17 Bölüm; Keşkeler

15.1K 390 15
                                    

"Bu gün sen işe gittikden sonra burcu
adlı bir kız geldi. Seni sordu bende işe
gitti dedim"
Ateş elinde ki çatalı tabağın kenarına
koyup zifirilerini üzerime dikti.
"Başka bir şey söyledi mi?"
"Hayır"
"Tamam"diyip biraz önce tabağının
kenarına koyduğu çatalı alıp salatalığa
batırıp yedi.
Bu gün sinirli değildi, aksine sevinçli
gibiydi şaşırsamda umursamadım pek.
Yemek faslı her zaman ki sessizliğinde
bittiğinde.
Odama çıkacağım sırada Ateşin otoriter
sesini duydum.
"Film izleyelim mı?" Hayatımız zaten
film demek istesemde "Uykum var"
demekle yetindim.
Ateş sinirle bir soluk verip "Hadi gel!"
dedi itiraz istemeyen tonda.
İsrar edeceğini bildiğimden pes edip
yanına doğru adımladım.
Ondan en uzağa doğru adımlayacağım
sırada Ateşin "Buraya gel Efnan!" diye
sert sesini duydum.
Yanına gidip oturdum ama Ateş kaslı
kollarını belime dolayıp beni sert
göğüsüne çekti.
Burnunu saçlarıma sokup kokumu
ciğerlerine çekmeye başladı.
"Kokunu sadece ben duya bilirim!"
Saçlarımı kokladıktan sonra burnunun
ucunu boynuma sürtüp küçük bir
öpücük bırakıp geri çekildi.
"Merve?!" Aniden bağırmasıla irkilsemde beni umursamayıp, hızla
bize doğru gelen Merveye "cips Cola filan getir!" diyip önüne döndü.
"Peki efendim"diyip mutfağa doğru adımladı.
Bir kaç dakikanın ardından Merve elindekilerle gelip  ortadakı beyaz
sehpanın üzerine koyup geri çekildi.
"Başqa bir emriniz var mı efendim?"
Ateş saçlarımda olan bakışlarını
çekmeden "Hayır!" dedi oteriter ses tonuyla.
"Cips yermisin?" dedi bana hitaben
başımı olumsuzca sallayıp
"Midem bulanıyor istemiyorum" dedim.
Ateş kaşlarını çatıp hemen elini alnıma
koydu.
"Ateşin var!" dedi sinirle.
Hastalanmamdamı benim suçumdu yani?)
"Müzeyyen hanımı çağırıyım" diyip
elini telefonuna uzatacakken elimle
durdurdum onu.
Ne var dercesine başını salladığında
"Ben iyiyim. Ateş düşürücü ilaç filan
içerim geçer" dedim ama ateş beni
herzaman ki gibi umursamayıp
telefonunu eline alıp Müzeyyen hanımı
tuşladı.
Bir şey söylememin bir anlamı olmadığı
için yine sustum.
Ben Ateş için o ne derse onu yapan
düzelteyim, yapmak zorunda olan bir
kuklaydım, ipleri elinde olan bir kukla.
Ya zorla ya da güzellikle, günün sonunda hep onun istediyi olurdu.
"Şöferi yollayacağım hemen bize geliyorsunuz!" diyip kadının birşey
söylemesine izin vermeden yüzüne
kapattı despot herif.
Gözlerimi devirip ayağa kalkacakken
Ateş bunu fark etmiş olmalı ki
"Odaya çıkıp uzanıyorsun! ayağa kalktığını görmeyeceğim!" diyip oda benimle birlikte kalktı.
"Tamam" diyip Odama çıktım.
Üzerime rahat birşeyler alıp yatağa girdim.
Ben ne zaman hastalandım bilmiyorum
ama midem fena bulanıyordu.
Kapı aniden açıldığında Ateş olduğunu
anlamam zor olmadı.
Ayak seslerinden bana doğru geldiğini
anladım.
Daha yeni kapattığım gözlerimi açtığımda gecenin kıskandığı
hareleri harelerimle buluştu.
"Acil bir işim var şirkette, Doktor seni
muayene edecek. Hiçbir şeye  itiraz
etçeyeceksin! iyne, serum filan.
Duydun mu? beni sinirlendirme"
demesiyle derin bir nefes çektim ciğerlerime, Başımla onu onaylayıp
"Peki" dedim.
Alnıma yumuşak dudaklarını bastırdığında yüzümü buruşturup istemsizce geri çekildim.
Temasımız kesildiğinde Ateş sinirle bir
soluk verdi, oynayan elmacık kemiği
yutkunmama neden oldu.
Uzun parmakları çenemi sertçe kavradığında kara harelerinde ki öfke
hakimliğini koruyordu.
"Bir  daha  kendini  benden sakınırsan  seni B..............m "
Tane tane söyledikleri  kanımı
dondururken bunun sadece bir tehdit
olmadığın pekala bilincindeydim.
O ateşdi blöf yapmazdı o ateşdi itaat
edene kadar yakıp kül ederdi.
Ben ona iliklerime kadar korku dolu
bakışlarla bakarken o sıktığı dişlerile
ve ismi gibi Ateş saçan bakışlarıla
bakıyordu bana.
Çenemdeki eli canımı açıtacak cinsten
sıkarken yüzümü buruşturdum.
"SES VER!" aniden bağırmasıla başımı
hemen sallayıp "Ta..mam"dedim sesimin titremesine engel olamazken.
çenemi tutan parmakları gevşediğinde
dudaklarını az önce acıttığı yere basdı
ardından dudaklarıma kapandı.
Öyle sert öpüyodu ki biraz önce yaptığımın cezasını verir gibi.
Dudaklarıma nufuz eden havadan
ayrıldığımızı anladım.
Çatılmış kaşlarıyla "Karşılık ver!"diyip
birşey söylememe izin vermeden
dudaklarıma kapandı.
Tüm hıncını dudaklarımdan çıkarır
gibi öpüyordu, daha fazla canımın
yanmaması için karşılık verdim.
Vermemle öpüşü derinleşti, çok sakin
ve yumuşak öpmeye başladı.
Sağ eli boynumun açıkta kalan tenimi
okşarken dudaklarımdan ayrılıp
boynuma indi.
Sanki yılların hasretini giderir gibi
öpüyordu.
"Seni seviyorum" demesile dudaklarımı
boynumdan biraz daha aşağıya indirdi.
Bıraktığı ısırıklar ve öpücükler ilk defa bana farklı hissettirdi.
Boynumu emip bir ısırık daha aldı
dudağımdan kaçan inlemeye engel olmazken ondan etkilendiğim için
kendime nefret ettim.
İnlememle Ateşin dudakları alayla
yana kıvrıldı.
sol elini eşofmanımın altına soktuğunda bir yılan gibi süzüldü eli
göbeğime kadar.
ağzından bir küfür savurup eşofmanı
eteğinden tutup hızla çıkardı üstümden.
Şimdiyse karşısında sadece sütyenle
kalmıştım.
yatağa uzanıp üzerime çıktı ağırlığını
bana vermemeye özen gözterek bir bacağını bacaklarımın arasına koydu.
"Gömleğimi çıkar!" sesi kulaklarıma
dolduğunda, şu ana lanet ettim.Titrek
ellerle gömleğinin düymelerini açmaya
başladım.
Ateş dudaklarıma kapanıp beni
sömürmeye başladı.
düymelerini tamamen açtığımda elimi
çekecekken Ateş buna izin vermeyip
avuç içimi sert göğüsüne koydu.
Dudaklarını boynumda hiss etmemle
Ateşin ileri gideceğini anladım.
korku tüm vücudumu ele geçirirken
sağ yanağımdan bir yaş süzüldü usulca.
Eşzamanda bir hıçkırık firar etti
öpülmekten şişen dudaklarımdan.
Zifirileri hemen bana döndü, ağladımı
gördüğünde yüzünde garip bir dalgalanma oldu.
Hemen üzerimden kalkıp biraz önce
çıkardığım siyah gömleği giydi.
Yüzümü avuçları arasına alıp iki gözümdende öptü.
"Bu yaşadıkların sadece bir fıragmandı!
Bu son uyarım! bir daha kendini benden sakınırsan,yıllardır hasretini
çektiğim teninle saatlerce hasret gideririm!"dedi geri çekilirken.
"Veee....inan bana o zaman bu gözyaşların bile umurumda olmaz!"
diye ekleyip yataktan çıktı.
pikeyi hemen üzerime çekip üzerimi
kapattım.
Titrek bir nefes aldım ciğerlerime, ateş
Saatine bakıp bana döndü
"Beni anladığını varsayıyorum)" dediğinde başımla onu onaylayıp
çaresizce "Anladım" dedim.
Senden iliklerime kadar nefret ediyorum. En kısa sürede bu lanet olası
evden ve senden kurtulacağım, belki
Allahım ve Annem beni affetmeyecek
ama bu eziyete son vereceğim!.
Ateşin odadan çıkmasıla dolan gözlerimden yaşlar süzüldü.
bu ilk değildi sonda olmayacaktı.
Hayatda o kadar keşkelerim vardı ki
keşke o holdinge hiç gitmeseydim, keşke Ateşi hiç tanımasaydım.
Ama ben tüm keşkelerimi yaşamak
zorunda kalmıştım........

Merhaba değerli okurlar
YB beneydiniz mi?
yorumlarınızı alayım bakalım😊
Oy ve voteleriniz bekliyor olacağım
kendinize iyi bakın.
Benimle kalın.

Altın KAFES (DÜZENLENİYOR)Where stories live. Discover now