Yeni Çağ (BL)

1.Bölüm

Tanıtım

Bir kitapta Reenkarnasyon terimini duymuşsunuzdur. Birisi, bir şekilde ölür ve başka bir bedene gider. Fantastik bir yaşam onu bulur.

Bunun benim başıma da geldiğini düşünmüş olabilirsiniz. Fakat şanslıyım(!) ki bana olmadı.

Onun yerine ne mi oldu?

Çok basit!

Dünya değiştirdim!

Her zaman ki gibi zorbalığa uğramıştım. Dayağımı yedim ve ağaca asıldım. Birisi beni fark edip de ağaçtan indirmediği sürece sabaha kadar burada kalmak zorundaydım.

O gün her zamankinden daha da şanssızdım.

Hava zaten kapalıydı. Aynı şekilde uzmanlar da yağmur bekliyordu.

Tabi ki de yağmura tutuldum. Fakat...

Nereden bilebilirdim ki?

Üzerime lanet olası bir yıldırımın düşeceğini?

Bir siktiğimin paratoneri olmadığım kalmıştı zaten!

Eh, o yıldırım beni öldürmedi. Onun yerine korkudan bayılmışım. Kendime geldiğimde ise..

Başka bir dünyadaydım.

Bir alternatif dünya!

Orada yaklaşık olarak 10.000 yıl geçirdikten sonra tamamen niteliksel ve niceliksel bir değişim yaşadım. Hatta evrim geçirdiğim de söylenebilir. Eski korkularım gitmişti ve yerine kendine güvenen çok güçlü bir adam bırakmıştı.

Son aşama ölümsüzlük!

Ölümsüz olmayı planlarken işler beklediğim gibi gitmedi. Buraya geldiğim gibi kendimi tekrar eski dünyamda buldum.

Lanet olası yıldırımlar beni rahat bıraksalardı keşke!

Hani ana karakter şansı?

Eh, bunu bekliyorsanız daha çok beklersiniz!

Geri döndüğümde zaman farklıydı!

Tam da 1,5 hafta öncesine dönmüştüm.

Beklediğinizin aksine modern dünyama geri döndüm!

Bu muhteşem şansım yok mu.....!
.
.
Takk!!

Ah..ne...yıldırım..ölümsüzlük?!

Hahahahahha...

-Öğrenci Lian, derste uyumak mı?

-Ne?

Lian Yuan, kaşlarını çattı ve anlamaya çalıştı. Neler oluyordu? Neredeydi? Kafasına vuran da kimdi?

Kim buna cüret etmişti ki?!

Bir süre neler olduğunu anlamaya çalıştı. Sınıf gibi bir yerdeydi. Etrafında yaklaşık 25 öğrenci vardı. Hepsi genç duruyordu. Ayrıca farklı uyruklardan oldukları belliydi.

Elinde defterle kaşlarını çatan 40'lı yaşlarında sarışın bir kadın vardı. Gözlüklerini düzeltmiş ve Lian Yuan'a bakıyordu. Oldukça da kızgın görünüyordu.

Ayrıca konuşmalar Çince değil ingilizceydi.

Lian Yuan, kısa bir an düşündü. En son ölümsüzlük için mücadele veriyordu. Burası...çok tanıdıktı...

Bir süre sonra hatırlamayı başardı. 10.000 yıl önce olduğu yer değil miydi?

O geri mi dönmüştü?

O zaman her şey hayal miydi?

Bir rüya mı görmüştü!

Lian Yuan'ın kafası biraz karışmıştı. Kadın bir kez daha sert bir sesle konuştu.