BİYOLOJİK AİLEM ✔️

42. SARHOŞ

Multimedya: Araf soykan
Bu arada önceki bölümde Araf kuşumu niye kimse sevmemiş alındık vallahi skdjsldjsldj. Ama son umut bu bölümde Araf'a bir şans tanısanız çok mutlu oluruzz.

[ 🤧~👻 ]

"Ne?" Dedim affallamış bir halde.

Ciddi mi diye baktım, harbiden ciddi duruyordu.

"Lan her cesaretli ve güzel kızları böyle kovalıyor musun? Salak." Dediğimde dehşetle baktı.

"Hayır, tek sen yani her kız yakışıklılığım karşısında pek cesaretli olamıyor." Dediğinde sırıttım. "Demek ki bana yakışıklı gelmiyorsun."

"Kahretsin, kızım nasıl bir anlayış tarzıdır bu?" Omuz silktim.

Aniden sırıtarak arkasına yaslandı. "Cidden bunun için seni kovalayacağımı mı düşündün? Üzgünüm kriterlerim ve sen pek uyuşmuyorsun." Dediğinde göz devirdim.

Nasıl R yaptığını full HD görüyoruz...

"Kriterlerin mi? Egonu çekte konuşalım Arafcığım." Dedim yine göz devirerek.

"Sen de o ego varken, bizimki küçük kalır Asyacığım." Dediğinde bir anlık sinirle saçını biraz çektim. "Ah! Deli misin kızım sen?" Dediğinde dil çıkarıp önüme döndüm.

Araf başka bir şey diyemeden Furkan'lar geldi. "Senin ne işin var lan burada?" Diye sordu yiğit oturarak. "Burada oturmaya karar verdim işte, Asya da sağolsun kırmadı beni." Dedi Araf.

Göz göze geldiğimiz de boğazını temizleyip göz kırptı. Salak şey.

***

"Kahretsin, bu kadın hani gelmeyecekti?" Dedim sitemle.
Araf sırıtarak baktı, "ben kazandım, isteğim ise yarın çıkışta bir şeyler yapmamız." Dedi.

Araf'la iddiaya girmiştik, bizim coğrafyacı üzerinden. Güya karı bugün gelmeyecekti, ben gelmez demiştim, Araf da gelir demişti. Maalesef geldiği için o kazanmıştı. Aşırı saçma bir iddiaydı, bir de kazananın isteği yapılacaktı.

"İyi tamam, ne yapacağız yarın?" Dediğimde,  "Orasını bana bırak, sadece saat kaçta olacağını söylesen yeter." Dedi. Başımı salladım. "Yarın söylerim."  Dediğimde "Pekâlâ." Dedi.

O sırada da Furkan ve yiğit yanımıza geldi. "Lan hadi gidelim." Dedi yiğit. Dördümüzde dışarıya çıktık.

"Götüm donuyor lan geri içeri girelim." Dedi Furkan ellerini cebine koyarak. Yiğit onu itekleye itekleye yürütmeye başladı. Benim de götüm donuyordu lan, hava resmen buz gibiydi.

"Sonra görüşürüz." Deyip arkama döndüm. "Asya bekle," dedi Araf ve hızlıca yanıma gelip çantasından siyah bir atkı çıkardı. Hiç bir şey demeden boynuma sardı. "Artık yokluğumda bol bol sarılırsın buna, izin veriyorum." Dedi sırıtarak.

Göz devirdim. "Senden atkı istemedim, ayrıca bende senin büyük hayal dünyan da istediğini düşünmene izin veriyorum." Diyerek sırıttım ve yürümeye başladım.

"Rica ederim!" Dedi arkamdan. Ona dönmeden baş parmağımı onaylar gibi kaldırıp yiğitlerin peşine takıldım.

***

"Gerçekten bensiz mi hasta oldun? Aşk olsun kuşum, üzdün beni." Dedim Efenin yanından kalkıp annemle babamın yanına oturarak. Annem soyduğu elma dilimini bana verdi.