✒ | Colorless Sketches

247 11 25
                                    

Bir gün batımında daha oyun parkının ölüleşmiş çardaklarından kendisine daimi yer olarak seçmiş olduğuna yerleşip içine fazla da bir şey koymadığı çantasını masanın üzerine dikkatli bir şekilde yerleştirdi.

Yerleştirmesi kadar dikkatli olarak çıkarttığı laptopta uzun parmakları gezinmiş ve her zaman açtığı siyah ekranı karşısına çıkarmıştı.

"...Okul yaşantımızı mahvetti. Sadece ondan almamız gereken bir intikam var. Hepsi bu."

"İşimizi hallet, biz de sana istediğin miktarı verelim. Ne dersin?"

"İstediğim miktar..." Aldığı iş en azından kaldığı, artık kalmak da denemez, binanın kirasını bir süre daha ödeyebilmesini sağlayabilirdi en azından...

Sayılar Rintaro'nun işiydi.
Formüller, formüllerle gerçekleştirdiği eylemler ve işaretlerle saklanbaç oynadığı işinden kazandığı miktar kendisinin, en azından yaşamak için, kurduğu bir hayattı onun için.

Bilindik bir sihirbaz değildi, sadece sayılar ve sembollerle harmanladığı formüllerle oynamak hayatındaki bazı değerlerden daha üstün gelmişti hep. Maneviyattan daha değerliydi.

Maneviyat karın doyurmazdı özellikle de kışların dondurucu sokaklarında kendisi için...

O gün de sıradan insanların sıradan istekleriyle ilgilendiği günlerden sadece birisiydi.

Üç insandan oluşan, karşısında üç insandan başkası yoktu ve belki daha da fazlaydı bilinmez, küçük bir okul çeteciğinin kendisine sunduğu görevi reddetmek gibi bir lüksü yoktu paraya ihtiyacı varken.

Kabulüydü. Sadece kendi başlarında sinek vızıltısından farksız olduğu söylenen bir öğrencinin verilerini değiştirmek ve istenilen suçları okul kaydına girmek bir çocuk oyuncağıydı. İnsanlığını asla karıncalandırmaz ve canlandırmazdı bile.

Görevin de oyuncaklığı üzerine mini çeteye biraz yüksek bir mevla teklif etmiş, reddetmeleri karşısında onlara sinsi tilki zekasını kullanarak bir kaç kelime oyunu yapmıştı ki çoktan kapmıştı görevi.

Önüne serdiği laptobun klavyesinde gezinen parmakları, zihninde çoktan biçimlenmiş formüllemeleri usulünce yerleştirdiğinde karşısına  vanadan su dökülürcesine bilgiler ve veriler teker teker sunulmuştu mekanik yardımcısı tarafından.

Resim klasörlerinin verilerinden tut notlara kayıt edilmiş gelişi güzel yazılara dek sanki kendi bilgisayarında geziniyormuşcasına ulaşması gerektiği öğrencinin bilgilerini kazanması keskin rüzgarın dondurduğu ifadesinde zaferli bir sırıtışa yol açmıştı.

"Yakaladım seni...~" düşünceleriyle gerekli olan hesap bilgilerini de birkaç formülize kombinasyonla elde etmesinin ardından elmalı enerji içeceğini kafasına dikmek için bir ara hakkı verdi kendisine.

Haketmişti, bu kadar sayısal zeka için çalışmadığı tek bir dakika yoktu zamanında.

"...?"

K

lasörlerin tekinde gördüğü tanıdık simayla oraya tıklayıp resmi açtığında resmin okuldaki voleybol takımındaki smaçör çocuğa ait olduğunu anlamıştı çoktan.

Neydi adı sahi? Bu bile pek ilgilendirmiyordu alakasını. Parasına bakardı. Yeni kurulmuştu takım zaten.

"Ah- Miya Osamu denmişti. Mhmm..."

Pek umurunda olmadan diğer klasörlere geçti en azından arkada gerçekleşen data indirme işlemi tamamlanana dek.

Bu sırada içeceğini de çoktan bitirirdi.

"..."

Geçtiği klasörlerde öylesine dolaşacak olsa da karşısına çıkan çizimler odağını oraya döndürmesini sağladı. Bu birazcık dikkat dağıtmaktan daha da çok ilgisini çekmişti.

"Woah.."

Çizimlerin birkaçını incelediğinde bazısında eskiz çalışmaları, bazısında birkaç karalama, bazısında da köşelerine notlar sıkıştırdığı 3D çalışmalar vardı.

Ne yalan olsun? O kadar donuk birisinden böyle canlı şeylerin çıkacağını beklemezdi.

"Güzelmiş.."

Ekranın ortasında verilerin indirilmesinin tamamlandığına dair bir uyarı ibaresi çıktığında anlamışcasına başını salladı ve bu sefer Pdf'lere geçti.

Bu pdf'ler genelde ders notlarından oluştuğu için sıkıla bıkıla hızlıca geçmişti işlemine geri dönmek adına.

Lâkin karşısına çıkan şiir şeklinde yazılmış mısralarla duraksadı.

"İnsanlar Güneş'in varlığındalar.
Ay'ı asla kâleye almazlar.
Güneş'in yakıcı sıcaklığı altında,
Öfke ve nefreti kanat altına almışlar.

Bir yerde Güneş'in sahte ışıkları artık faydasız.
Siz insanlar acımasızsınız.
İnsanlığını taşıyanları karanlık tarafa attınız.
Ama unutmayın, öldürdüğünüz ruhların acıları altındasınız...

Kıvranın."

"Yeni farkına varması acı..."  diye geçirdi zihninden ekrana yorgun bakan kül sarı irisli genç.

"Onlar acımasız.."

Sonraki isyan söylemi içeren pdf dosyalarını da araştırdığında, çocuğun okul hesabına girip sicil kaydını değiştirerek sosyal medya hesabından kendisine verilen şiddet içerici resimleri yükleme işi tamamen aklından çıktı bir anda.

Belki de biraz erteleyecekti. Acelesi yoktu ya?

𝐇𝐢𝐝𝐝𝐞𝐧 𝐈𝐧 𝐍𝐮𝐦𝐛𝐞𝐫𝐬 | 𝐒𝐮𝐧𝐚𝐨𝐬𝐚Where stories live. Discover now