46. PRENSES

42.8K 2.1K 1.2K
                                    

Selam, multimedya'yı çok sorgulamayın lütfen, baya hoşuma gittiği için koydum. Bölümü okuyunca anlayacaksınız zaten xldsjldjs. İyi okumalarr.

"Sen iyi misin küçük Zadeoğlu?"

"Lan Ferhat!" Dedim şok içinde. Harbiden amca oğlum, bildiğin Urfa da karşılaştığım kuzenim Ferhat buradaydı.

"Güya sürpriz yapıp size gelecektim, şu düştüğümüz garip duruma bak." Dedi yerde ki adama bakıp yüzünü buruşturarak.

"Ya gel bir sarılayım, valla ne yalan söyleyeyim iyi ki gelmişsin sevindim." Dediğimde elinde ki post cihazını yere atıp kollarını açtı.

"Gel kız buraya, özledim yeğenimi." Ona 'sen ciddi misin?' bakışını attım. Garibim amca olmaya pek de meraklı galiba. Hemen yanına gidip sarıldım, özlemişim valla keratayı.

"Söyle bakalım ne işin var burada? Hayır yani nereye gitsek bir belanın içindesin kızım." Ondan ayrıldım. "Çok karışık olaylar, sonra anlatırım." Deyip geçiştirdim.

"Ee senin ne işin var burada?" Diye sorup yere attığı post cihazına baktım. "Ve bunun sende ne işi var?" Dediğimde, "Buradan birkaç işimi halledecektim, birkaç dakikalığına tuvalete gittim. Sonra şu olanlara bak, herkes rehin alınmış. Bende şu cihazı kaptığım gibi buraya geldim. Allah göndertmiş valla." Dediğinde dirseğimi onun omuzuna atıp, "Tamam hadi buradan nasıl kurtulabiliriz bul."

"Ne bileyim ben? Telefonun yanında değil mi?" Dediğinde ona inanamazca baktım. "Abi sence telefonum yanımda olsa seninle bu odada şu katili izler miydik?" Diyerek mantıklı mantıklı konuştum.

"Bak şimdi abine, nasıl şov yapacak." Dedi ve yanımdan ayrılıp yerde ki adamın yanına çöktü.

Aklıma farklı şeyler gelirken Ferhat da adamın ceplerini karıştırmaya başladı. Birkaç saniye sonra bir telefon bulunca, "Az mı Sherlock Holmes izledik be? Hey gidi günler." Diyerek birkaç saniyeliğine efkârlandı.

"Abi sadece bir telefon buldun, ne Sherlock'u be?" Diyerek tüm havasını söndürdüm. "O değilde umarım bu adam ölmemiştir, baksana nabzına." Dediğimde olayı yeni idrak ediyormuş gibi dehşetle adama bakmaya başladı.

"Yok ben hayatta yapamam, sen baksana." Dedi ve hızlıca ayağa kalkıp yanıma geldi.

"Lan bak işte, bu kadar mıydı be Sherlock cesaretin?" Dediğimde başını onaylarcasına salladı. "Sorry gülüm, ben o her bokta gaza gelen kişilerden değilim." Göz devirdim. Ne kadarda salaktı lan bu.

"E bende, ne yapacağız şimdi? Hadi git hırsızlardan birini çağırda kontrol etsin." Dediğimde başını sallayıp yürümeye başladı. Birkaç saniye geçtikten sonra durdu. Jeton dört köşeli olunca zor oluyor tabii. Bu adam nasıl benim kuzenim olabilir acep?

"Hay amına koyayım ya." Dedi ve yere çöküp adamın nabzına baktı. Ardından derin bir nefes verip, "atıyor atıyor, sakin." Dedi ve ayağa kalkıp telefonla uğraşmaya başladı.
Hemen yanına gittim.

"Eğilsene abi, göremiyorum." Diye sitem ettim. Üstten bir bakış atıp telefonu görebileceğim şekilde indirdi. "Neyse ki şifre yok, çevir bakalım abinlerden birinin numarasını." Diyerek telefonu bana verdi.

BİYOLOJİK AİLEM ✔️ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin