46.bölüm "Ağlama"

Start from the beginning
                                    

Esma, "Alaz lütfen bebeğimize bir şey olmasın." deyip iki elinide karnına bastırdı.

Alaz, "Esma... bana bak. Ağlama bişey olmayacak."

Hakan, "Esma kardeşim yeğenime bir şey olmayacak." diye onu teselli etmeye çalıştı.

"Esma sakin ol. Hiç bir şey olmayacak bebeğinize." deyip önünde durarak gözyaşını ellerimle sildim.

Esma, "Olmayacak değil mi Yasemin."

"Evet olmayacak. Esma..." derken yutkundum. Bakışlarımı çevirip, "Alaz bebeğinize bir şey olmayacak." dediğimde cevap vermek yerine başıyla aşağı yukarı hareket ettirdi.

Esma, "Abi, bebeğim."diye yavaş adımlar atarak Alaz'ın yardımıyla odadan çıktı.

Hakan, "Ben aşağı iniyorum. Arabayı çalıştırıyorum." deyip Seranay'a son kez bakarak odadan ayrıldı.

Gurur, "Hakan bizi habersiz bırakma." deyip telefonla bir yeri aradı. "Nerde kaldınız?"

"Kim geliyor?" diye sorduğumda yerdeki yatan çocuğu işaret etti.

Serenay'ın yanına varıp oturdum. "Serenay." diye fısıldadığımda yatağa uzandı. "Benim odama geçelim." dediğimde gözlerini kapattı.

Gurur yanıma gelip oturdu.
"Yalnız bırakalım da uyusun biraz." deyince Gurur'a nemli gözlerle baktım.

"Hayır onu yalnız bırakmak istemiyorum. Ben de yanına uzanıp yatacağım." dediğimde telefonu çalmaya başladı.

"En üst kata çıkın." deyip telefonu kapattı.
"Bebeğim sende çok kötü oldun." dedi, beni kendine doğru çekip sağ elini bel oyuntuma sabitledi. Boşta kalan eliyle, elimi tutup avucunun içine hapsetti.

Bu hareketiyle kendimi onun yanında ne kadar güvende olduğumu hissettim. Başımı omuzuna yasladığımda, burnuma dolan kokusuyla gözlerim kapandı.

"Gurur." diye fısıldayıp kokusunu içime çektim. "Tüm yaşanan kötü olayların bir rüya olmasını o kadar çok isterdim ki."

"Hepsi geçecek bebeğim."

"Gurur," deyip başımı yasladığım omuzundan çekip açık kahve rengi gözlerine baktım.

"Efendim." dedi, yorgun bakan gözleriyle çenemi kavradı.

"Hayatına giren beş kadın kimler oluyor?" dediğimde yanakları yukarıya doğru gerilerek, burnuma öpücüklerini kondurdu.

"Annem, kardeşim, sen, Serenay ve Fırtına." deyince kaşlarım çatıldı.

"Fırtına kim?" diye sorduğumda, cevabını yutkunarak bekledim.

"Gurur..." diye salondan gelen seslerle geri çekildim.
Ben sizin zamanlamanıza...

🔗

"Serenay," deyip yüzünü kapatan saçlarını geriye doğru parmak uçlarımla çektim. "Serenay hadi kalk benim için. Sen yemeğini yemeyince benimde canım istemiyor." dediğimde gözlerini araladı. Öğle saatini çoktan geçmişti.

"Yasemin canım istemiyor." deyip sol tarafına döndü.
Bana yine Jasmin desin...

"Lütfen. Biliyorum yaşadıkların kolay değil. Kendini toparlaman lazım. Annenler yarın akşam geliyor." dedim.
Benim yaşadıklarımda kolay süreç değildi. Serra teyzemin sayesinde atlatmıştım.

SAPLANTILI [+18] Where stories live. Discover now