Konumuz bu mu şimdi?"

"Değil..."

"Evet. ... Polise gideceğim."

"nE-! Saçmaladın mı sen be?? Ne o hemen basit şeye yüksek mercilere ulaşmak felan?"

"Farkında mısın bilmiyorum. Ama o çete olabilir bu."

"Olabilir... Ya da kafana taş da düşmüş olabilir."

" ' Sumu...!"

"Ne var ya? O çete gelecek ve şiirsel mesajlar bırakacak öyle mi?? Oldu olacak yemeğe de çıkartsalardı kardeşimi?"

"...Konsantre olmamız lazım."

"..."

Yanındaki sarılı ile laflı atışmaları geçtiğinde bilgisayar ekranına döndü ve kollarını bağlayıp tek eliyle çenesini sıvazladı Osamu.

Bunu yazsa yazsa birisi kendisi ile uğraşmak adına yazardı ve okulda kimler kendisi ile uğraşma potansiyeli vardı, hepsinin birer listesini çıkartmalıydı.

Kim tongaya düşürüyor kendisini, bulmalıydı.

Aksi taktirde emindi ki yanındaki şapşal kendisinin polise gitmesine izin vermezdi.

Hem gitse ne diyecekti? "Merhaba Polis Bey, birisi benim şiirlerim altına devam notu yazıp duruyor. Kimin yaptığını bulur musunuz?" felan mı demesi gerekecekti? Polisler bunu kâleye almaz ve almamakla da kalmayıp bir güzel arkadaş ortamı arasında geyiğini de yaparlardı.

Bulunmuşluğu çoktu, bilirdi...

"Suna."

"Suna...?"

"Onun gözleri çok keskin. Ona anlatsan o yardımcı olamaz mı?"

"Mantıklı."

"Geçen sefer gördüm çocuğu. Eminim benim ifşamı aldı sen beni döverken-"

Osamu kendisine bir alaylı gülümsemeyle kaşları kalkık biçimde baktığında somurtup kollarını bağladı Atsumu.

"Sırıtma öyle gevşek gevşek, konu bu değil-... Ona sor işte. Kaçmaz onun gözünden. Kendisi de aşırı fark edilmez hareket ediyor zaten."

"Öyle mi dersin...?"

"Sor işte."

"Tamam, düşüneceğim."

"Düşün. Ben de o sırada- hıağğhhh...~!"

Yanındaki çocuk kendisini tekrardan ranza üzerine attığında ona tip tip baktı grili ikizi.

"Yuh be adam...! Uyudun uyudun daha da mı yetmedi hödük!"

"Yetmiyor işte! Pasörüm ben hem, bol bol enerji lazım. Neyse uyandırma beni."

"..."

En sonunda oda uyuma sesleri eşliğinde bir sessizliğe büründüğünde bilgisayarın ekranını uyku moduna aldığı karanlık içerisinde bir süre düşündü grili olan.

Suna Rintaro. Ona danışsa ne çeşit bir yardım alabilirdi?

İlgilenir miydi?

"Göreceğiz."

𝐇𝐢𝐝𝐝𝐞𝐧 𝐈𝐧 𝐍𝐮𝐦𝐛𝐞𝐫𝐬 | 𝐒𝐮𝐧𝐚𝐨𝐬𝐚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin