BİYOLOJİK AİLEM ✔️

40. FOTOĞRAF

Multimedya: Polat Zadeoğlu

"Zadeoğlu davası, içeri!" Kapıda ki adamın bağırması ile daha da gerilmiştim. Polat abi bana güven vermek istercesine gülümsedi. Zoraki bir şekilde bende gülümsedim.

Dün ki olaydan sonra eve gelip hemen uyumuştum. Sabah da babam,Caner, Fırat,Aral,Polat, Meriç, çağrı ve ben mahkeme salonuna gelmiştik. Caner abi ile de duruşmada söyleyeceğim şeyleri tekrardan konuşmuştuk.

O sırada Cemil şerefsizinin takım elbise giymiş bir halde, ezgi ve avukat'ın yanında olduğunu görünce kaşlarım çatılmıştı. Eğer sırf takım elbise giydi diye cezası azalırsa yıkarım buraları.

"Asya!" Taner abimin sesini duymamla heyecanla ona baktım. Koridorun başında yiğit ile beraber bekliyordu. Hemen onlara doğru koştum.

Bana sarılınca aynı şekilde karşılık verdim. "Nasılsın abiciğim?" Dedi saçlarımı öperek. "İyiyim abi."
"Ne olursa olsun yanındayım Asya." Dedi Taner abi gülümseyerek. Bende gülümsedim.

O sırada Cemil geniş ve alaylı bir sırıtma ile bize baktı. "Ah kızım, demek nihayetinde geçmişi açmaya karar verdin. Ama birazdan öğreneceğin gerçeklerle ben mi yıkılırım yoksa sen mi emin değilim." Dediğinde Fırat abi bir anda yakasına yapıştı. "Ne diyorsun lan sen?!" Diye bağırdı. Polisler Fırat abiyi zar zor Cemilden ayırdı.

Ne gerçeğinden bahsediyordu bu salak? Umarım bildiğim bir şeydir.

"Güzel kızım, onu umursama. Rahat ol, baban ve abinler yanında." Dedi babam kulağıma fısıldayarak. Babama küçük bir gülümseme gönderdim.
Ardından Caner abi ile önden içeri girdik.

•••

"Müvekkilim'in 17 yıl boyunca maruz kaldığı şiddet, bunun beraberinde gördüğü muamele sunduğumuz raporlarda yazılıdır."

Dedi avukat Caner abi. Duruşma boyunca Caner abi tüm kanıtları ve savunmaların çatır çutur sunmuştu.
Cemil ve avukatı da ikide bir itiraz etmişti.

"İtiraz ediyo-"

"İtiraz ediyorum, itiraz ediyorum! Ne lan bu, buga mı girdin anasını satayım?" Dedim alayla. Caner abi daha konuşmama izin vermeden ağzımı kapattı. "ALLAH aşkına sus be kızım." Diye fısıldadı.

Cemil şerefsizinin yüzünde çok pis bir sırıtış vardı. Hakimler olmasa çoktan el hareketi çekip herkesin önünde sövmüştüm.

"Sessizlik! Tek bir seste duruşmadan kovulursunuz!" Kimin duruşmasından kimi kovuyorsun hâkim dayı.

"Konuşun." Dedi hakim Cemil kılına ve avukat piçine dönerek. "Hakim bey, karşı tarafın da şiddetine değinmek istiyorum. Ezgi Kara, 17 yıl boyunca Zadeoğlu ailesinden psikolojik ve fiziksel şiddet görmüştür. Size sunduğumuz raporlarda Ezgi kara'nın nasıl bir psikoloji'ye sahip olduğunu görüyorsunuz. Ve üstüne üstlük Zadeoğlu ailesi geçmişte yaşanan Kamber Zadeoğlu'nun ölüm sebebini Kara ailesinden tuttuğu için bebeklerin karışmasına sebep olmuş olabilirler."

Hassiktir, ne ölümü? Ne ne n'oluyor
Amına koyayım?

Avukat'ın dediği şey ile babamlar hiddetle ayağa kalktı. "Ablamı sakın bu işe bulaştırmayın! Öyle bir şey yok, eğer onun ölümünü sizden tutsaydık kendi öz kızımızı sizin gibi şerefsizlerin eline bırakmazdık!" Babamı ilk defa bu kadar sinirli görüyordum. Resmen gür sesi salonu inletmişti.

Cemil alaylı bir kahkaha attı. "Bu kadar sinirlenmenizin sebebi nedir serdar bey?" İğneleyici cümlesi babamı daha da sinirlendirmişti. Fırat abi babamın omuzunu tutup kulağına bir şeyler söyledi. Babam birkaç saniye sonra benim dehşet durucu yüzüme baktı. Derin bir nefes verdi.